Sadece enfeksiyondan kaynaklı değil, oda sıcaklığı veya kalın giydirmek de ateşin sebepleri arasında yer alıyor. Ortamın ısısı ve giyinmenin etkisi olmadığı halde çocukta ateş yüksek seyrediyor ise, işte o zaman anne babaların vakit kaybetmeden harekete geçmesi gerekiyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Sinem Karaca Atakan, ilk müdahalenin doğru yapılabilmesi için sakinliği korumanın çok önemli olduğunu söylüyor.
Ateş nedir?
Ateş vücut ısısının günlük oynamalarının üstüne çıkması olarak tanımlanan bir belirtidir. En sık nedeni enfeksiyonlar olsa da enfeksiyon dışı nedenlerle de yükselebilir. Ateş yüksekliği, çocukları olan aileleri çok fazla endişelendirir ve bazı yanlışlıklara yönlendirir. Bu yüzden yüksek ateş sırasında gereken müdahaleleri ve yapılmaması gereken davranışları bilmek ebeveynler için önemlidir.
Ateş ölçümü
Normal vücut ısısı 36.5-37 derecedir. Yapılan ölçümün, koltuk altından 37 derece, ağızdan 37.5 derece, kulaktan ve rektal 38 derece üzerinde olması "ateş" olarak tanımlanır. Aşırı ateş (hipertermi) ise 41 derece üstü olarak tarif edilir. Ateş ölçümü ağız, kulak içi, koltuk altı ve makattan yapılabilir. Ateş ölçümünde en pratik yöntem, koltuk altından veya deri yolu ile ölçümün yapılmasıdır. Deri yolu ile ölçüm yaparken çocuğun çok sıkı giyinmemiş olmasına ve ölçümün boyun, kasık gibi ana arterlerin olduğu bölgelerden yapılmamasına dikkat edilmelidir. En güvenilir sonuç kulaktan yapılan ölçümle alınabilir.
Görülen bulgular
Ateş yüksekliği çocuklarda genellikle geçirilen enfeksiyonun en erken belirtisi olurken bazen de normal vücut işlevi sırasında da yükselebilir. Ancak gün içinde sıkı giyinme, egzersiz yapma ve havanın sıcak olması gibi etkenlere bağlı olarak da yükselebilir. Bu gibi durumlarda, çocuğu oda sıcaklığında (24 derece) yarım saat beklettikten sonra ölçümün tekrar edilmesi gerekir. Ateşli hastayı değerlendirirken asıl önemli olan, hastanın genel durumu ve eşlik eden şikayet veya bulguların olup olmamasıdır. Sadece ateş yüksekliğinin enfeksiyonun kesin göstergesi olarak kabul edilmesi yanlış olabilir ve anne-babayı gereksiz yere ilaç kullanımına yönlendirebilir. Ateşle birlikte, halsizlik, uyuklama, titreme, iştahsızlık, baş ağrısı, baş dönmesi, kulak ağrısı, burun tıkanıklığı, ishal, geniz akıntısı, karın ağrısı, kusma, 3 günden uzun süren balgamlı öksürük gibi belirtilerin olması büyük olasılıkla enfeksiyon belirtileridir. Tabii ki enfeksiyonun tanısı hikaye ile sınırlı değildir. Mutlaka fizik muayenesi gerekir, kan tahlilleri ile doğrulandıktan sonra doğru ve akılcı ilaç tedavisine başlanabilir.
Evde müdahale
Ateş yüksekliği, çoğu zaman akşam aile bireyleri ile evdeyken çocuğun her zamankinden daha uysal ve daha yorgun bir şekilde davranması, uyuklama halinin görülmesi ile fark edilir. Akşam yemeğinde iştahsız olması veya yemek sonrası kusma görülmesi, yine ateşin yükselebileceğini işaret edebilir. Birçok aile bireyinin yaptığı en büyük yanlış, çocuğun ateşi yükseldiğinde evde hiçbir müdahale yapmadan büyük bir telaş içinde acil servise başvurmalarıdır. Oysa ateş yüksekliğini fark eden aile bireylerinin telaşlanmadan ve doktora başvurmadan önce evde ilk müdahaleyi mutlaka yapmaları gerekir. Özellikle 6 ay ile 2 yaş arasında ilk ve tek çocuğu olan aile bireyleri acil servise çok aşırı bir stres ve endişe içinde başvurabiliyorlar. Unutulmamalıdır ki, ateş yüksekliğine ilk müdahale yöntemi sıvı içirilmesi, ince kıyafetler giydirilmesi ve çocuğun aktivitesinin azaltılmasıdır. Ateş 39 derece üzerinde ise ateş düşürücü (daha önce hekimin önerdiği dozda) verilmelidir. Ateş düşürücü verildikten 30-60 dakika sonra hala ateş yüksekse ılık su ile duş aldırılmalıdır. Çocuğa duş aldırırken dikkat edilmesi gereken nokta kesinlikle titremesini engellemektir. Çocuk titremeye başlarsa suyun sıcaklığı kademeli olarak artırılır. Endişelenmek yerine evde yapılması gerekenlerin bilinmesi ve uygulanması hem aile hem de çocuk için çok daha rahatlatıcı olacaktır.
