Sözcü'nün gözüpek leşkeri Emin Aka (Çölaşan) iki gündür Rize'yi yazıyor… Rizelilere bidon kafa muamelesi yapıyor.
Adam Çaykur'un alacağı 1070 geçici işçi için 19 bin 703 kişinin müracaatında maden buldu.
Referandumda Rize'de oyların yüzde 75.5'inin 'Evet' çıkmasından duyduğu rahatsızlığı rakamlar üzerinden gidermeye çalışıyor.
AK Parti'ye verilen desteği eleştiriyor.
Rizeliler'i aptal yerine koydu.
Ama yine çuvalladı Emin Aka!..
Kılavuzu karga misali… "Bir annenin dramı" başlığıyla yayınladığın mektup gibi bu da başına iş açacak.
Fadime Danışman FETÖ'cü çıkmıştı.
Yayınladığın bu mektup da senin gibi müzmin Reis düşmanı CHP'li Umut Oran'a ait.
Onun ağzından doğru bir şey çıkmaz ki Emin Aka...
***
Doğu Karadeniz Bölgesi'ni ve insanını ne kadar tanırsınız?
Bir iki kez gitmeyle de anlaşılmaz bura insanı.
Orada yaşamak lazım… Karadenizli merttir, Delikanlı uşakların harman yeridir.
Puştu yok mudur?
Her yerde olduğu gibi ondan da vardır.
Ama çok azdır inan.
Başyaver Ali Yazıcı puşttur mesela.
Zaman Gazetesi eski yazarı Kerim Balcı da.
Balcı 15 Temmuz darbe girişimi gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın halkı darbeye karşı koymaya çağırmasıyla şok olmuştu.
Manyağın tekiydi.
Rize iki başbakan (biri Cumhurbaşkanı) çıkardı.
Bu doğru.
Rize Mesut Yılmaz'ı da destekledi.
Ama sonra desteğini çekti.
Çünkü beceremedi.
Onu Erdoğan'la karıştırma Emin Aka.
H H H
Doğu Karadeniz zor coğrafyadır.
Arkası dağ, önü de denizdir.
Düz arazisi ise yok denecek kadar azdır.
Tek ürünü çay ve fındıktır.
Deniz azdı mı dalga boyu 10 metreyi aşar.
Zordur balık tutmak.
Tutulanı satmak da.
Dağları çok yüksektir.
Ve de dik.
Oralarda ayılar vardır insanları öldüren.
Ayıya dokunmak ise suçtur.
Dağda ekmek yok, denizde de yok.
Geriye kaldı bir tek yol.
O da gurbettir.
Gurbetçi bir milletiz.
Önceleri yolumuz da yoktu.
Eğri büğrü ve gidişli gelişli o yollarda ne hayatlar söndü bilseniz… Reis Karadeniz duble yolunu yapıncaya kadar Trabzon'dan Ankara'ya gitmek ecelle boğuşmak gibiydi.
Günler sürerdi yolculuk.
Şimdi öyle mi Emin Aka?
Hem Umut Oran'a da selam söyle… At gözlüğüyle bakmasın memleketime ve insanıma… Ordu'da denizin üstünde yapılan havaalanını görmedi mi hiç?
Şimdi aynısı Rize'ye de yapılıyor.
Dilimiz sivri.
Kitabın ortasından konuşuruz çünkü.
Çaykur'a mevsimlik işçi olarak başvuranların kaç dönüm çaylığı olduğunu bilir misiniz?
Ya İstanbul ve yurt dışında olan gurbetçi yakınlarını… Rizeli asgari ücretle hem de üç aylığına alınacak işe niye başvurdu anlamadınız mı?
Hem o parayla bir yıl geçinilir mi?
Mümkün mü bu?
Peki sorsana kardeşim üç aylık iş için bu talep niye?
Meseleyi anlamadan dalıyorsunuz mevzuya.
Yine yanlış kayışladın işte.
Mahrem imam Fadime gibi yine tezgâha getiriyorlar seni arkadaş.
Bi de sorular sormuş,
Demişsin ki;
"-Arkadaşım işsizsin ve bu olumsuz koşullarda iş arıyorsun. Asgari ücretli ve üç aylık geçici bir işe bile razısın. Demek ki durumundan memnun değilsin, belki de açsın"
El cevap:
Karadenizli aç kalmaz, bu bir.
Ekmeğini taştan çıkarır, bu da iki.
Sırtını devlete yaslamak istemesindendir o işe olan yüksek talebin sebebi.
Asla memnuniyetsizlik yok, bu da etti üç.
'Evet' oyu için pişman olan yok, etti dört.
Reis yol yaptı bize yol.
Şimdi de havaalanı yapacak.
Gidiş gelişler kuş gibi olacak Emin Aka.
Anlatabildim mi a-ca-ba?