Doğum sonrasını takip eden günlerde yapılan işitme testi ile hem işitme kayıplarının önüne geçiliyor hem de erken tanı ile tedavi şansı artıyor. Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Rustam Hasanov, işitme testinin hayati önem taşıdığını ve çocuklara sık sık kulak kontrolünün yapılması gerektiğini söyledi. Ayrıca işitme kaybını anlamaya yardımcı olacak bilgiler de verdi.
Yenidoğan işitme testi
Yeni doğan bebeklerde işitme kayıplarının önüne geçilebilmesi ve gelişim sürecinin sekteye uğramaması için işitme testleri hayati önem taşır. Doğumdan hemen sonra yapılan "Otoakustik Emisyon Testi" bebeğin işitme durumu hakkında bilgi verir. Genelde bebek uyurken yapılır. Test esnasında, bebeğe herhangi bir sakinleştirici veya anestezik madde verilmez. Yalnızca belli şiddette verilen seslerle kulağın bu seslere vereceği tepkiler ölçülür. Testin negatif sonuç vermesi halinde iki-üç hafta sonra test tekrarlanır. Test sonuçlarında bir iyileşme görülmemesi halinde "İşitsel Beyin Sapı Cevapları Testi" uygulanarak işitme kaybının olup olmadığı tespit edilmeye çalışılır. Bu testte elektrotlar başa yerleştirilerek uykuda olan bebeğin beyin sapındaki elektriksel dalgalar ölçülür.
İşitme testinin önemi
Bebeklerin fiziksel ve zihinsel gelişimlerini sağlıklı şekilde ilerletebilmek için dış uyaranlara ihtiyacı vardır. İşitsel uyaranların eksik olması dil gelişimlerini olumsuz etkiler, buna bağlı olarak ileriki dönemlerde akademik ve sosyal hayatlarında da başarısız olma ihtimaliyle karşı karşıya kalırlar. Doğumdan itibaren işitme testlerinin uygulanması herhangi bir işitme engelinin tespiti halinde erken müdahale edilebilmesini ve rehabilitasyon sürecinin zamanında başlatılabilmesini sağlar.
Şüphelenilmesi gereken durumlar
Aileler bebeğin işitme duyusunda bir problem olduğunu düşündüklerinde vakit kaybetmeden bir uzmana danışarak gerekli testlerin yapılmasını sağlamalılar. Erken teşhis tedavi şansını ve rehabilitasyon imkanlarını artırarak büyük fark yaratır. Yeni doğan işitme testlerini yaptırmanın yanı sıra sonradan olabilecek işitme kayıplarının tespiti için de bebeği gözlemlemek gerekir. Ailelerin işitme kaybından şüphelenmeleri gereken durumlar:
-Ani ve yüksek seslere herhangi bir tepki vermiyor, korkma refleksi sergilemiyorsa,
-6. aydan itibaren sesin geldiği yöne doğru dönmüyor kayıtsız kalıyorsa,
-9. aydan itibaren ismiyle hitap edildiğinde tepki vermiyorsa,
-6. aya kadar olan dönemde yüksek sesli ortamlarda uykusundan uyanmıyorsa,
-Duyduğu sesleri taklit etmeye çalışmıyor veya tepki vermiyorsa,
-1 yaşına kadar konuşmaya benzer sesler çıkarmıyorsa,
-Tanıdık eşyaları işaret yoluyla göstermiyorsa,
-2 yaşına kadarki dönemde çocuğun normal ses tonuna tepki vermediğini ancak yüksek sesli uyarıcıları fark edebildiğini, gözlemleyen aileler bir uzmana danışarak işitme testlerinin yapılmasını sağlamalılar.
