Onu kucağınıza ilk aldığınız günü hatırlayın. elleri, ayakları, ağzı, burnu… sevimliydi değil mi? Hatta o günlere fotoğraflara göz atın. Aradan kısa bir süre geçmesine rağmen "ne kadar da çabuk büyümüş" dediğinizi duyar gibiyiz. Çünkü ilk 6 ay bebeklerin en çabuk büyüdüğü dönem. Peki ya bu dönemde ve sonrasında bu miniklere nasıl bir beslenme düzeni oluşturmak gerekiyor?
Tabii ki sütünüz yeterli geliyorsa ilk 6 ay yalnızca anne sütüyle beslemelisiniz. 6. aydan sonra 9. aya kadar olan dönemde bebeğinizi katı gıdalara mutlaka alıştırmalısınız. 9 ila12. ayların bebeğin yetişkin besinlerine alışma dönemi olduğunu unutmayın. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Hatice Karaböcüoğlu, 0-12 ay bebeklerin beslemesiyle ilgili öneriler verdi ve annelere yardımcı olacak örnek bir menü hazırladı.
0-6 ay beslenmesi
Bu dönemde tek besin anne sütüdür. Ek başka hiçbir gıdaya (su dahil) gereksinim olmaz. İlk 6 ayda anne sütüyle beslenen bebeklerde ileri yaşlarda alerji, diyabet (şeker hastalığı), ateroskleroz (damar sertliği), kanser gibi hastalıklara daha az rastlanır. İlaç, alkol bağımlılığı riski de azalır. Enfeksiyon hastalıklarına karşı daha dirençli olurlar. Hatta zeka gelişiminin mamayla beslenenlere oranla daha iyi olduğunu destekleyen çalışmalar da vardır.
Anne sütü
Anne sütü bebeğe özel üretilen süttür. Bu nedenle bebeğin gereksinimini en iyi karşılayan besindir. Prematüre (erken) doğum yapan annenin sütüyle, zamanında doğum yapan annenin süt içeriği farklıdır. D vitamini hariç tüm besin grupları gereksinimi tam karşılar. 1. ayda 400-800 ünite D vitamini eklenmesiyle anne sütü tek başına bebeği besler. Bebek emmeye başladığında açlığını çabuk bastırması için şeker yönünden zengin olan süt, emzirmenin sonuna doğru tokluk hissini uyandırması için yağdan zengin hale gelir. Bu nedenle bebeğin iyi beslenebilmesi için emme süresi onun isteğine göre ayarlanmalıdır.
Emzirirken anne en rahat pozisyonda oturmalı, bebek kucağında yarı yatar şekilde tutularak, tüm meme ucunu kavrayarak emmesi sağlanmalıdır. Anne sütü, süt serumu proteini olan, hazmı bebek için en iyi olan proteindir.
Ayrıca protein yapısı enfeksiyondan koruyucu maddeler yönünden zengindir. Anne sütünün yağ içeriğinde esansiyel dediğimiz yağ asitleri bulunur, bunlar beyin gelişimi için çok gereklidir, inek sütüne göre 8 kat fazla içerir. Yüksek kolesterol miktarı ileriye yönelik damar sertliği sorununu önleyici enzim sistemlerini geliştirir. Çinko, demir gibi minerallerin miktarı inek sütüne göre daha düşüktür, ancak kullanılabilirliği çok yüksek olduğu için bebek için en uygun miktarları içerir.
Dikkat edilmesi gerekenler
Anne sütünün yetersizliğine karar vermeden önce annenin emzirme tekniği ve beslenmesinde bir hata var mı kontrol edilmeli, varsa yeniden emzirme tekniği anneye öğretilmeli, sıvı ve besin alımının emzirme için gerekli miktarlarda olması sağlanmalıdır. Yine de yetersizse o zaman anne sütüne adapte edilmiş formül mamalarla beslenme önerilebilir.
Bebeğin ayına uygun mama seçilmelidir. Bir üst yaşa uygun mama bebeği daha iyi beslemez, daha çok kilo aldırmaz. Aksine hazır olmayan bağırsak sisteminde zararlı etkileri olup, ishal, kabızlık, gaz, alerji gibi istenmeyen durumlara yol açabilir. Mama, bebeğe verileceği zaman hazırlanmalı ve kutunun üzerinde yazan hazırlama önerisine göre yapılmalıdır. Belirtilen miktarda suya, belirtilen ölçüde mama konulmalıdır.
Daha besleyici olsun diye uygulanan kaynamış pirinç suyu ile hazırlama veya su miktarını aşan ölçekte mama eklenmesi, böbreklere fazladan katı yükler ve gelişmekte olan yapısına zarar verir. Ayrıca artan katı yükü atabilmek için, böbrek fazla sıvı atarak bebeğin sağlığı için zararlı durumlara neden olabilir. Artan mama tekrar ısıtılmamalı ve kullanılmamalıdır. Biberon temizliği iyi yapılmalı, uygun biberon emziği seçilmelidir.
