Mide bulantısı, bel ağrısı, varis, ödem, hemoroit… Hepsi de anne adayları arasında sıklıkla duyduğumuz ortak sorunlar. Hamilelikte hormonel ve fizyolojik değişimler nedeniyle yaşanabilecek bu ve benzeri sorunların bir kısmı kimilerinde hemencecik gelip geçerken kimilerinde de yaşam kalitesini olumsuz etkileyecek kadar sıkıntılı geçebiliyor. Hamilelik döneminde yaşanabilecek olası sorunların, bazen farklı sağlık sorunlarının da habercisi olabildiğini söyleyen Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Erol Mutlu'nun verdiği ipuçlarını mutlaka dikkate alın. Şüphelendiğiniz noktada zaman kaybetmeden doktorunuza başvurmayı da ihmal etmeyin.
Mide bulantısı ve kusma
Hamilelikte bulantı ve kusma özellikle ilk 3 ayda görülür. 6-10 haftalar arası daha da belirgin olan bu sorun, hamilelik hormonu ve etkilerinin hızlı değişimi nedeniyle oluşur. Anne adaylarında; sabahları hafif bulantı şeklinde veya gün boyu bulantı ve kusma şeklinde değişen derecelerde görülür.
Öneriler
Sabah erken uyanmak, yataktan kalkmadan uyanık şekilde 3-5 dakika vakit geçirmek ve bu sürede tuzlu kraker veya sandviç tarzı atıştırma şeklinde gıda tüketmek faydalı olabilir. Yataktan kademeli kalkmak yani; ayağa kalkmadan yatakta biraz oturmak, ayağa kalkınca adım atmadan biraz beklemek ve özellikle sabahları ağır çekim hareket etmek ve çok eğilip kalkmamak bulantıkusma şikayetlerinin daha hafif geçmesini sağlar. Bu tarz önlemlere rağmen devam eden bulantı ve kusmalarda hastane ortamında parenteral sıvı takviyesi ve ilaç tedavisi gerekli olabilir. Bununla ilgili mutlaka doktorunuza başvurmalısınız.
Kramplar
Uzun süre ayakta duran, aktif olan ve magnezyum eksikliği yaşayan anne adaylarında, hamileliğin ikinci 3 aylık ve son 3 aylık dönemlerinde görülür.
Öneriler
Fazla ayakta durmamak, ısı değişikliklerinden kaçınmak, dinlenme anında ayakları biraz yüksekte tutmak ve masaj uygulamak kramp şikayetlerini azaltabilir. Ayrıca doktor kalsiyum ve magnezyum desteği önerebilir.
Varis
Hamilelikte varis, uzun süre ayakta duran ve aktif olan anne adaylarında daha belirgin olmak üzere hamileliğin son 3 ayında görülür. Sebebi; hamileliğe bağlı büyüyen rahmin alt ekstremite'den (ayaklar ve bacaklar) kanı toplayan ana toplardamarlara baskı yapmasıdır.
Öneriler
Fazla ayakta durmamak, ısı değişikliklerinden kaçınmak, dinlenme anında ayakları biraz yüksekte tutmak ve masaj uygulamak varis şikayetlerini azaltabilir. Belirgin varis varlığında kalp-damar cerrahisi kontrolü önerilir. Çünkü; hamilelikte pıhtılaşmaya meyil olduğundan, damar tıkanıklıkları ve pıhtılar görülebilir. Bu sebeple doktor önerisiyle kan sulandırıcı dediğimiz pıhtılaşmayı önleyici ilaçlar kullanılabilir.
Halsizlik ve sürekli uyku isteği
Özellikle hamileliğin ilk 3 ayında görülür. İlk 12 haftada daha da belirgin olan ve hamileliğin her döneminde görülebilen halsizlik ve sürekli uyku isteği, hamilelik hormonu ve etkilerinin hızlı değişimi nedeniyle oluşur. Anne adaylarında değişen derecelerde görülen bu durumun bir diğer sebebi de anemi (kansızlık) olabilir. Kansızlık olup olmadığı mutlaka kan testiyle tespit edilmelidir.