İşitme kaybı nedenleri
Yapılan araştırmalar her 1000 bebekten 2'sinin işitme engeliyle doğduğunu gösteriyor. İşitme engeli doğuştan olabileceği gibi doğum sonrası geçirilen rahatsızlıklar sonucu da meydana gelebiliyor. İşitme sorunları bebeklik çağında görülmeyip, çocukluk döneminde de ortaya çıkabiliyor. Edinilmiş işitme kayıplarının en sık görülen nedenleri orta kulak enfeksiyonu ve yüksek sestir. Yüksek sesin etkisini ortadan kaldırmak adına çocuk için gürültüden uzak bir ortam oluşturmak, gürültülü ortamda bulunma süresini mümkün olduğu kadar kısaltmak gerekir.
Kontroller ihmal edilmemeli
Doğumdan hemen sonra bebeğe işitme testleri yaptırılmalı, bu testlerde herhangi bir sorun görülmemesi halinde bebeğin gelişim süreci izlenmelidir. Bebek 6. aya geldiğinde duyduğu seslere tepki veriyor, gürültülü ortamda uyanıyor ise işitme konusunda endişelenecek bir şey yoktur. Bebeğin şiddetli bir kulak rahatsızlığı geçirmesi halinde denetimi altında olduğu uzman gerek gördüğü takdirde işitme testi yaptırılabilir. Bunlar haricinde okula başlamadan önceki dönemde işitme düzeyinin olması gerektiği miktarda olup olmadığını tespit etmek adına bir takım testler yaptırılabilir.
Tanı nasıl konulur?
Öncelikle işitme kaybının nedenini anlamak gerekir. Bunun için de Kulak Burun Boğaz uzmanı dış kulak ve zarı kontrol ederek orta kulağın durumunu tespitine çalışacaktır. Eğer muayenede sorun görülmezse iç kulak kaynaklı bir işitme kaybı olabileceği ihtimaliyle çeşitli testler uygulanır. Odiyometri testi ile kaybın tipi ve derecesi belirlenebilir. Orta kulak basıncını ölçebilmek için ise timpanometri testi gereklidir.
Bebeklerde işitme gelişimi nasıldır?
İşitmenin sağlıklı olması halinde belirli dönemler için bebeklerin gösterdikleri gelişimler aşağıdaki gibidir:
0-3 Ay
-Ani seslerde sıçrar.
-Birisi ilgilendiğinde, sesler çıkardığında gülerek veya ağlayarak tepki verir.
-Ağlarken tanıdık bir ses duyduğunda susarak sese ilgi gösterir.
-Emme esnasında ses yapıldığında emmeyi bırakarak sesin geldiği yöne doğru bakar.
4-6 Ay
-Sesin geldiği yöne başını çevirir.
-Sesli oyuncaklar ilgisi çeker, ses kaynaklarına tepki verir.
-Müzik duyduğunda hareketlenir.
7 Ay-1 Yaş
-Kendisiyle konuşulduğunda dikkatle dinler.
-Basit nesneleri tanır ve isimleri söylendiğinde nesneyi işaret edebilir.
-Basit komutlara karşılık verebilir. (Çağrıldığı yöne doğru yönelmesi gibi.).
-Duyduğu sesleri taklit eder.
-Bir iki heceli basit kelimeleri söyleyebilir.
1-2 Yaş
-Sorulduğunda vücudunun bölümlerini gösterebilir.
-Basit nesneleri tanıyarak gösterebilir.
-Kelime haznesi yavaş yavaş genişler.
İşitme cihazıyla duyması sağlanır
İşitme kaybının erken tanısıyla birlikte, 6. aydan itibaren işitme cihazı desteği sağlanabilir. İşitme kaybının ileri derecede olması halinde, çocuk 2 yaşına gelene kadar biyonik kulak cerrahisi uygulanabilir. Bu uygulamayla birlikte, iç kulağın algılayamadığı sesler elektrik sinyallerine dönüştürülerek iç kulağa yerleştirilen elektrotlar vasıtasıyla işitme siniri uçları bu seviyede uyarılmaktadır. Bu uygulama sayesinde işitme duyusu yeniden sağlanabilir. İşitme kaybının ileri dereceli olmaması halinde işitme cihazları yeterli gelebilir.