Bebeklik döneminin bitişi, çocukluk çağının başlangıcı olan 2 yaş döneminde çocuklarda ortaya çıkabilen bazı huy değişimleri, uzmanlar tarafından "2 yaş sendromu" olarak adlandırılıyor. Çünkü çocuklar bu süreçte fiziksel olduğu kadar karakter olarak da değişim gösteriyor. Kabul edin, çocuğunuz büyüyor… Dr. Mehmet Yavuz, 2 yaş sendromu yaşayan çocukların; hırçın, inatçı, asabi ve saldırgan davranışları karşısında, anne ve babaların sabırlı olmaları gerektiğini söylüyor. Ayrıca ceza vermenin doğru bir tutum olmadığı konusunda da uyarıyor.
2 yaş sendromu
2 yaşına giren çocuklar, artık anne-babadan bağımsız olarak hareket ederler ve kendi ihtiyaçlarını gidermeye başlarlar. İsteklerini ağlama dışında ifade etmeyi öğrenirler. Sosyalleşmenin tohumlarının atıldığı bu dönem, çocuğun zihinsel ve bedensel becerileri açısından da büyük önem taşır. Sakin yapıdaki çocukların bu dönemde daha hareketli, davranışlarında ve isteklerinde de daha ısrarcı oldukları görülür. Bebekliğinde isteklerinin yerine getirilmesi için tepkilerini ağlayarak gösteren çocuklar, 2 yaşına geldiklerinde ise nesneleri yere atarak ya da inatçı davranışlar sergileyerek gösterirler. El ve iletişim becerilerinin hızlı gelişimi de çocuklarda bu dönemde görülen değişikliklerdendir. Ayrıca çocuklar aile bireyleri ile çatışma durumuna da girebilirler. Çocuklarda bu gibi durumların yoğun yaşanması "2 yaş sendromu" olarak adlandırılır. Bu süreç 1.5 yaşında da başlayabilir ve 3.5 yaşına kadar da devam edebilir. Özellikle saldırgan davranışların gözlendiği bu dönemde çocuk inatçı, huysuz ve ısrarcı da olabilir. Çünkü bebeklikten çocukluğa adım atarlar. Hem kişilik hem de bedensel ve ruhsal gelişim açısından 2-3 yaş, önemli bir dönemi teşkil eder.
Bu dönemdeki davranışlara dikkat!
Anne babalar çocuklarının, 2 yaş sendromundan kaynaklı olan birtakım saldırgan davranışları karşısında sakin bir tavır sergilemelidirler. Bu durumun geçici ve doğal bir süreç olduğu unutulmamalıdır. Çocuklar zamanla ailelerinin istek ve eğitim anlayışına alışacağından, panik yapılmasına gerek yoktur. Çocuk sinirlendiğinde ona bağırmak yerine, dikkati başka yöne çevrilmelidir. Anne baba bu gibi sorunlar karşısında kendilerini sorun çözmede yetersiz hissederse, bir uzmandan yardım almaları en doğrusudur. Ayrıca çocukların her isteğinin yerine getirilmesi, onun huysuzluğa devam etmesini sağlamaktan başka bir işe de yaramayacaktır. Çocuğa, ağlamasın veya huysuzluk etmesin diye küçük hediyeler verilerek mutlu edilebilir. Ancak bunu alışkanlık haline getirmek, çocuğun isteklerini sürekli bu yolla yaptırmasına da neden olabilir. Bu nedenle anne babalar hediye almayı, çok fazla abartmamalı ve sık sık tekrar etmemelidirler. Bunun yerine çocuğun anlayabileceği bir dilden ve sakince konuşarak isteğinin yerine getirileceğinin anlatılması doğru bir tutum olur. Eğer çocuğun yeme alışkanlıklarında bir değişim varsa iştahının kesilmesi gibi, anne-babalar çocuklarının sevmedikleri yiyecekleri süsleyerek servis edebilirler. Yemeği eğlenceli hale getirmek yapılabilecekler arasındadır.
Hazırlayan: Şenay Çelik