Hamilelik esnasında korkular hissetmek, endişeler duymak çok doğal bir durumdur. Neredeyse her anne adayı, bu korkuları duyar. Korkuların hamilelik sürecinde yaşanan değişimlerden dolayı olduğunu bilmeniz, sizin daha güzel bir hamilelik geçirmenizi sağlayacaktır. İşte Psikolog Nagihan Akarsu; 9 ay boyunca anne adayının ne gibi korkular yaşayabileceği ve yapılabilecekler hakkıda bilgiler verdi.
Fizyolojik, biyolojik ve psikolojik değişikliklere hazırlanın Kadının üreme organlarının yeni bir canlıya göre adapte olmaya çalışması vücudunda birçok hormonal dengesizlik yaratır. Geçmişte adet dönemlerini sıkıntılı ve ağrılı geçiriyorsa aynı döngülerde tepkileri anormal ve agresif olabilir. Her türlü duruma karşı aşırı hassas ve korkuyla yaklaşabilir. Duygusallığı beklenmedik ve tatmin edilemez şekilde artabilir. Ani ses ya da tepkilerden irkilebilir ve sonrasında kendindeki bu değişiklikleri anlamlandırmazsa daha çok kaygılanması muhtemeldir. Kadının geçmişinde tam olarak çözümleyemediği depresyon, panik atak, obsesif ve kompulsif durumlar ya da kişilik problemleri varsa, tüm bunların hamilelikte tekrar ortaya çıkma olasılığı yüksektir. Baş etme gücü zaten düşükse, üstelik hamileliğe hazır olmadan, nasıl bir gelişim süreci geçireceğini bilmeden hamile kalmışsa dikkatli olunmalıdır. Her evlenecek çiftin evlenmeden önce destek alması gerekiyorsa, hamile kalınmadan da yaşanılabilecek bütün olasılıklar konusunda bilgi sahibi olunması gerekir.
Geçmişte yaşanan öyküler korkuyu tetikler
Kadınlar zor hamilelik geçiriyorlarsa, (mide bulantıları, korkular, aşırı gerginlik vs) uyku problemleri de yaşamaya başlarlar. Sık sık uyanma, çok uyuma ya da kabus görme gibi durumlar kendini gösterebilir ve anne adayının zincirin halkalarını kırması çok daha zorlaşır. Daha çok kendinin öldüğünü, çocuğunu düşürdüğünü ya da korku ve panik içinde çaresizce koşturduğu gibi kabuslar gördüklerini söylerler. Bu rüyalar, yaşadığı zor süreçlerin bilinçaltına güçlü bir şekilde yerleştiğinin kanıtıdır. Bazı kadınlarsa kaybetme korkusu yaşarlar. Bu korku geçmişte bir düşük öyküsüne ya da hamilelikte yaşanan basit bir kanamaya bağlı olabilir. Hiçbir şeye bağlı olmadan da bu tarz korkular kadının kaygılı, obsesif kişilik yapısından kaynaklanabilir.
Korkularınızı eşinizle birlikte aşın
Doğum korkusu ve hamilelik sürecinde yaşanan tüm olumsuz süreçler kişinin "hamilelik sonrası depresyon" yaşamasına yol açabilir. Bu süreç doğacak olan çocukta da ciddi psikolojik etkiler yaratabilir. Hamilelik sürecinde de unutkanlık, dalgınlık, isteksizlik halsizlik, aşırı uyuma gibi belirtiler hem gelişim sürecinin bir parçasını temsil eder hem de depresyon belirtilerine ilk kanıtlardır. Dönemsel olarak kendini gösteriyorsa normaldir. Ancak 3 aydan sonra sıklıkla ve zorlayıcı bir şekildeyse mutlaka destek alınmalıdır. Aşırı duygusallık, her şeye nedensiz ağlama nöbetleri, kadında eşi tarafından desteklenmeye ve anlaşılmaya ihtiyacı olduğunu gösterir. Eşi destek vermeye çalışsa da çoğu zaman yetersiz kalacaktır.Ancak destek vermemesi durumun daha kötüleşmesine sebep olabilir. Bu anlamda yanında olmaya çalışmak ve herkesin yaşadığı bir durum olduğunu kabullenmesini sağlamak gerekir.
Bu korkuları yaşamamak için anne adaylarının ne yapması gerekir?
-Hamile kalmadan önce mutlaka ne kadar hazır olduğunuzu teyit etmelisiniz. Çocuk doğurmayı toplumsal bir ritüel olarak mı yoksa sevginizi çocukla pekiştirmek ve renklendirmek adına mı istediğinizden emin olmalısınız.
-Kendinizi hazır hissettiğiniz zaman eşinizle beraber ortak bir karar vererek hamile kalın. Hamile kaldıktan sonra "Gerçekten olacak mı? Yoksa bu durum her hamile kadının aklına gelebilecek bir düşünce mi?" gibi kaygı ve korkular yaşayabilirsiniz. Bu kaygılar içinde yaşamak veya bu durumu aşmak sizin elinizdedir.
-Eşler de baba olmakla ilgili heyecan, kaygı, rol endişeleri yaşayabilirler. Üstelik erkeklerin birçoğu duygularını dışa vurmakta kadınlar kadar rahat olmadıkları için, sessiz kalmaları streslerini daha da artırabilir. Bu yüzden eşlerine karşı yeterince destekleyici davranamayabilirler. Anne-baba adaylarının hamilelik sırasında yaşadıkları olumlu-olumsuz duyguları birbirleriyle paylaşmaları, doğuma ve sonrasına daha hazırlıklı olmalarına yardımcı olacaktır.
-Kaygılı durumlar çözülmeden uyku problemi devam edebilir. Bunun için en pratik yöntem nefes ve gevşeme egzersizidir.
-Bu süreci en olumsuz etkileyen süreç geçmişte çözümlenmemiş kişilik yapınız ve psikolojik problemlerinizdir. Eşinizle ilgili ilişkisel problemler de cabası. Bunun için hayatınızın her aşamasında mutlaka kendinizi keşfetmek ve hayata daha doğru-çok yönlü bakabilmek adına bir uzmandan destek alın.
Hazırlayan: Aytülike KESKİN