Özellikle bizim çocukluk döneminde rutin hayata girmeye başlayan "sentetik" yaşam, son yıllarda sağlığımız açısından barındırdığı riskler nedeniyle uzaklaşılmaya çalışılan bir kavram haline geldi. Bizden önceki kuşakların yaşayabildiği doğal hayat ne yazık ki bizim için mümkün olmadı. Artan hastalıklar nedeniyle son yıllarda organik hayata geri dönmenin sağlığımız açısından şart olduğu keşfedilmiş durumda. Günlük hayatımızda karşılaştığımız kimyasal etkenler kanser gibi hastalıkların artmasına neden oluyor. Artış görülen bir diğer hastalık grubu da alerjik hastalıklar. Artık çocuklarda önceki yıllara oranla çok daha fazla alerjik kökenli hastalıkla karşılaşıyoruz. Çocuklarda atopik dermatit, çocukluk çağı egzaması diye de adlandırılıyor. Bir çeşit alerjik deri hastalığı olarak tanımlanıyor ve hastalığın çocuklarda görülme sıklığı giderek artıyor. Bebeklerde yüzde, boyunda, kulak arkasında veya eklem yerlerinde kaşıntılı kızarıklık olması halinde egzamadan şüphelenmek gerekiyor. Hastaların tipik özellikleri beyaz tenli olmaları ve cilt enfeksiyonlarına eğilimlerinin olmasıdır. Bu hastalık için en yüksek risk ailede, özellikle annede, alerjik hastalık öyküsü varlığıdır. Hastalığın ortaya çıkması ve alevlenmesinde cilt kuruluğu önemli bir faktördür. Hastalığın teşhisinde muayene bulguları, alerjik bünyeyi destekleyen birtakım kriterler ve laboratuvar testleri tanıya yardımcı oluyor.

CİLDİ NEMLENDİRMEK ÖNEMLİ
Atopik dermatit çevresel faktörlerden etkilenen genetik bir egzama olarak tanımlanıp oluşumunda sabun ve deterjanların derinin doğal yağ tabakasını bozarak deriyi kuru, kaşıntılı ve alerjen maddelere daha hassas bir hale getirdiği söylenebilir. Egzama birçok hastada yaşla birlikte düzelme eğilimi gösterir. 5 yaşından sonra ve özellikle ergenlikle beraber kendiliğinden geriler. Çocuklarda deride yağ ve ter bezi fonksiyonları ergenlik dönemine kadar yetersiz olduğundan, cildin nemlendirilmesi, özellikle büyük önem taşıyor. Ayrıca çocuk, alerjen maddelerden uzak tutulmalıdır. Egzamanın çocuklardaki en önemli özelliği, bu hastalığın bulgularının sadece deri ile sınırlı olmaması, astım ve alerjik rinit gibi diğer alerjik hastalıklara bu hastaların daha yatkın olmasıdır. Hayatın ileri dönemlerinde deri bulguları geçse de, hastaların alerjik hastalıklar gelişimi açısından takip edilmesi gerekiyor. Çünkü çocukluk çağı egzaması olan hastaların bir kısmında ilerleyen yıllarda astımın geliştiği gözleniyor.

BUNLARA DİKKAT EDİN!
-Egzamalı bebeklere yünlü ve sıkı kıyafetler giydirmeyin.
-Nemlendiriciler ve cildi kurutmayan, tahriş etmeyen uygun sabunlar kullanın.
-Katkı maddesi içeren gıdaları tüketmeyin.
-Atopik dermatit bir besin alerjisi olmasa da inek sütü, yumurta, soya, buğday, domates, balık ve fıstık gibi bazı besin ürünleri şikayetleri artırabiliyor. Şüpheli gıdaları mutlaka bir doktor veya diyetisyen gözetiminde diyetten çıkarın.
-Cildin temizliği ve bakımına dikkat edin. C Buna ilave olarak gereğinde kortizonlu veya kortizonsuz tedavi edici kremlerle birlikte kaşıntı döngüsünün kırılması amacıyla, lezyonlar geçinceye kadar, yaşa ve kiloya uygun dozda verilen alerji şurupları kullanılabilir.