Tam bedensel 14 değişim
Hamilelik, anne adayında kelimenin tam anlamıyla tepeden tırnağa değişikliklerin olduğu bir dönemdir. Bunların bir kısmı dışarıdan gözlemlenebilirken bir kısmı ise bebeğin rahim içinde daha iyi büyümesini sağlamak için ortaya çıkan organ işlevleri değişimleridir. Dışarıdan görünen değişiklikler yanında içeride olup bitenler, sizlerin hamilelikle daha iyi başa çıkabilmenizi sağlamaya yönelik ortaya çıkan mekanizmalardır ve bu bedensel ve organsal seviyedeki değişikliklerin nedeni sizi anneliğe hazırlamaktır. Hamilelik döneminde anne adayı olarak sizler, ilk aylarda bazı maddelere karşı ilgi duyarsınız, bazılarının adını bile duymak istemezsiniz. Sabah kalktığınızda bulantı hissedebilir, tüm gün uyumak isteyebilirsiniz. Aslında burada amaç vücudunuzun ihtiyacı olan maddeleri almak ve toksik olabilecek (sigara dumanı gibi) maddelerden kaçınmanızı sağlamaktır. Unutmayın ki doğa sizin yanınızda. Sadece vücudunuzdan gelen sinyallere duyarlı olmalısınız! Hepinize rahat ve kolay bir hamilelik süreci geçirmenizi diliyoruz.
1. Mide yanması ve bulantı
Hamilelikte mide bulantısı yararlı bir uyarıcıdır! Çünkü bebek hareketlerinin henüz başlamadığı dönemde sabah bulantısı ve mide yanması size hemen hamile olduğunuzu hatırlatır. Böylece zararlı olabilecek besinleri yememeye özen gösterirsiniz. Bulantı bu dönemde işe yarar bir olgu anlayacağınız. Size gün boyu sağlıklı beslenmeyi hatırlatır!
Öneri: Midenizi fazla doldurmamaya özen gösterin, baharatlı ve yağlı yiyeceklerden uzak durun, yemekten sonra en az bir saat uzanın. Ayrıca yatar konumdayken başınızı ve göğüs kafesinizi mide seviyesinden yukarıda tutmak için ek yastık kullanabilirsiniz. Tüm önlemlere rağmen geçmiyorsa ve yaşam kalitenizi olumsuz etkiliyorsa ilaç tedavisi için doktorunuza başvurun.
2.Uyku durumu
Gün boyu olan uyuma eğilimi, sizi hamileliğin ileri aylarında dinamik olmaya hazırlar. İlk başlarda uykuya eğiliminiz artar, sonlara doğru gece içinde birkaç kez uyuma-uyanma döngüleri yaşarsınız. Amaç hamileliğin başlarında beyninizde sağlıklı işlevler için gerekli maddelerin depolanmasını sağlamak, sonlarında ise doğduktan sonra iki-üç saatte bir emzireceğiniz bebeğiniz için uykusuzluğa alışmanızı sağlamaktır!
Öneri: Vücudunuzun ihtiyaçlarına kulak verin ve bol bol dinlenin. Düzenli uyuyun ve düzenli beslenin. Ne kadar yoğun çalışırsanız çalışın, her fırsatta istirahat etmeniz kaliteli bir hamilelik dönemi geçirmeniz için çok önemli.
3.Saçlar
Hamileliğinizde saçlarınız gürleşip parlaklığı artar. Bu dönemde saçlarınızın güzelliğinin değerini bilin sevgili anne adayları! Hollywood starlarını kıskandıracak ışıl ışıl, gür, harika saçlara hamileliğinizde kavuşabilirsiniz. Şunu da hemen hatırlatayım; saçlarınız çok ender durumlarda matlaşma ve dökülme eğiliminde olabilirler. Neyse ki bu, geçici bir durumdur. Doğumdan sonra saçlarınız yine eski sağlığına kavuşacaktır.
