Çocuklar 3-4 yaş döneminde, dünyanın kendi çevrelerinde döndüğünü zannederler. Hep kendi istediklerinin olması için diretirler. Daima ilgi odağı olmak isterler. İlgi azalması hissettikleri an radarlar açıktır, dikkat çekme oyunlarına başlarlar. Dikkatleri üzerlerine çekmek için bazen asap bozucu olabilecek türlü türlü yollar deneyebilirler. İşte bu sebeple 3-4 yaş anne-babalar için genellikle sabır zorlayan bir dönemdir. PSYCASE Eğitim ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi'nden Psikolog Mustafa Varol Yorulmaz, bazı yöntemlerle bu dönemin rahatlıkla aşılabileceğini söylüyor
3-4 yaş dönemi
Bu yaş dilimleriyle beraber çocuklar artık bebeklikten çıkıp, gerçek anlamda çocuk olma dönemine girerler. Özellikle 3 yaş itibariyle, "oyun" bilinçli bir kavram olarak çocukların hayatlarında yer almaya başlar. Bu dönemde en temel ve belirgin olarak zeka ve kişilik gelişimi anlamında bir hızın olduğu görülür. Çocukların özgüvenleri de bu dönemlerde gelişmeye başladığından, onların çevreleriyle olan ilişkilerini ve öğrenmelerini de artt ırır. Nesneleri zihinsel anlamda iyi bir derecede tanımaya başlayıp nesneler arasında ilişkiler kurabilir. Daha somut düşünceler hakimdir. Bir başka ifadeyle, henüz soyut kavramları kavrayamadığı için bilişsel gelişimleri daha somut bazlıdır. Dil gelişimi açısından adını, yaşını ve cinsiyetini belirleyebilecek düzeye erişmiş durumdadırlar. Açlık ve tokluk gibi hissiyatları da gelişiyor olduğu için bu kelimelerin de anlamlarını bilirler. Bazı basit sözcükleri de tanımlayabilirler. Motor becerilerin gelişmesiyle beraber çocuklar istedikleri gibi hareket edip, istediklerini elde edebilmek için uğraşlar verirler ve bu sebeple çevreleri üzerinde de hakimiyet kurmaya başlarlar. Bununla beraber "Benmerkezci" dönem de bu yaş aralığı içinde yer alır. Bu nedenle de karşısındakinin duygularını, düşüncelerini ve gereksinimlerini fark edemezler. Kendilerini dünyanın merkezi sanırlar. Başkalarının bakış açılarını kavrayamazlar. Kendilerini başkalarının yerine koyamadıkları için, onun bildiğini ve gördüğünü herkesin de gördüğünü zannederler.
Dikkat çekme davranışları
Çocuk, gerek ebeveynine gerekse çevresine kendisinin bir birey olduğunu, düşünce ve davranışlarıyla aktarmaya çalışır. Hatt a bunu kendine bir görev bile edinir. Çocukların "birey" olmaya başladığı süreç işte tam da bu dönemlerdir. Artık kendi isteklerini ifade edebilmekte ve eskisi kadar "bağlı" olmamakta da kararlıdırlar. Bu sebeple onların bütün bu "bağımsız" halleri, ilgi çekmeye olan yatkınlıklarını azaltmaz. Varlığını ispatlayabilmek ve bunun fark edilmesini kolaylaştırmak için de dikkati kendi üzerlerine çekmeye çalışırlar. Oysaki çocukların, çevresindeki kişilerin ilgilerini ve dikkatlerini çekmeye çalışmaları, onlardan beklentilerinin var olduğunu gösterir. Dikkat Bebeğim / Eylül 2016 / 29 çekmeye çalışmak, bu dönemlerde hemen her çocuğun başvurduğu bir taktiktir.
Kıskançlık da bir dikkat çekme şeklidir
Anne-babaların birbirlerine olan ilgisini kıskanmaya başlayabilirler. Hatt a öyle ki yakın temas halinde yan yana gelmelerine bile katlanamayabilirler. Böyle bir ortamda huzursuzlanıp ağlayabilirler. Bazen aile bireylerinin haricindeki kişilerle anne-babalarını konuşturmak istemeyebilirler. Sokakta birisiyle karşılaşıldığında, eve misafi r geldiğinde, onlarla sohbete girmeyi engelleyecek şekilde huysuzlanıp ağlamaları çok bilindik bir durumdur. Bir ortamda başka bir küçük çocuk da varsa, yine burada bir dikkat ve ilgi çekme mekanizması devreye girebilir. Çünkü çocuklar, anne-babalarının kendilerinden başka bir çocukla ilgilenmelerine izin vermezler. Zaten genel olarak, bu dönemdeki çocuklar ailelerini paylaşmak istemezler. Böylesine bir durumda huzursuzlanıp, hariçten sorun yaratma eğilimine girebilirler.
İlgi çekmek onların işi
3-4 yaş, çocukların görmezlikten gelinmeyi tolere edemedikleri bir dönemdir. Temelde dikkat çekme davranışlarının altında yatan sebeplerden biri, ebeveynin kararında veya dozunda bir sevgi ve ilgi göstermiyor oluşu olabilir; ya çok aşırı ya da yeteri kadar gösterilmeyen bir ilgi ve sevgi durumu olabilir. Zaten bu dönem çocukların benmerkezci oldukları için, bu durum onları ciddi derecede yoran ve örseleyen bir olgudur. Bunun yanı sıra bazen çocuklar olumsuz davranmak yerine anne-babalarıyla ve diğer yetişkin bireylerle işbirliğine giderek kendilerinden istenildiği gibi davranışlar da sergileyebilirler. Ancak bu durumda, çocukların yardım edip katkıda bulunmak için mi yoksa ilgi ihtiyaçlarını karşılamak için mi işbirliği yapıyor oluşunu bazen anne-babaların kestirmesi güç olabilir. Dikkat çekme yoluyla ilgiyi üzerinde toplamak, çocukların öğrenmiş olduğu bir davranış da olabilir. Anne-babaların tutumları sonucunda çocuklar, olumsuz davranarak ilgiyi üzerlerine çekebileceklerini çabuk kavrar ve isteklerini sürekli bağırarak, ağlayarak belirtirler. Tüm bahsi geçen bu durumlar da, onları bu şekilde davranmaya itebilir.