NE YAPMALISINIZ?
Ateş yüksekliği olan çocukların; çok sıcak ortamlarda bulunmaması, üzerine sıkı kıyafetler giydirilmemesi, yatarken yün yorgan ve kalın batt aniye kullanmak yerine ince yorganlar kullanılması, soğuk su ile duş aldırılmaması, çok sıcak yiyecek ve içeceklerin verilmemesi, sirke, alkol, kolonya gibi irrite edici maddelerin vücuda temas etmesinin engellenmesi ve olabildiğince sakin ve gürültüsüz bir ortamda dinlenmesinin sağlanması gerekir. Ailelerin ateşle ilgili bilmesi gereken bir diğer önemli nokta ise ateşin bir hastalık değil, bulgu olduğudur. Bu sebeple hastalık enfeksiyon kontrol altına alınana kadar (çoğu zaman bu süre 48-72 saat sürer) ateşli ve ateşsiz dönemler birbirini izleyecektir. 72 saat en uzun süren ateş durumunda doktora başvurulmalıdır.
Ateş düşürücüler nasıl ve ne zaman verilmelidir?
Ateş yüksekliğine müdahale edildikten sonra ateşin belli düzeylerde tutulması için düzenli bir şekilde ateş düşürücü ilaçların kullanılması gerekir. Vücutta oluşan ateş, beyin içerisinde hipotalamus denilen bölge tarafından kontrol edildiği için ağızdan alınan ateş düşürücülerin etkisi çok fazladır. Bu bölge üzerine düzenli olarak etki etmesi için, kullanılan ateş düşürücüler doktor tarafından başka şekilde önerilmediği takdirde 6 veya 8 saatte bir düzenli şekilde verilmelidir. Ateş düşürücü verilmeden önce hastanın ateşi tekrar ölçülmeli ve ateşi yüksek değilse ateş düşürücünün dozu ateş yükselene kadar ertelenmelidir. Düzenli olarak ateş düşürücü ilaç verildiği halde ateş yüksekliği olan çocuklarda sık sık ılık duş aldırılması, ateşin hızlı bir şekilde düşmesine yardımcı olacaktır. Doktor kontrolü dışında antibiyotiğe başlanmamalıdır.
DOKTORA GİTME ZAMANI
Ateşli bir bebek 3 aydan küçükse mutlaka doktoruna veya acil polikliniğe başvurulmalıdır. 3-6 ay arasındaki çocuklarda ateş yüksekliğinin 38.5 derecenin üzerinde olması, ek olarak, beslenmenin zayıfl aması, sık kusmaların ortaya çıkması, vücudunda aniden ortaya çıkan mor beneklerin veya kızarıklıkların görülmesi, huzursuzluğunun olması, ağlama nöbetlerinin görülmesi, uykuya meylin fazla olması, ishalinin olması, ağlarken gözyaşlarının az gelmesi, ağız kuruluğu; 6 aydan büyük çocuklarda 39 derece veya daha yüksek ateş ölçülüyorsa ve buna ek olarak; ateş düşürücü verilmesine rağmen ateş yüksekliğinin devamlı olması halinde, yeterli sıvı almada veya beslenmede güçlük çekiyorsa (sık kusmaları veya günlük 6 ve üzerinde ishali varsa); sık idrara çıkma hikayesi ayrıca idrar yaparken yanma hikayesi varsa en kısa zamanda hastaneye başvurulmalıdır. Bunun dışında kalan çocuklar, evde gerekli müdahale yapılarak sonraki gün doktor muayenesine götürülmelidir.
"ATEŞLİ ÇOCUK BOL SIVI TÜKETMELİ"
Ateş yüksekliği olan çocuklara yeterli derecelerde sıvı takviyesinin mutlaka yapılması gerekir. Çocuklarda ateş yüksekliği sıvı kaybına neden olur. Bu yüzden ateşli hastalık dönemlerinde çocuklara normalden daha fazla sıvı vermek gerekir. Su, ılık çorba, taze sıkılmış meyve suları günlük ihtiyacı olan ve ateş nedeni ile kaybedilen sıvıyı yerine koymaya yardımcı olacaktır. Yüksek ateşli hastalık geçiren çocuklar, evde ateşsiz 24 saat geçirdikten sonra okula gidebilir. Okula başlama zamanı ile ilgili doktorun ek önerisi varsa mutlaka buna uyulmalıdır. DR. SİNEM KARACA ATAKAN
Hazırlayan: Şenay Çelik