Öneri: Güzel saçlarınızın tadını çıkarın.
4.Cilt
Anne adaylarının teninde çoğunlukla "güzelleştirici" değişiklikler olurken bazen anne adayının cildi sivilcelerle dolabilir, yağlanma ve bazen de tüylenme olabilir, hatta benlerde artış olabilir. Karın cildinde bazı anne adaylarında çatlaklar oluşabilir. Göbek deliğinden aşağı ve yukarı çizgi şeklinde linea nigra dediğimiz bir çizgi oluşabilir. Ama endişelenmenize gerek yok. Yine doğumdan sonra tüm bu şikayetler ortadan kalkacaktır. Bazı anne adaylarında karında ve göğüslerin dış kısmında ve hatta bazen bacaklarda çatlaklar oluşabilir.
Öneri: Bol sıvı tüketimi, aşırı kilo alımının engellenmesi ve çatlak önleyici kremler veya badem yağı gibi doğal yağlar çatlakları önlemeye faydalı olabilir. Ayrıca direkt güneş ışığına maruz kalmaktan kaçınarak cildinizdeki renk değişikliklerinin şiddetini azaltmanız mümkün.
5.Ayak ve bacaklar
Çevrenizdeki hamilelerden sıkça duyabileceğiniz bir değişiklik de ayaklardaki ödemler. Bazen ayaklarda doğumdan sonra da kalabilen ayak numarası büyümesi de yaşanabilir. Bacaklarda varisler ortaya çıkabilir, bu varisler genelde doğumdan sonra kaybolur. Bacaklarda oluşan şişlik ve ödemler anne adayını hamilelik zehirlenmesi (preeklampsi) belirtisi olabileceğini düşünerek korkutsa da beraberinde tansiyon yükselmesi ve idrarda protein kaçağı olmadığı sürece hamilelik zehirlenmesi söz konusu olmayacaktır.
Öneri: Varis gelişimini önleyebilmek ya da en azından hafifletebilmek için ayakta uzun süre durmaktan kaçının, mümkün olan her durumda istirahat edin, doktorunuzun önerdiği egzersizleri uygulayın, otururken ya da yatarken ayaklarınızı vücudunuzdan daha yüksekte tutun. Varis çoraplarını doktorunuzun önerilerine göre kullanmalısınız. Bel kısmı dar kıyafetleri, bacaklarınızın dolaşımını daha da bozabileceği için giymekten kaçının.
6.Burun
Mukozanın daha iyi koku almaya yönelik damarlanma artışı anne adayında bazen kalıcı olabilen burun büyümesine neden olabilir.
Öneri: Bunun doğal bir süreç olduğunu düşünün.
7.Nefes alma
Solunum kapasitesi artar, soluklar derinleşir. Amaç bebeğe maksimum oksijen gitmesi ve hamileliğin ilerleyen dönemlerinde, rahminiz akciğerleri yukarı doğru ittirdiğinde de yeterli oksijen alımının sağlanmasıdır.
Öneri: Doktorunuzun veya doğuma hazırlık kurslarındaki eğitmenlerin size öğrettiği şekilde derin nefes egzersizlerini her gün düzenli aralıklarla uygulamalısınız. Kalabalık, havasız ve sigara içilen yerlerden kaçının. Kendinizi yoracak (yani oksijen ihtiyacınızı aşırı derecede artıracak) hareketlerden de kaçınmalısınız.
8.Kalp damar sistemi ve kan hacmi
Sisteminizde dolaşan kan hacmi ve tüm vücut sıvınız %50 oranında artar, kalp daha güçlü ve daha hızlı çalışır. Amaç bebeğe maksimum oksijen ve gıda maddesinin gitmesinin sağlanması, doğumdaki muhtemel aşırı kan kaybı için kan yedeklenmesidir.
Öneri: Mümkün olduğu kadar kapalı alanlarda uzun süre kalmayın. Evinizi bol bol havalandırın. Temiz havayı bol bol içinize derin derin nefes alarak çekin.
