Okulların açılması ile ilgili kararın yürürlüğe girmesiyle birlikte yüz yüze eğitim dönemine tekrar geçiş yapılmasına hazırlanıldığı, bu durumun normalde var olan tatil sonrası ya da birinci sınıflarda var olan okul fobisini veya kaygı seviyesini artırabileceği belirtildi.
Genelde okul fobisinin yanında karın ağrısı, terleme, titreme, baş ağrısı, mide bulantısı, sık tuvalete gitme ihtiyacı hissetme gibi psikosomatik belirtiler de görülebileceği aktarılan açıklamada, gerekli önlemlerin şimdiden alınmasının daha sağlıklı bir süreç geçirmek için oldukça faydalı olacağı vurgulandı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Uzman Klinik Psikoloğu Selin Küçük, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) yaşamı değiştirmesi ile birlikte yüz yüze olan eğitim sisteminde de değişiklikler meydana geldiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Online eğitim düzenine geçildi. Yeni eğitim yılı başladığında tekrar eski düzene geçilmesi ile okul fobisi yaşayan öğrencilerin gösterdikleri belirtiler birbirinden farklılık gösterebilir. Yoğun kaygı yaşayan çocuklar karın ağrısı, terleme, titreme, baş ağrısı, mide bulantısı, sık tuvalate gitme ihtiyacı gibi semptomlar gösterse de Kovid-19'da ortaya çıkan belirtileri öğrenen çocuklar, bu belirtilerin varlığını öne sürerek okula gitmemek için bu yollara başvurabilecek. Bu yöntem onlara en sağlıklı yöntem gibi gelebilir, kendisini ya da ailesini korumak için çözüm yolu olarak düşünebilir ve bu yönteme başvurabilirler. 'Bana bir şey olur mu?', 'Aileme bir şey olur mu?' gibi düşüncelerin zihinde belirmesiyle birlikte bu okuldan kaçış yöntemini kullanarak endişesini bastırabileceğini düşünebilirler. Var olan okul fobisi belirtilerine karın ağrısı, terleme, titreme, baş ağrısı, mide bulantısı, sık tuvalate gitme ihtiyacı hissetme, aileden ayrılmak istememe, bir de Kovid-19 semptomları eklenebilecek.
Öğrencilerin yaz tatilinde okula ara vermesi ve tatil bitiminde geri dönüşlerde kaygı seviyesi normal şartlarda da artış gösterirken, salgın sürecinde okula başlanması daha da kaygılandırabilir. Normal şartlarda öğrenciler birbiri ile yakın ilişki kurarlardı ve fobi en aza indirgenebilirken, şu an pandemiden dolayı böyle bir durumun daha kısıtlı olduğunu da unutmamak gerekir. Bu durumların geneli kaygıyı artırması olasılık dahilindedir. Sürecin okul, öğrenci, öğretmen, aile, arkadaşlar gibi çok ayaklı bir yönde sağlıklı şekilde yönetilmesi gerekiyor."
Okula alışmakta zorluk çeken, uyum problemi yaşayan öğrencilere destek vermekte aileye duyulan ihtiyaç kadar öğretmenlere de çok fazla iş düştüğünü aktaran Küçük, yeni dönemin başlamasıyla okullarda bulunan rehberlik servislerinin; içeriklerini, okul psikolojik danışmanları ile birlikte okul fobisi ve salgın konusunda gerekli destekte bulunacak şekilde düzenlemelerinin büyük önem taşıdığını vurguladı.