ÖNDE GELEN PLASENTA ÖLÜME NEDEN OLABİLİR!
Plasentanın rahim ağzı üzerinde yerleşmesi; yani önde gelmesi anne ve bebek ölümlerine yol açabilen ciddi bir durumdur. Bu iki ayrı probleme yol açmaktadır: Birincisi, yoğun kanamaya neden olmaktadır. Plasenta previa'lı hamileler, ilk 20 haftayı genelde sessiz geçirmektedir. Ancak hamileliğin 2. yarısından itibaren, plasenta previa'ya bağlı kanamalar görülmektedir. Rahimin kasılmaları ve rahim ağzının açılması ile birlikte plasentadan kanama başlar. Bu kanamalar bazen kendi kendine ya da eken doğumu durdurucu tedaviler ile sona ermektedir. Çoğu zaman ise acil sezaryen ameliyatına alıp gebeliği erken sonlandırmak gerekebilir. Erken doğuma bağlı olarak bebeklerin yoğun bakıma girme ve ölüm riskleri artmaktadır. Annede ise yoğun kanama nedeniyle rahimi almak zorunda kalınabilir. Altyapısı yetersiz hastanelerde ise zamanında kanamaya müdahale edilemezse, anne ve bebek ölümü kaçınılmaz oluyor. Ayrıca plasenta previa'lı hamileler vajinal doğum yapamazlar, sezaryen gereklidir. Plasenta previa'nın ikinci yarattığı problem ise; rahimin kas tabakasına yapışmasıdır.
Kas tabakasına yapışmış önde gelen plasentaya, yapışma derecesine göre plasenta akreata (yüzeyel yapışma), inkreata (derin kas tabakasına yapışma) ya da perkreata (tüm rahim duvarına yapışıp dışarı çıkma) denilmektedir. Akreata gelişmiş plasenta previada sezaryende plasentayı yerinden ayırmak genelde mümkün olmaz ve zorlayınca da yine aşırı kanamaya sebep olabilir. Bu durumlarda da rahimi almak gerekebilir. Plasenta previanın anne ve bebek sağlığı açısından ne kadar riskli olduğunu her kadın doğum hekimi bilir ve buna göre doğum için bu konuda deneyimliyse sizi ameliyata alabilir. Bu iki faktör, plasenta previada, anneyi ve bebeği ölümden kurtaracak anahtar noktalardır.
PLASENTA PREVİA TEDAVİSİ NASIL OLMALIDIR?
Plasenta previa hastaları; ameliyata alınmadan önce, ameliyat sırasında ve ameliyat bittikten sonraki takibinde yapılacaklar önceden planlanır. Böylece olabilecek en iyi sonuca ulaşılması hedeflenir. Kanlı bir ameliyat beklendiği için, gebelik takibinde kansızlığa karşı etkin mücadelede bulunulur. Hemoglobin değerini 12 gr üzerinde tutacak şekilde demir ve vitamin takviyeleri yapılır. Acil olarak ameliyata girilemiyorsa, ameliyat günü kan grubuyla uyumlu kan ve plazma hazırlığı yapılır. Ciddi bir ameliyat olduğu için önceden anestezi, kan merkezi, erişkin yoğun bakım ve yeni doğan yoğun bakım birimlerine bilgi verilir ve hazır olmaları sağlanır.
EKİP ÇALIŞMASI SÖZ KONUSU…
Ameliyatta ne panikle hareket etmek, ne de uyuşuk davranmak lüksü yoktur. Dolayısıyla tam zamanında en uygun cerrahi girişimlerle rahimi koruyarak kanama kontrol altına alınır. Hastanın hayati tehlikesi beliriyorsa; rahimi feda etmek gerekir. Burada, tecrübe son derece önemli bir faktördür. Ameliyattan sonraki takipte; yoğun bakım şartları ayarlanarak anestezi doktorlarıyla birlikte kritik bir takibe başlanır. Bazı hastaların takipte kanaması devam ettiği için tekrar ameliyata almak gerekebilir. Burada da ikinci ameliyat kararında tecrübe ve daha önce bu tarz ameliyatları ve hastaları takip etmiş olmak son derece önemli. Görüldüğü gibi, plasenta previası olan hamilelerin takibini kadın doğum uzmanları yapsa da, ameliyatın ve sonrasının yönetimi bir ''ekip'' işidir. Bu ekibin en kritik üyesi evet, kadın doğum uzmanıdır, ancak anestezi, yenidoğan yoğun bakım ve erişkin yoğun bakım doktorları da başarılı bir sonuç için vazgeçilmez üyelerdir.