Ailenize yeni katılan minik bireyle birlikte bir ömür geçireceğiniz upuzun bir süreç sizi bekliyor. İlk defa kucağınıza almanızla başlayan bu süreçte ilk günler çok önemli. Bebeğin anne-babaya ve dünyaya, ailenin ise bebeğe alışması pek de kolay olmuyor… Bir yandan büyük bir aşk ve duygusallık yaşanırken bir yandan da ne yapacağını bilememek ve her gün bebekle ilgili yeni şeyler öğrenmek… Ağlaması, uykusu, banyosu ve kontrolleri derken bebeğinizi kısa bir süre içinde tanımaya başlıyorsunuz zaten. Peki, bu ilk dönemde sizi neler bekliyor? Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Seda Özer'in anlattıklarına kulak verin.
İlk günler…
Doğumdan sonra ilk günler; sadece yeni doğmuş bebeğin dünyaya adaptasyon süreci değil, aslında tüm ailenin hayatının değiştiği bir süreçtir. Bu süreçten duygusal ve fiziksel olarak en çok etkilenen kişi şüphesiz annedir. Anne, yeni aile bireyinin tüm temel ihtiyaçlarının merkezinde olan kişidir. Dünyanın en kutsal görevi olan annelik, bir taraftan anneye tarifsiz bir mutluluk getirir. Öte yandan bebeği beslemek, temizliğini sağlamak, güvenliğini temin etmek, kısaca bebeği hayata bağlamanın sorumluluğu; annenin üzerinde hem fiziksel hem de psikolojik bir baskı oluşturabilir. Anne zaman zaman kendini bebeğinin ihtiyaçları karşısında yetersiz hissedebilir. Bebekle uğraşmak annenin tüm zamanını aldığından, kendi öz bakımını ihmal edebilir. Doğum sonrası oluşan bedensel değişiklikler annenin özgüvenini sarsabilir. Bu dönemde annenin, özellikle yakın çevresinden fiziksel ve psikolojik desteğe ihtiyacı vardır.
Yapılan kontroller
Doğumdan hemen sonra uzman doktor, bebeğin detaylı muayenesini yaparak varsa sağlık sorunlarını tespit eder, gerekirse bebeğin tedavisi planlanır. Sağlıklı bir bebek ise doğumdan 1 ya da 2 gün sonra eve gönderilir. 5. gününde bebek kontrol için tekrar çağrılır. Doğum sonrası ilk günlerde bebeklerin bir miktar kilo kaybetmeleri normaldir. Bu kontrolde bebeğin tartısına bakılır, anne sütünün bebeğe yetip yetmediği konusunda fikir edinilir. Ayrıca yenidoğan sarılığı olup olmadığı, göbek bağının durumu, 4-5 gün içinde başlamış olabilecek her türlü sorun da gözden geçirilir. Annenin iletmek istediği sorunlar ve endişeleri paylaşılır. Bebeğin topuk kanı alınır, doğumda yapılmadıysa ilk aşısı yapılır.
Dışarıya ilk ne zaman çıkılabilir?
Yaşamın ilk 28-30 gününü kapsayan yenidoğan dönemi; bebeğin anneden ve onun koruyucu bariyerinden bağımsız olarak kendi direnç sistemini oluşturmaya çalıştığı, hayatının belki de en hassas ve enfeksiyona açık dönemidir. Bu nedenle bebeğin ilk 1 ay zorunlu olmadıkça kalabalık ortamlara çıkarılmaması ve enfeksiyonlu kişilerle temas ettirilmemesi çok önemlidir. Uygun ısı ve koruma şartları sağlandığı sürece bebeğin birinci aydan sonra açık havaya çıkmasında sakınca yoktur.
Neden ağlar?
Bebekler; açlık, alt kirletme, üşüme, gaz sancısı ve hastalık gibi pek çok nedenle ağlayabilir. Çünkü ağlamak bir bebeğin öğrendiği ilk iletişim aracıdır. Bebek ağladığında öncelikle karnının tok olduğundan emin olunmalı, bezinin temizliği kontrol edilmeli, giysilerine bakılıp rahatsızlık verecek bir nesne olmadığından emin olunmalıdır. Ortam ısısının uygunluğu ve vücut sıcaklığı kontrol edilmelidir. Ateşi olan bir bebek derhal soyulmalı, 8-10 dakika sonra ateş tekrar ölçülmeli, devam etmesi halinde zaman kaybetmeden doktora götürülmelidir. Ateş dışında da sebebi anlaşılamayan ağlama; gaz sancısından fıtığa, kulak enfeksiyonundan menenjite kadar pek çok hastalığın habercisi olabilir.