Bebek hem anne sütü hem mama alıyorsa biberondan kaçınılmalı, kaşık veya fincanla verilmeye çalışılmalıdır. Öğün süresi 10–30 dakika olmalıdır. İlk günlerde bir bebeğin mide kapasitesi 20 ml kadardır. Büyüdükçe kapasite artar, bebeğin istemediği yerde mama vermeyi kesmek gerekir.
6-12 ay beslenmesi
Ek besinlere başlama yaşı, sadece anne sütüyle beslenen bebeklerde 6. aydır. Karışık veya tek mamayla beslenen bebeklerde 4. aydan sonra başlanabilir. Bebek, doğum kilosunun 2 katına ulaştıysa, 3 saatten daha erken aralıklarla beslenmek istiyorsa, günde 900 ml süt tüketiyorsa ek besinlere başlanabilir. Bebeklerin baş kontrolü tam gelişmeyeceği, 4. aydan önce çiğneme becerisi tam olamayacağı, böbrek ve sindirim sistemlerinin gelişimi yeterli olmayacağı, küçük çocuklarda dilin dışarı itme refleksi nedeniyle kaşıkla besleme güç olacağı için daha erken başlanmamalıdır. Ayrıca erken ek besinlere başlanması, alerji, şişmanlık, demir ve çinko eksikliğine yol açabilir. Pirinçli mamalar, sebze ve meyve püreleri, yoğurt ilk başlanacak besinlerdir. 6-8 ay arası beslenmede geçiş dönemidir.
Bu dönemde bebek daha çok enerjiye gereksinim duymaya başlar ve sıvı besinlerle bunu karşılamak güçleşir. Farklı tat ve kıvamları tanıması gerekir ve bu yüzden de ısırma, çiğneme işlevlerin gelişimi için ek besinlere başlamak gereklidir. Yeni başlanan her besine az miktarda başlanmalı, 2-3 gün yeni başka besin verilmemelidir. Öğünler yeterli miktara çıkana kadar anne sütü veya formül süt verilmeye devam edilmelidir. İlk bir yılda alerji riski nedeniyle inek sütünün direkt kullanımı önerilmez. Yoğurt, peynir şeklinde tüketilebilir. Sebze püresi taze hazırlanmalıdır.
Kök olanlar patates, havuç, kereviz vs. iki günlük yapılabilir. Yeşil yapraklı sebzeler pişirildikten hemen sonra tüketilmeli, tekrar ısıtılmamalıdır. Sebze püresinin içinde demir içeriği yüksek kırmızı et, beyaz olmayan tavuk eti ve zeytinyağı uygun miktarda eklenmelidir. Yoğurt mümkünse evde hazırlanmalıdır. Meyve suyu ve püresi de taze yapılmalıdır. Besinler cam ve çelik kaplarda günlük pişirilmeli, sebze veya yoğurt ikinci güne kalacaksa cam kapta hava teması en aza indirilerek en fazla bir gün buzdolabında saklanmalıdır.
Yumurta kahvaltı öğününde verilmelidir. Alerji yapıcı özelliği oldukça yüksek olduğu için çeyrek başlanmalı, 3-4 günde bir arttırılarak her gün bir yumurta sarısı kahvaltıda yedirilmelidir. Yumurtayla ilgili yanlış inanışlar ise, yazın ağır geleceği ve her gün verilmesinin karaciğeri yoracağıdır. Alerji yapmıyorsa bebek için ideal besinlerden biri olan yumurtanın her gün verilmesi protein gereksinimini karşılaması açısından önemlidir.
Yumurtanın beyazı ise 1 yaşından sonra verilmeye başlanmalıdır. 8. aydan itibaren bebeğe tahıllı çorbalar, pilav, makarna, dolma, sebzeli köfteler ve ızgara köfte verilebilir. Balık da bu dönemde başlanabilir. Ancak deniz ve sulardaki cıva kirliliği nedeniyle 1 yaş sonrası verilmesi günümüzde daha uygun kabul edilir.
9 aylık bir bebeğin günlük menüsü
Uyanınca: Anne sütü.
Kahvaltı: 150 ml formül süt (varsa anne sütü), 1 yumurta sarısı, 1 tatlı kaşığı pekmez, 1 çay kaşığı tereyağı, 4-5 bisküvi veya demirle zenginleştirilmiş tahıllı mamalardan 2-3 çorba kaşığı yedirilebilir. Bu karışım taneli yiyebilen bebeklerde 1-2 dilim ekmek içiyle lokmalar halinde yedirilebilir, yumurta kayısı kıvamında kaşıkla verilebilir veya omlet yapılabilir.
Öğle: 1 kase (150-250ml) tavuklu veya etli sebze püresi + anne sütü.
İkindi: 1 kase yoğurt (100 -150 ml) + 1 meyve püresi (meyve püresi sabah ile öğle arasında 5. öğün olarak tüketiliyorsa bisküvi veya tahıl yedirilebilir).
Akşam: 1 kase muhallebi (150 -250 ml) + anne sütü (muhallebi sevmeyen bebeklerde öğle öğünü gibi olabilir).
Hazırlayan: Başak Doğru