Öneriler
Akşam erken yatmak ve sabah erken uyanmak, gün içerisinde düzenli beslenmek ve düzenli sıvı tüketmek faydalı olabilir. Diğer taraftan D vitamini eksiliği de aynı şikayetlere yol açabilir. Bu açıdan testler ve değerlendirme amaçlı, doktorunuza başvurabilirsiniz.
Sırt ve bel ağrısı
Hamilelikte sırt ve bel ağrıları en çok son 3 ayda, özellikle de son haftalarda görülür. 9 ay boyunca her dönemde görülebilen sırt ve bel ağrıları ise özellikle çok ayakta duran ve aktif olan anne adaylarında olur. Değişen derecelerde yaşanabilir.
Öneriler
Hamileliğin her döneminde görülebilen sırt ve bel ağrıları hamilelikle ilgili acil durumların, doğumun veya erken doğum tehdidinin belirtisi olabileceğinden mutlaka değerlendirme amaçlı doktorunuza başvurmalısınız. Fazla ayakta durmamak, ısı değişikliklerinden ve hava akımının etkilerinden kaçınmak, aynı zamanda da ani ve ters hareketler yapmamak faydalı olabilir.
Cilt lekeleri ve çatlaklar
Hamileliğin her döneminde görülebilmekle beraber, özellikle son 3 ayda daha sık görülür. İlerleyen haftalarda daha da belirgin olan cilt lekeleri ve çatlaklar, hamilelik hormonu ve etkilerinin hızlı değişimi nedeniyle oluşur. Anne adaylarında değişen derecelerde görülür. Bazı anne adaylarında hiç görülmeyebilir. Çatlaklar özellikle hamileliğe bağlı büyüyen karnın ciltte gerginlik yaratmasından ve kilo almaktan dolayı ortaya çıkar.
Öneriler
Tedavisinde çatlak önleyici kremler kullanılabilir. Cilt lekeleri de hamilelik hormonuna bağlı ciltteki hiperpigmentasyona bağlı oluşur. Hamilelik sonrası zaman içerisinde kendiliğinden geçer. Cilt lekeleri açısından da fazla güneşe maruz kalmamak faydalı olabilir.
Diş ve diş eti sorunları
Özellikle daha önceden diş problemi olan anne adaylarında daha belirgin olmak üzere hamileliğin ilerleyen haftalarında görülür. Bu dönemde artan diş eti hassasiyeti ve kalsiyum ihtiyacı, diş ve diş eti sorunlarına yol açar.
Öneriler
Günlük 1-2 bardak süt tüketimi, kalsiyum desteği, yumuşak diş fırçası ile özenli diş fırçalamak diş ve diş eti sorunları şikayetlerini azaltabilir. Öncelikle bu tarz şikayetlerde diş doktoruna başvurup muayene olmak gerekir.
Vajinal akıntı ve kaşıntı
Hamileliğin her döneminde görülebilir. Son haftalarda daha da belirgin olan vajinal akıntı ve kaşıntı; özellikle önceden bu konuda şikayeti olan, genital hijyen konusunda çok hassas olup genital bölgeyi çok yıkama alışkanlığı olan ve hamileliğe bağlı diyabet hastası olan anne adaylarında daha sık rastlanır.
Öneriler
Tedavide ilaç kullanımı açısından mutlaka doktor muayenesi gereklidir. Diğer taraftan, genital bölgeyi çok yıkamamak ve kuru tutmak şikayetleri genel olarak azaltır. Daha çok pamuklu iç çamaşırı tercih etmek ve sık çamaşır değişimi de şikayetleri azaltıcı etkiye sahiptir.
Ödem
Hamilelikte ödem, çok önem arz eder. Ellerde, yüzde ve baçaklardaki ödem; hamilelikte tansiyon yüksekliğine bağlı hamilelik zehirlenmesi (preeklampsi) gibi ciddi bir durumun belirtisi olabilir. Bu gibi durumlarda derhal doktora başvurmak gereklidir. Hamileliğin ilerleyen haftalarında ayaklarda ve bacaklarda görülen ödem, özellikle çok ayakta duran ve aktif olan anne adaylarında daha belirgin görülür. Hamileliğe bağlı büyüyen rahmin baskısı sonucu oluşan dolaşım yavaşlamasından daha fazla etkilenen bölgelerde, örneğin; ayak bileklerinde görülebilir. Ayrıca düzensiz beslenme ve yetersiz protein alımı da ödeme neden olabilir.
