Bebek bekleyen kadınlarda hamilelik diyabeti olup olmadığını ortaya koyan "şeker yükleme" testlerine yönelik iddialar, birçok hamilenin bu konuya şüpheyle yaklaşmasına ve testi yaptırmamasına neden oluyor. Bu durum da hem anne adayı hem de bebeğin hayatını tehlikeye atabilecek sağlık sorunlarına kapı aralıyor. Hamilelikte yapılan şeker yükleme testleri hakkında bilgisine başvurduğumuz Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Ceren Yıldız Eren, "Toplumumuzdaki farklı algıya rağmen şeker yükleme testinin hiçbir sakıncası yoktur. Buna karşın tanı konmadığı için tedavi edilemeyen hamilelik diyabeti, hayatı tehdit eder hale geliyor" uyarısında bulundu.
GÖRÜLME ORANI YÜZDE 5
Hamilelikte ortaya çıkan ve "gestasyonel diyabet" olarak bilinen rahatsızlığın belirlenmesi için hamileliğin 20-24. haftaları arasında yapılan şeker yükleme testinin sayısız faydası olduğunu anlatan Dr. Ceren Yıldız Eren, şöyle devam etti:
"Bu testi her hamilenin yaptırmasını öneriyoruz. Ancak özellikle ailesinde, birinci derece akrabalarında şeker hastalığı olanların, daha önceki gebeliklerinde şeker hastalığı sorunu yaşayanların, fazla kilolu olan ya da önceki gebeliklerinde nedensiz bebek kaybı yaşayanların hamile olduklarını öğrenir öğrenmez yükleme testi yaptırmaları uygun olur. Test gerekli durumlarda ileri gebelik haftalarında tekrarlanabilir."
Hamilelikte şeker düzeyinin yükselmesine her 100 anne adayından 5'inde rastlandığını dile getiren Dr. Ceren Yıldız Eren, "Bu süreçte oluşan şeker hastalığının yüzde 90'ı gebeliğe bağlıdır ve doğumdan sonra düzelir" diye bilgi verdi.
KANDAKİ ŞEKER DÜZEYİ ÖLÇÜLÜYOR
Hamilelikte ortaya çıkan diyabetin mekanizmasını "Gebelikte meydana gelen hormonal değişimler bebeğin glikoz ihtiyacını karşılamaya yönelik oluyor. Bu durum annede insülin direncine yol açıyor ve genellikle doğum sonrasında kendiliğinden düzeliyor" sözleriyle açıklayan Dr. Ceren Yıldız Eren, şeker yükleme testinin aç karnına yapılması gerektiğini belirtti. Doktorun tercihine göre 50 gramlık ya da 75 gramlık yükleme testinin yapıldığını belirten Dr. Ceren Yıldız Eren, "Eğer 50 gramlık yükleme testi yapılmışsa anne adayının bu solüsyonu içmesinden bir saat sonra ölçülen kandaki şeker düzeyinin 140 mg/dl altında olması halinde hamilelik diyabetinden bahsedemeyiz. Ancak kandaki şeker düzeyi bu oranı geçiyorsa bu kez anneye daha yüksek düzeyde şeker içeren solüsyon verilir. Üç saat boyunca her saat başı anne adayının şeker düzeyi ölçülür.
Eğer üç ölçümün ikisinde şeker oranı, 140 mg/dl düzeyinden yüksek ise hamilelik diyabeti tanısı konulur" dedi. Tarama için yapılan şeker yüklemesi miktarının günlük hayatta gıdalardan aldığımız şeker miktarına eşit olduğunu ve bu nedenle testlerin sakıncası bulunmadığını anlatan Dr. Ceren Yıldız Eren, tedavi edilmeyen hamilelik diyabetinin sakıncalarına dikkat çekti. Dr. Ceren Yıldız Eren, yüksek kan şekerinin anne adaylarında böbrek ve dirençli mantar enfeksiyonlarına neden olabildiğini kaydederek şunları söyledi: "Hamilelik diyabeti; bebeğin aşırı kilolu olmasına, erken doğmasına, erken doğuma bağlı olarak akciğer gelişimini tamamlamamasına, metabolik hastalıklara yol açabilir. Doğumdan sonra bebekte ani şeker düşüklüğü, solunum zorluğu ya da sarılık riski de artar. Tüm bunların yanı sıra çok üzücü bir başka sonuca, anne karnındaki bebeğin ölümüne bile neden olabilir" diye konuştu.
HAMİLELİK SONRASINA DA DİKKAT!
Tüm bu bilgiler ışığında, anne adaylarına hamilelik takiplerinde doktorlarının önerilerini dikkate almaları gereğini hatırlatan Dr. Ceren Yıldız Eren, hamilelik diyabeti görülmesi halinde anne adayına özel diyet ve egzersiz programı hazırlandığını belirtti. Bu önlemlere karşın şeker düzeyinin normalin altına inmemesi halinde insülin tedavisine başlandığını anlatan Dr. Ceren Yıldız Eren, "Nadiren de olsa kandaki şeker düzeyi yüksekliği doğum sonrasında da devam ediyor. Bu nedenle doktorunuza danışarak doğumdan sonraki dönemde diyabetin kontrolünü sağlamanız önem taşıyor" dedi.