Kıyafet seçimi
Kıyafet seçimi mevsime ve ortamın sıcaklığına göre yapılmalıdır. İlk bir ayda bebeklerin ısı düzenleme merkezleri henüz olgunlaşmadığından vücutları ısı kaybetmeye meyillidir. Bu nedenle baş, eller ve ayaklar uygun giysilerle kapatılmalıdır. Bebeğinize kendi giysinizin bir kat fazlasını giydirin. Sadece yumuşak penye giysiler giydirilmeli, sentetik, elyaf ya da yün materyalin direkt cilde temasından kaçınılmalıdır. Üzerine örtülecek örtünün kalınlığı da ortam ısısına göre değişebilir.
Bebekler nasıl korunmalı?
Bebeğin korunması anne sütüyle başlar. Doğum sonrası ilk besini anne sütü olan bebek sütten geçen pek çok antikor ile enfeksiyonlara karşı daha korunaklı hale gelir. Bebeğin özellikle solunum yolu enfeksiyonu olan kişilerle temasından kaçınılmalıdır. Ayrıca aşıların uygun zamanlarda ve eksiksiz yapılması da çok önemlidir. Bebeğin korunması sadece hastalıklara değil, fiziksel olumsuzluklara karşı da tam olmalıdır. Bebeğin yattığı yatağın güvenliği, bulunduğu ortamın ısısı, ışık ve havalandırma durumu, solunum yolunu engelleyebilecek nesnelerin varlığı, hatta bebeğe istemeden de olsa zarar verebilecek daha büyük çocuklarla teması gibi pek çok konu dikkatle göz önünde tutulmalıdır.
Uykusuz geceler
Sağlıklı bebekler hayatlarının ilk 2-3 haftasında emme dışında kalan zamanlarının çoğunu huzurlu şekilde uyuyarak geçirirler. Ancak pek çok bebekte üçüncü haftadan itibaren akşam ve gece saatlerinde huzursuzluk, ağlama, emmeme ve uyumama şeklinde kendini gösteren kolik atakları başlar. durum 4. aya kadar sürebilir. Bu süreci daha rahat atlatmak için doktor tavsiyesiyle bebeğe verilebilecek bitkisel içerikli pek çok ürün mevcuttur. Anne kendi uyku saatlerini bebeğine göre ayarlamalı, bedensel ve ruhsal yıpranmayı önlemek için bebeğin uyuduğu zamanları dinlenerek geçirmelidir. Göbek bağı bakımı Göbek bağları genellikle 10 gün içinde düşer. Bu süre 21 güne kadar da uzayabilir. Göbek bağının ıslanmasını önlemek önemlidir. Nemli kalan göbek bağında ciddi enfeksiyonlar gelişebilir. Bu nedenle bebeğin göbeği düşene kadar yıkanmaması gerekir. Alkol bazlı göbek bakım solüsyonları göbeğin kurumasını hızlandırabilir.
Banyosu
Bebeğin banyosu vücut sıcaklığında suyla ve bebeklere özel sabun ve şampuanlarla yapılmalıdır. Cilt sağlığı ve huzurlu bir bebek olması için her gün banyo yaptırılabilir. Banyo sonrası bebek hemen kurulanmalı, cildi bebeklere özel bir nemlendirici ya da bebek yağıyla nemlendirilmeli ve vakit kaybetmeden giydirilmelidir.
Alt temizliği
Bebeğin alt temizliğinde kimyasal içerikli temizleyici mendillerden kaçınılmalı, su ile temizlik tercih edilmelidir. Kurulama sonrası uygun bir pişik önleyici krem ya da bebe yağı kullanılmalıdır. Ciltte kızarıklık ve pişik oluşması halinde mutlaka doktora başvurulmalıdır.
Hazırlayan: Başak DOĞRU