9.Kas-eklem sistemi
Kas ve eklemlerinizde genel bir gevşeme hali olur. Amaç karnınızda büyüyen bebeğe yer açmak ve pelvisinizin genişleyerek doğuma hazır hale gelmesini sağlamaktır. Anne adayı bunu kasık ve bel bölgesinde fazla ayakta durduğunda bir ağrı veya batma olarak hissedebilir.
Öneri: Çeşitli egzersizlerle, masaj, bölgesel sıcak uygulama gibi önlemlerle, dinlenmeyle, kalsiyumdan zengin dengeli beslenmeyle ve ileri durumlarda kalsiyum-magnezyum takviyeleri ile krampları ve ağrıları hafifletebilirsiniz.
10.Vücutta yağlanma
Hamile kaldığınız andan itibaren karın bölgesi başta olmak üzere vücudunuzda yağ dokusu artar. Amaç,emzirme dönemindeki muhtemel bir kıtlıkta sizin ve bebeğinizin sağ kalmasını garanti altına almaktır.
Öneri: Sağlıklı beslenmek ve yağlı, kızartmalardan uzak durmak aşırı yağlanmayı engeller.
11.Beş duyu sistemi
Başta koku duyusu olmak üzere tüm duyu sistemleriniz daha iyi çalışır. Amaç bebeğinizi tehlikelerden daha iyi koruyabilmektir. Doğum sonrası anneler neredeyse bebeklerinin yan odadaki solunum seslerini bile duyacak kadar hassas bir işitme duyusuna sahip olurlar.
Öneri: Yemek kokularına karşı hassasiyetiniz arttıysa, bir dönem aroması güçlü yemekler pişirmeyi erteleyebilirsiniz. Ayrıca kokusu ağır parfüm ve deodorantları bir süre kullanmamanızda yarar var.
12.Yatış pozisyonu
Bebeğiniz de size aldığı pozisyonla yardımcı olmaya çalışır, yani bebeklerin %90'ı anne karnında vücutlarını sola döndürerek yatarlar. Amaç vücudunuzun sağ yanında yer alan büyük toplardamarlara baskı olmasını engellemek. Siz de uykunuzda otomatikman sola yatış pozisyonu alarak bu duruma katkıda bulunursunuz.
Öneri: Hamileliğin özellikle son aylarında yatmakta zorluk çekiyorsanız belinizin altına yastık desteği koyabilirsiniz. Böylece daha rahat uyuyabilirsiniz.
13.Baş ağrıları
Hamileliğin erken dönemlerinde (özellikle 16. haftaya kadar olan dönemde) baş ağrılarına sık rastlanır. Bazı durumlarda bu başağrısı tedavi edilmemiş sinüzit ya da görme bozukluğuna bağlı olabilir, ancak çoğu durumda nedeni bilinmiyor. Şiddetli baş ağrılarının diğer belirtilerle birlikte ya da tek başına preeklampsi (gebelik zehirlenmesi) habercisi olabileceğini unutmayın.
Öneri: İstirahat etmek ve açık havada yürüyüş yapmak yardımcı olabilir. Bu baş ağrıları genellikle hamileliğin ortalarına doğru kendiliğinden kaybolurlar.
14.Diş eti kanamaları
Değişen hormonların etkisi, hamileyken diş etlerini bakteri plaklarına daha hassas hale getirir. Bu nedenle diş etleri iltihaba daha yatkın olur ve dolayısıyla diş eti kanamasına neden olabilir.
Öneri: Doğumla birlikte diş eti kanamaları kaybolacaktır. Tabii hamile kalmaya karar vermeden önce diş hekimine gidip kontrollerinizi yaptırmanız en ideali. Hamileliğiniz süresince de diş bakımınızı ihmal etmeyin, doktorunuzu ziyaret edin.
Hazırlayan: Buket CENGİZALP