Emzirmenin hem yeni doğan hem de anne açısından sayısız faydalarını hepimiz biliriz. Emzirme sırasında yükselen prolaktin hormonu nedeni ile düzenli emziren annelerde adet görmenin bazen 1 yıldan uzun süre geri dönmeyebileceğini, bu durumun genellikle yumurtlama olmamasına işaret ettiğini de birçoğumuz bilir. Ancak emzirme, yeni bir gebelikten koruyuculuğu pek te iyi olmayan bir yöntem, bu yüzden hem yeni doğanın yeterli anne sütü alarak ihtiyaçlarını karşılayabilmesi, hem de annenin gebelik ve bebek bakımı nedeni ile oluşan fiziksel açığının kapatılabilmesi için, yeni bir gebelikten önce etkin bir yöntemle korunmak, yalnızca anne sütünün koruyuculuğuna bel bağlamamak daha doğru olacaktır.
EMZİRME DÖNEMİNDE DE BAZI SINIRLAMALAR VAR
Anne sütünün içerik ve miktarı kullanılan ilaçlardan etkilenebilir ve ilaçların bir kısmı da anne sütüne ve bebeğin dolaşımına katılabilir. Bu yüzden birçok tedavi yöntemi gibi korunma yöntemlerine de emzirme döneminde bazı sınırlamalar getirilir. Örneğin; düzenli kullanıldığından koruyuculukları oldukça iyi olan klasik doğum kontrol hapları Östrojen içeriği nedeni ile emzirme döneminde tercih edilmezler.
Bunun yerine ''Mini-Pill'' olarak ta bilinen, yalnızca Progesteron içeren doğum kontrol hapları tercih edilebilir. Progesteron içerikli doğum kontrol hapları, rahim ağzındaki salgıların kalınlığını artırarak sperm geçişini zorlaştırır, rahim iç duvarı kalınlığını azaltarak döllenmiş yumurtanın rahim içine yerleşmesini önler ve kullanıldığı süre boyunca yumurtlamayı büyük ölçüde baskılar.
SADECE DOĞUM KONTROL HAPLARI DEĞİL!
Klasik doğum kontrol hapları gibi yalnızca progesteron içeren haplar da adet kanamanızı azaltabilir, ara kanama veya lekelenmeler görülebileceği gibi bir süre sonra kanamanız tamamen de kesilebilir, bu durum ilacın bırakılması ile geri döner ve yeniden adet görmeye başlarsınız.
Kanamanın azaldığı bu dönem, gebelik ve doğum sırasında boşalan demir depolarının doldurulması için de iyi bir fırsat olabilir elbette. Cinsel ilişki saatinden bağımsız olarak kullanılabilir ve ek bir korunma yöntemi gerektirmez. Klasik doğum kontrol haplarında nadiren de olsa görülebilen hipertansif yan etkisi olmadığından, diğer koşullar da uygunsa, yüksek tansiyon veya damar tıkanıklığı öyküsü olan hastaların korunması için de tercih edilebilir, ancak karaciğer hastalığı, romatizmal hastalık ve meme kanseri tanısı veya öyküsü bulunan bireylerde kullanılmasından kaçınılmalıdır.
PROGESTERON İÇEREN BİR DOĞUM KONTROL HAPI KULLANIYORSANIZ...
Yalnızca progesteron içeren bir doğum kontrol hapı kullanıyorsanız, ilacınızı düzenli olarak her gün aynı saatte almaya çalışın. 3 saatten uzun süre geciktirdiyseniz veya ilacınızı aldıktan sonra 3 saat içinde kusmanız olduysa, ilacınızı aynı şekilde almaya kaldığınız yerden devam edin ancak sonraki 3 gün boyunca ek bir yöntemle korunun.Emzirmeniz devam ettiği sürece progesteron içerikli doğum kontrol hapınızı korunma yöntemi olarak kullanabilirsiniz. İlaç saatlerine dikkat ettiğiniz sürece, klasik doğum kontrol hapları kadar etkin şekilde korunma sağlayacak ve anne sütünün tat ve miktarı üzerinde olumsuz etki beklenmeyecektir.