Popüler müzikte alternatif pop diye bir kulvar varsa Gökçe tam da oraya cuk oturuyor. Haliyle, tavrıyla, sesiyle, müziğiyle… Yeni single'ı Kader Utansın arabesk temalı bir soft rock parça. Yeni şarkısından yola çıkarak hayatını, yolculuğu, kaderi ve müziği konuştuk.
-
Kader Utansın bugüne kadar yaptığınız, söylediğiniz şarkılar içinde nasıl bir yerde duruyor?
- Hiçbir zaman tek tip bir tarzla anılan bir şarkıcı, besteci asla olmak istemem. Kliplendirmediğim için bilmediğiniz çok fazla şarkım var hatta bilirseniz çok seveceğiniz damar şarkılarım var. Sürekli eğlenceli şarkı yapmak hiçbir sanatçıya zevk vermez. Üstelik evimde arkadaşlarımla takılırken genelde çok eğlenceli şarkılar dinlemem. O yüzden artık sadece eğlenceli şarkılarımı değil, slow şarkıları mı da kliplendireceğim. Tabii ki benden beklenilen eğlenceli şarkıları da yapacağım. Fakat bu pandemi döneminde kesinlikle çok eğlenceli şarkı yapmaktan yana değilim, içimden de zaten gelmiyor. Kader Utansın da aslında karamsarlık dönemimin kadere bir şekilde Gökçe isyanı oldu.
- Popüler müziğe giriş yapalı kaç yıl oldu? O zamandan bugüne sizde, iç dünyanızda ve popüler müzik piyasasında neler değişti?
- Popüler anlamda ilk albümüm Böğürtlenli Reçel 2007 yılında yayınlandı. O zamanlar tekli şarkı yayınlama modası yoktu. Albüm çıktığı zaman inanılmaz bir ilgi ve övgü ile karşılandı. Çıkış şarkısı Aradım Seni hemen hemen tüm listelerde zirveye yerleşti. Ama öncesinde müzisyen olarak uzunca bir geçmişim vardı. Eskiden dijital dünya ve dijital pazarlama yoktu. İnsanlar albüm satın alır, her yeni çıkanı takip eder, evlerinde arşiv yaparlardı. Kaset ve CD satışı milyon barajlarını geçerdi. Sonra dijital çağın hızlıca dünyayı ve hayatımızı ele geçirmesi ile tüm alışkanlıklarımız değişti. Müziği üretim ve tüketim biçimleri değişti. Kısa sürelerde şarkı yayınlar hale geldik. Müziği telefon ve bilgisayar, tablet gibi ürünlerde tüketmeye başladık. Benim gibi müzisyenler için er meydanı hâlâ sahne. Sahnede torpil olmaz. Ne yaparsanız yapın seyirci bunu yemez.
- Yine Kader Utansın'a dönersek arabesk temalar var. Hem müzikte hem sözlerde. Arabeskle aranız nasıl?
- Çok severim arabeski, Türk sanat müziğini... Sahne repertuvarımın içinde de vardır. Kıskanırım Seni Ben'i de zamanında yayınlamıştım. İcra eden müzisyenlere de hayranlığım vardır. Beceri ve yetenek gerektirir her müzik tarzında olduğu gibi. Bizim kültürümüzün bir parçası. Ben bu tarz müzikleri dinlemiyorum diyene inanmayın. Çocukluğumuzda kulağımıza söylenen ninniler bile makam içeriyor. Yaş aldıkça müzikal zevkler değişse bile yaşamımızın içinde arabesk esintiler kalıyor.
DEĞİŞKEN BİR YAPIM VAR
- Vokalinizde hafif alaycı, çılgın, punk'vari bir hava var. Nereden geliyor bu?
- Yıllarca davul çaldım. Kulağımda
rock müziğin binbir türlü hali
var. Çok değişken bir yapım var.
Bazen çok sabırsız,
çok rahatsız, çok
takıntılı ve mutsuz
olabiliyorum. Aynı
konuyla ilgili hemen
ertesi gün çok
umutlu, çok sakin ve
rahat olabiliyorum.
Bu da etrafımdaki
insanları ve beni
biraz yıpratıyor.
Sosyal medyada gördüğünüz
Gökçe tabii
ki size pozitif enerji
vermek isteyen Gökçe.
Öyle değilsem,
o gün zaten fotoğraf
çekmiyorum. Kim
ne der diye düşünmeden
yaşayan bir
insanım. Kendimi,
evet 70'lerde yaşayan bir hippi olarak
adlandırılabilirim. Hatta keşke o
dönemlerde yaşasaydım dediğim çok
oluyor. Etrafımdaki insanları ona göre
seçiyorum zaten. Ortamım, dinlediğim
müzikler hep o dönemlere ait. Bu
da doğal olarak vokalime de yansıyor.
Ruhum hâlâ o yıllarda dolaşıyor.
YOLDA MUTLU VE ÜRETKENİM
- Klibinizde karavan teması var. Yolculuk ve yol sizin için ne ifade ediyor?
- Daha önceki albümlerinde yer alan bir-iki şarkının klibinde de vardı. Seyahat etmeyi, bohem yaşamayı çok seviyorum. İçimde asi, hippi, 70'lerde yaşayan bir kadın var. Özgür ruhum var. Sınırları sevmem ama sevgi ve saygı önemlidir. Serbest bir şekilde üretim yapmak için de, sizi çevreleyen etkenlerin heyecanını hissetmeyi kaybetmemeniz gerekiyor. O dinamikler her zaman değişkenlik gösteriyor. Yolda mutlu ve üretken hissediyorum. Çoğu bilinen şarkımı aslında yolculuk esnasında yaptım. Ya araba ya uçak ya da köpeğimle dolaşırken gelen bir melodi, sözün peşinden gittim. Zihnim hep çalışır bazen kendimden de yoruluyorum ama yeni yerler görmeyi yeni insanlar tanımayı çok seviyorum. Hikayeler şarkıların temelini oluşturuyor. Bazen gördüğüm bir binanın kapısı, sokakta top oynayan çocuk, camı açık pencereden dışarı sarkan perde... İlhamın nerede ne şekilde hayatınıza geleceğini bilemiyorsunuz. Yolculuk ve yol yaşamımı ve şarkılarımı besliyor.