"Doğu'da
yeni hayat için yeni iş imkanları lazım!" Bunu ben değil, Türkiye'nin insan kaynakları alanındaki öncü uzmanlarından Yücel Atış söylüyor. "Barış, yeni iş imkanlarıyla gelir," diyen ve çalışmak isteyen herkesin iş sahibi olabileceğini iddia eden Atış, 2001 yılından beri üzerinde çalıştığı 'Sıfır İşsizlik' modelini tamamladı. Bu iddialı çalışmasını eğer kabul görürse, Diyarbakır pilot proje olmak üzere hayata geçirmeye hazırlanıyor. Yücel Atış "Yedi maddede işşsizliğe son," diyor ve modelini açıklıyor...
-
Bu model üzerinde ne zamandan beri çalışıyorsunuz?
- 2001 krizi döneminde başladım. Çünkü o dönem işsizlik nedeniyle bunalıma giren, intihar eden, ailesini dağıtan çok kişi oldu. 'Ne yapılabilir?' diye incelediğimde gördüğüm şu oldu: Bir tarafta yeni iş alanları var. Bir tarafta da eski eğitim modeli ile eğittiğimiz insanlar var. Birbiriyle bir türlü uyuşmuyor. Mesela hükümetin köylerde yaptığı KÖYDES adlı güzel bir proje vardı. Köyleri kalkındırmak için her köye bir ziraatçı ve bir veteriner atanıyor. Ama çok temel bir eksik vardı; köylüye pazarlamayı ve satmayı öğretmiyor. Oysa veteriner ve ziraatçının yanına bir de pazarlamacı koyarsan, bir iş yaratılır.
- Köyler böyle... Peki, şehirlerden bir örnek vermek gerekirse...
- Basit bir örnek vereyim: İş bulamayan üniversite mezunlarının 10 binini iki haftalık eğitimle İstanbul'da trafik polisi yapalım. Bu kişiler yaptıkları denetimlerle kendi maaliyetlerini kolayca çıkarır. Kazaların önlenmesi, hatalı park ve emniyet şeridi ihlali gibi birçok aksaklığın giderilmesi de bu işin bonusu olacaktır.
ÖNCE İŞ, SONRA BARIŞ
- Denetimden mi iş alanları yaratılacak?
- Evet. Türkiye hızla büyüyor ama denetim yetersiz. Denetimden iş alanları yaratılabilir. Büyüyen sektörler denetime ihtiyaç duyar. Denetim de kendi içinde bir ekonomi yaratır. Öyle ki şu an Türkiye'de sırf denetime dayalı ekonomi ile mevcut 3 milyon işsize iş bulunabilir.
- Bu modelinizi kamu otoriteleriyle paylaştınız mı?
- Bu projeye başladığımda ilk öneri olarak Diyarbakır'ı gündeme getirdim. İşsizlik oranının en yüksek olduğu ve teröre insan kaynağı sağladığı düşünülen bir şehir. Ama o zaman koşullar uygun değildi ve başlayamadık.
- Neden Diyarbakır?
- Proje bütün bir bölge ve ülke için uygulanabilir; Diyarbakır da olur, İzmir de. Barış süreciyle birlikte köyüne dönmek isteyecek bir kitle var. Kendilerini boşlukta hissetmemeleri için onlara iş imkanları sağlamak lazım. Güvenlik endişelerinin azalmasıyla birlikte ekonomik canlanma da görülecek, bunu doğru yönlendirmek lazım. Ben diyorum ki, bu sürecin uzantısı olarak üç ile altı ay arasında Doğu ve Güneydoğu'da sıfır işsizliği sağlayacak bir model kurmak mümkün. Bu, huzur ve barışı da kalıcı hale getirir.
- Önce iş, sonra barış mı?
- Boş vaatlerle barış olmaz. Mesela Diyarbakır'da köyleri boşaltılan insanlar talepte bulundu, köylerine dönmek istiyorlar. Topraklarını yeniden işlemek, evlerini inşa etmek, yeni okullar, spor sahaları istiyorlar. Yeni hayat, yeni iş imkanlarıyla kurulur ve doğru istihdam bütün ekonomiye zincirleme bir katkıda bulunur.
- Dünyada örnekleri var mı?
- 'Sıfır İşsizlik' modeli dünyadaki tüm gelişmekte olan ülkelerde uygulanabilir. Böyle bir modelde aslında kayıt dışı dediğimiz yüzde 50'lik bölümü de sistemin içine taşıyabiliriz ve bir anda büyük bir ekonomik güce ulaşırız. İkincisi: İşi olan insan mutludur. İşi olmayan insan mutsuzdur. Her sabah kalktığında gidecek bir işi olması çok önemli herkesin. Bizim ülkemizde eşleşme problemleri var. 'Üniversiteyi bitirdim ne olacağım?' diyoruz. Aslında bu soru üniversite bitirmeden sorulması gereken bir sorudur. Hatta lisede iken sorulması lazım
. Eğitim ve planlamayı da o aşamada yapmak lazım. Bir başka öneri olarak da sadece üretime değil satışa da önem vermek gerek. Ayrıca biz bugüne kadar emek ağırlıklı işlere yoğunlaştık. Bundan sonra daha çok buluş, icat ağırlıklı alanlara yönelmek lazım.
İŞ ARAYAN GENÇLERE ÖNERİLER
"Aldığın ilk teklifi kabul et. İkinci teklif gelir diye bekleme. İş işte bulunur. Teklifin İstanbul ya da Ankara'dan gelsini bekleme, iş neredeyse oraya git. Denizli'deyse Denizli'ye, Mardin'deyse Mardin'e, hatta Kuzey Irak'taysa Kuzey Irak'a git."
"KOBİ'leri tercih etmek lazım. Çünkü markalaşmış ve iyice oturmuş şirketlerin işe alım oranları düşük. Gelişmekte olan küçük şirketler daha hızlı yükselinebilecek yerler. Terfi imkanı daha çok ve çabuk. Büyük şirketlerde artık kurallar oturmuştur, hareket çok daha azdır."
"İlk işler maaş işi değildir, öğrenme işidir. İnsan başkaları için çalışırken kendisi için öğrenir. En az üç yıl aynı işte kalın. 'Çok iyi okullarda okudum, bu şirkete girersem arkadaşlarım ne der, başkaları hakkımda ne düşünür' demeyin."
"Satış, her zaman yükselen bir meslek. Genel müdürlüğün yolu bile en alttan, sahadan geçiyor. Satışı küçümsemeyin. Satış en iyi okuldur. Satış teklifini aldıklarında hemen başlasınlar, ne sattıkları çok önemli değil."
"Tek bir alana takılmayın, kendinize paralel alanlar açın. Bunu yapmazsanız kendi alanınızı daraltırsınız, iş bulma şansınız azalır."
"Yabancı dil olarak İngilizceyi iyi konuşacak bir imkan yaratın kendinize. Mümkünse bir yabancı dil daha öğrenin."
Yücel Atış kimdir?
Türkiye'de insan kaynakları alanındaki öncü uzmanlardan biri. Yerli ve yabancı değişik şirketlerde uzman ve yönetici düzeyinde görev yaptı. Bugün kurucusu olduğu Prometheus Danışmanlık ekibi ile çok sayıda yerli ve yabancı şirkete hizmet veriyor.