Öneriler
Fazla ayakta durmamak, ısı değişikliklerinden kaçınmak, dinlenme anında ayakları biraz yüksekte tutmak, yavaşça masaj uygulamak ve beslenmeye dikkat etmek ödem şikayetlerini azaltabilir.
Nefes darlığı
Hamilelikte nefes darlığı, özellikle daha önceden bu konuda şikayeti olan anne adaylarında daha belirgin olarak görülebilir. Her dönemde görülmekle beraber hamileliğin son 3 ayında daha çok görülür. Sebebi, hamileliğe bağlı büyüyen rahmin yukarı doğru baskı yapmasıdır.
Öneriler
Belirgin nefes darlığı varlığında bir göğüs hastalıkları uzmanına muayene önerilir. Anemi (kansızlık) ile kalp ve akciğer hastalıkları da nefes darlığı nedeni olabileceğinden bu açıdan değerlendirme ve testler yapılmalıdır.
Ruh halindeki iniş çıkışlar
Ruh halindeki iniş çıkışlar özellikle hamileliğin ilk 3 ayında görülür. Bu en çok da hamilelik hormonu ve etkilerinin hızlı değişimi nedeniyle oluşur. Özellikle altta yatan psikolojik problemleri olan anne adaylarında belirgin olmak üzere değişen derecelerde görülür.
Öneriler
Çevre desteği ile iyileşmeyen durumlarda psikiyatrik uzman kontrolü sonrası psikoterapi veya ilaç tedavisi önerilir.
Sık idrara çıkma ve idrar kaçırma
Hamilelikte sık idrara çıkma ve idrar kaçırma, özellikle daha önceden bu konuda şikayeti olan anne adaylarında daha sık olmak üzere hamileliğin her döneminde görülebilir.
Öneriler
Bu şikayetler üriner sistemde bir enfeksiyonun belirtisi olabileceğinden gerekli testlerin yapılması ve uygun tedavinin uygulanması gereklidir. Diğer taraftan bel kısmını sıcak tutmak, üşütmemek, rahat kıyafetler tercih etmek ve günlük 2-3 litre su olacak şekilde yeterli sıvı tüketimi faydalı olur.
Kabızlık
Hamilelikte kabızlık, özellikle daha önceden bu konuda rahatsızlığı olan anne adaylarında daha belirgin olmak üzere hamileliğin her döneminde görülür. Genel olarak; hamilelik hormonu ve etkilerinin hızlı değişimi nedeniyle oluşur; çünkü hamilelik hormonunun bağırsak hareketlerini yavaşlatma etkisi mevcuttur. Diğer bir sebebi; hamileliğe bağlı büyüyen rahmin, bağırsaklardaki hareket alanı ve kabiliyetini azaltmasıdır. Ayrıca kullanılan demir ilaçları da kabızlığa neden olabilir.
Öneriler
Büyük tuvaleti fazla tutmamak; günlük çıkmak, posalı gıdalar tüketmek, bol sıvı almak, hamur işi ve baharat tüketiminde kontrollü davranmak kabızlığı azaltabilir. Belirgin kabızlık varlığında gastroenteroloji kontrolü önerilir. Kabızlık önleyici ilaçlar doktor tarafından önerilebilir.
Baş ağrısı
Hamilelikte baş ağrısı özellikle daha önceden bu konuda rahatsızlığı olan hamilelerde ve ilk 3 ayda daha belirgin olmak üzere hamileliğin her döneminde görülebilir. Genel sebebi; hamilelik hormonu ve etkilerinin hızlı değişimidir. Bu süreçte sık meydana gelen tansiyon değişiklikleri, hormonal ve duygu-durum değişiklikleri baş ağrısına neden olabilir. Hamilelikte baş ağrısının başka bir sebebi de; tanı konulmuş veya konulmamış baş ağrısı yapan migren gibi diğer hastalıkların varlığı olabilir. Baş ağrısı ayrıca; tansiyon yüksekliğine bağlı hamilelik zehirlenmesi (preeklampsi) veya hamilelik şekeri gibi ciddi bir durumun da belirtisi olabilir. Bu açıdan mutlaka doktora başvurulmalıdır.
