Anne korkuyorum

Çocuklar minik bedenlerinde büyük korkular yaşayabiliyorlar. Bunlarla baş edebilmeleri için de anne-babaların yardımı gerekiyor.

Giriş Tarihi: 17.8.2017 16:17 Son Güncelleme: 10.1.2018 09:41
Anne korkuyorum
Küçük bir çocuğun kendi başına korkuyla başa çıkması mümkün değil. Her geçen gün yeni korkular öğrendiğini de düşünürseniz, korkuları hiç bitmeyecekmiş gibi hissetmesi normal. Psikiyatrist Dr. Orhan Karaca'nın önerileriyle çocuğunuza, doğru davranış şekilleri geliştirerek korkularının üstesinden gelmesinde yardımcı olabilirsiniz.

Korkular açığa çıkıyor

Anne babaların çocukları için en çok endişelendiği durumlardan biri de onların korkularıdır. Çocuklarının korkularını tanıma, korkularıyla başa çıkabilme yöntemlerini gözlemlemek, bilinçli bir ebeveyn olarak üstlenecekleri rol, çocuğun gelişimi açısından oldukça önemlidir. Endişe edilmesi gereken bir durum gibi görünse de korku ve kaygı gibi duygular aslında aşırı olmamak şartıyla insan doğasında var olması gereken işlevsel duygulardır. Çocukların gelişim dönemlerine göre korkuların oluşması ve korkuların kalıcı olmaması için anne babanın izlemesi gereken yollar vardır.

Koruyucu kalkan; anneler

Hamilelik sürecinde çocuk ile anne arasında duygusal bir bağ oluşur. Bu bağ gelişim sürecindeki çocukların kendini güvende hissetmesine sebep olur. Bebeğin anneye bağlanmasının en önemli nedenlerinden biri de annenin bebekteki korkuyu azaltma kapasitesidir. Bebeklik ve erken çocukluk döneminde, yeni bir durumla karşı karşıya kalındığı zaman, çocuğun göstereceği tepkide annenin yaklaşımı çok belirleyicidir. Örneğin; çocuk bisiklete binmeyi öğrenirken ilk önce annenin yüzündeki ifadeyi ve davranışlarını inceler. Eğer anne çocuğa destek veriyorsa, onun kendine güven kazanmasını; bağımsız olmasını sağlıyorsa, çocuk bisiklete binmeyi zevkli bir durum olarak algılayacak ve bütün dikkatini bu etkinliğe yöneltecektir. Başka bir deyişle annesinin yüzünde korku, endişe, güvensizlik ifadeleri gördüğünde çocuk buna tepki olarak yapacağı etkinliğe odaklanmak yerine endişeli ve hata yapmaya eğilimli hareketlerde bulunacak ve başaramayacağını düşünecektir.

En belirgin korkular

Çocuklarda görülen en belirgin korkuların başında, yalnız uyumama ve karanlık korkusu geliyor. Bu korkuların üstesinden gelmek ise, anne-babaların davranışlarıyla çözüme kavuşuyor. İşte bu korkularla baş etmek için yapmanız gerekenler:

Yalnız uyuyamama korkusu: Çocuklar 3 yaşından itibaren birçok şeyi kolaylıkla algılamaya, anne-babası aracılığı ile gördüğü duyduğu şeyleri ayırt etmeye ve tanımaya başlarlar. Desteğini yitireceği ve anne babası ile kurduğu bağların zarar göreceği endişesiyle her fırsatta yakın olmaya çabalar. Anne babanın sert ve reddedici tutumları bu korkuyu daha da arttıracağı için çocukla güven temelli bir diyalog kurmak gerekir. Karanlık ve yalnızlık, çocuğun zihnindeki gerçek veya hayali tehlikelere karşı daha duyarlı olmasını sağlar. Sıklıkla dayanıksızlık düşünceleri ve çaresizlik duyguları daha da artar. Uykuya dalma süreci çocuğa kendini savunmasız hissettirir ve zarar görme korkusu ile endişe daha da artar.

Karanlık korkusu: Çocuklarda yaygın olarak görülen bir diğer konu ise karanlık korkusudur. Baktığı şeyleri görememek gerçeğine bir de hayaletli öyküler eklenince, çocuğun sonsuz hayal dünyasında korkular oluşabilir. Karanlık korkusu sıklıkla 3-5 yaş grubunda, canavar, hayalet gibi korkular ise genelde 6 yaşından sonra ortaya çıkar.

