Çocuklar yaşı kaç olursa olsun anne babalarından ilgi ve sevgi bekler. Her yaştaki çocuk için ilgi ve geçirilen zaman onun için önemli bir ihtiyaçtır. Bu süreçte birlikte neler yapılabileceği, yaşla birlikte değişse de, onunla gerçek bir kaliteli zaman için dikkat edilecek en önemli husus duygusal olarak birlikte olduğunuzu ona hissettirmek olmalı. Anlayacağınız kaliteli zaman için süreden çok bu süre içinde yaşanan birlikteliğin niteliği önemli. NP Nöro Psikiyatri İstanbul Hastanesi'nden Psikolog Hande Sinirlioğlu Ertaş, konu hakkında bilinmesi gerekenlere değindi. İşte dönem dönem çocuğunuzla birlikte kaliteli zaman geçirmenin yolları…
Kaliteli zamanlar…
Çocuklar doğduklarından itibaren beslenme ve bakım konusunda anne-babalarına ihtiyaç duyarlar. Oysa duygusal olarak, kişilik gelişimi ve özgüven gelişimi açısından da ihtiyaçları vardır anne-babalarına… Ancak özellikle çalışan anne-babalar günlük hayatın koşuşturması içinde sık sık çocuklarına vakit ayıramamaktan yakınırlar. Aslında çocuğun ihtiyacı olan, sürenin uzunluğu değil, birlikteliğin niteliğidir. Böyle düşünüldüğünde ona ayıracağınız günde 15-20 dakikanız elbet te ki var olacaktır.
0-2 yaş dönemi
0-2 yaş çocukları, hayatın güven ve bağlanma dönemindedir. Bu süreç çocuğun aynı zamanda dünyayı tanıyacağı, sözel ve motor becerilerini geliştireceği yıllardır. Bu dönemde göz teması kurmak oldukça önemlidir. Çocukla birlikte onun dil gelişimini destekleyici şekilde oyunlar oynarken konuşmak gerekir. Oyun sırasında başka bir şeyle ilgilenmek, oyunu aniden kesip ortamdan uzaklaşmak, çocuğun güven duygusuna zarar verebilir. Anne-baba-çocuk ilişkisini ve çocuğun kendine olan güvenini arttırmak için, oyunlar ve birliktelikler süresince, ona başardıklarını fark ettirmek ve olumlu geri bildirimlerde bulunmak gerekir.
3 yaş dönemi
3 yaş ve sonrası çocuklarda oyunlar belli limitlerle sınırlandırılabilir. Bu sınırlar çocuğun yaşına uygun şekilde anlaşılır olarak belirlenir. Örneğin; çocuk bir oyunla sınırlandırılabilir. Oyunlar ise çocuğun zihinsel gelişimini destekleyici "hayali oyunlar" şeklinde olabilir. Hamurla, kumla, legolarla oynamak ve boyalarla resim yapmak çocuğun hayal gücünü geliştirir.
4-5 yaş dönemi
4-5 yaş itibariyle çocuğun özdeşim figürü olan hemcinsi ebeveyniyle ilişkisi ve paylaşımları oldukça önem kazanır. Kız çocuğu anneyle mutfakta yemek yapmaktan, erkek çocuğu ise babasıyla eşya tamir etmekten vs. oldukça keyif alır. Yine bu dönemde çocukların kas becerilerinin ve hayal dünyalarının gelişimiyle sanatsal faaliyetler; resim yapma, kesme-yapıştırma, birlikte boyama yapma, resimli hikayeleri birlikte yorumlama gibi oyunlar oynanabilir. Ayrıca çocukta anne baba gibi davranma eğilimi bu dönemde artış gösterir.
İlkokul çağı
Okul çocuğu artık kendinin ve isteklerinin farkındadır. Bu dönemde onunla aktivite planını paylaşmak, ondan beklentilerini almak ve hatta uygun zaman ve aktiviteyi planlaması yönünde onu teşvik ederek sorumluluk vermek doğrudur. Bu yaş çocuklara aktivite önerisi sorulduğunda seçenekler; televizyon seyretmek, bilgisayar oynamak, alışveriş yapmak ve sinemaya gitmek olabilir. Bazen bu talepler, aileleri çıkmazda bırakabilir.
Çünkü çocukları mümkün olduğunca farklı aktivitelere teşvik etmek gerekir. Televizyon izlerken veya bilgisayar oynarken önemli olan, bu süreci herkesin ekrana baktığı, sessiz geçirilen bir süre olmaktan kurtarmaktır. Bu zamanlarda onunla fikir alışverişinde bulunmayı, yani birlikte iletişim içinde olmayı ve mümkün olduğunca çok fazla göz teması kurmayı unutmamalısınız. Bu yaş grubunda alternatifler aileler tarafından kutu oyunları olarak tercih edilmelidir.
Ergenlik dönemi
Ergenlik dendiğinde ilk akla gelen, çocuğun aileden uzaklaşıp bireyselleşme çabası ve ailelerin sıklıkla söylediği gibi gencin "odasına kapanması, tüm zamanını arkadaşlarıyla geçirmek istemesi"dir. Birlikte zaman geçirirken çocuğun yaşı ilerledikçe onun da bir birey olduğu unutulmamalıdır. Mutlaka anne-babayla birlikte belirlenen aktiviteyi yapması gerektiği düşünülmemelidir. Ancak onunla ortak karar verilerek planlanan aktivitelerin tercih edilmesi ve bu aktiviteler sırasında yaşanan olumsuzlukların gündem oluşturmaması gerekir.