Öneriler
Bu durumlarda düzenli sıvı tüketmek ve parasetamol içeren ağrı kesiciler faydalı olabilir. Uzun süren, ciddi baş ağrısı durumlarında kadın doğum değerlendirmesinin yanında mutlaka baş ağrısı açısından nörolojik değerlendirme de gereklidir.
Karpal tünel sendromu
Bilekteki sinir sıkışması sonucunda el ayasında ve 2, 3 ve 4. parmak iç yüzlerinde uyuşma ve karıncalanma şikayetlerine yol açar. Çok sık olmamakla beraber, hamileliğin ilerleyen haftalarında görülebilir. Özellikle daha önceden bu konuda rahatsızlığı olan ve mesleki olarak veya ev işlerinde ellerini çok kullanan anne adaylarında daha sık görülür. Hamilelikte ödeme yatkınlık nedeniyle, hamile olmayanlara göre daha sık görülür.
Öneriler
Elleri fazla kullanmamak, el bileğini basınca maruz bırakmamak, ısı değişikliklerinden kaçınmak ve yavaş tempolu masaj uygulamak Karpal Tünel Sendromuna bağlı şikayetleri azaltabilir. Uzun süren, ciddi Karpal Tünel Sendromu durumlarında mutlaka beyin ve sinir cerrahisi uzmanının anne adayını değerlendirmesi önerilir.
Hemoroit
Hamilelikte hemoroit özellikle daha önceden bu konuda rahatsızlığı olan, uzun süreli çok ayakta duran veya uzun süreli hareketsiz oturan anne adaylarında daha belirgin olmak üzere, hamileliğin son 3 ayında görülür. Sebebi; hamileliğe bağlı büyüyen rahmin anal bölgeden kanı toplayan damarlara baskı yapmasıdır.
Öneriler
Büyük tuvaleti fazla tutmamak (günlük çıkmak), posalı gıdalar tüketmek, bol sıvı almak, hamur işi ve baharat tüketiminde kontrollü davranmak hemoroit şikayetlerini azaltabilir. Belirgin hemoroit varlığında genel cerrahi kontrolü önerilir. Doktor önerisi ile ilaçlar kullanılabilir.
"Doktorunuzun tavsiyelerine güvenin"
Hamileliğe bağlı birçok hastalık ve olumsuz durum, genel olarak düzensiz beslenme ve bilinçsiz davranmaya bağlı oluşur. Bu açıdan hamilelikte beslenme durumu, gıda ve sıvı tüketimi, hareket ve spor, giyim tarzı ve cinsellik gibi merak edilen ve önem arz eden konularda mutlaka doktora danışılmalıdır. Bu konularda verilen önerilere ve tedavilere uymak yararlı olur. Anne adaylarının da doktoru tarafından hamileliğin başında olası sorunlar konusunda uyarılması, olumsuz gelişmeleri önlemek açısından önemlidir. Özellikle faydalı diye düşünerek sık ve fazla miktarda meyve tüketmek; hamilelik şekeri, hamileliğe bağlı hipertansiyon (hipertansiyon, preeklampsi vb.), bebeğin suyunun ve kilosunun fazla olmasına bağlı erken doğum gibi olumsuz gelişmelere yol açabilir. Bu açıdan günlük 1-2 adet meyve tüketimi yeterlidir. Aynı zamanda karbonhidrat, protein ve yağ açısından çeşitli beslenmek faydalı olacaktır. Günlük alınan gıda miktarının yüzde 40-50'sinin karbonhidrat, yüzde 30-40'ının protein ve yüzde 10-15'inin yağ olması önerilir. Ayrıca anne adayları sorunlara evhamlı yaklaşmamalı, çözüm odaklı olmalı ve doktorlarının verdiği tedaviye güvenmelidirler.
- Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Erol Mutlu
Hazırlayan: Zuhal EYÜBOĞLU