Korkular öğrenilebilir

Çocukların hareketlerini kontrol altında tutmak isteyen aileler, çocuk başka odaya gititğinde "Hayır, o oda çok karanlık korkarsın, gitme!" diyerek, çocuğu karanlık korkusu ile küçük yaşlarda tanıştırırlar ve ilerleyen yaşlarda da karanlık fobisi oluşmasına sebep olabilirler. Çocuklar korkuları yaşadıkça, korkuyla mücadele ve onunla başa çıkma becerileri geliştirirler. Buna bağlı olarak, yaşamları boyunca onları boğan, daraltan, aşırı korumacı yetiştirme tarzına maruz kaldıklarında da korku hissini duymaya başlarlar. Ayrıca, umursamazlık, duygusal boşluk da benzer bir duygu yaratabilir. Bu bir şekilde paniğe ve bunun sonucunda fobiye dönüşür. Böylece çocuğun gelişimi yavaşlar, zayıf düşer, çaresizlik ve teslimiyet duyguları yaşar. Korkularla başa çıkma becerisi kazanmak, çocukların özgüvenlerinin ve kişiliklerinin gelişmesi açısından çok önemlidir. Bu aşamada ise anne ve babalarının desteğine ihtiyaç duyarlar.

Öneriler

Çocuklar genellikle korktuklarını ağlayarak, annesine sarılarak, bir yetişkinle birlikte bulunmak isteyerek, eşyaların arkasına saklanarak ya da sözel olarak açıkça belli ederler. Çoğu kez iştahsızlık, uykusuzluk, gruba katılmak istememe, inatçılık, içe kapanma vb. davranışların altında yatan temel neden de korkulardır. Korku anında yüz sararır, nabız ve kalp atışları hızlanır, nefes alamıyor hissi oluşur, mide kasılır ve kusma olabilir. Bazı çocuklar ise konuşurken kekelemeye başlarlar. Çocuklar korkuyu anne ve babasını örnek alarak öğrenebilirler. Bu nedenle çocukların korkuları karşısında verilen tepkiler önem taşır. Çocukların korkularını görmezden gelmek yerine, şunlara dikkat edin;

Korkularını yok saymayın, asla küçümsemeyin ve alay etmeyin.
Korkularını yenebilmeleri için sabırlı davranın ve ona zaman tanıyın.
Aşırı koruyucu bir tutum ile çocuğu her şeyden korkar hale getirmeyin.
Hareketlerini ve korkularını gözlemleyerek doğru yerde müdahale etmeye çalışın.
Fiziksel temas çocuğun kendisini güvende hissetmesini sağlar. Bunun için onlarla daha çok vakit geçirin.
Korku içerikli masallar anlatmayın, onların yanında korku filmi izlemeyin.
Eğitsel aktivitelerde bulunun. Korkular karşısında daha güçlü durmalarına yardımcı olur.
Uyarılar sırasında "Hırsız, öcü, hayalet, canavar" gibi soyut kavramlar yerine, onu ürkütmeyecek kelimeler kullanın.
Çoğu korkuların geçici olduğunu unutmayın.
Tekrar ona yardımcı olmaya çalışmadan önce, korktuğu durumdan makul bir süre geri çekilmesine fırsat tanıyın. Düşüncelerinde değişme olmadan yapılan yüzleştirmeler korkuyu artırmaktan başka bir işe yaramaz.
Odalarında uyumalarına engel olmayacak gece lambaları bulundurun, böylece uyandıkları an karanlıktan korkmamalarına yardımcı olacaktır.
Uyku öncesi masal okumak, çocuğun zihinsel ve hayal dünyasını geliştirir ve daha rahat uyumasına yardımcı olur.
Çocukların yanında tartışmayın, birbirinize bağırmaktan kaçının.
Çocuğunuzla empati kurarak korkularını paylaşın, onu anladığınızı hissettirin. Bu durum, onun korkularını tanıma, öğrenme ve yüzleşme sürecinde cesaretlendirecektir. Bu tutumunuz çocuğunuzun ileriki yaşlarda gelişimi açısından da faydalı olacak ve kendine güvenen bir birey olmasını sağlayacaktır.

Hazırlayan: Şenay ÇELİK

ARKADAŞINA GÖNDER
Anne korkuyorum
* Birden fazla kişiye göndermek için, mail adresleri arasına “ ; ” koyunuz
SON DAKİKA