Teknolojinin çok hızlı bir şekilde ivme kazandığı günümüzde çocukları disiplin altına almak hayli zor bir durum. Her ne kadar disiplin kavramına karşı olan aileler var ise de, belli dozda disiplin çocukların sağlıklı gelişimi için aslında gerekli ve çok önemli. Neden mi? Çünkü disiplin çocuklarda sevgi ve güven ilişkisi geliştirmeyi, benlik değerinin temelini oluşturmayı ve başkalarını anlayarak onların kişiliklerine saygı göstermeyi sağlıyor. Dahası var. Özel Mavi Aile Danışma Merkezi'nden Pedagog Duygu Çataltaş, çocuklar için etkili disiplin yolları hakkında bilgi verdi.
Disiplin nedir?
Çocuğa yaşına uygun kurallar koymak, istenen davranışları öğretmek, alışkanlık kazandırmak, kurallara uymasını sağlamak üzere çocuğu eğitme işine disiplin denir. Disiplinin çoğunlukla cezalandırma olarak düşünülmesi, çocuk merkezli yapıdaki ailelerde göz ardı edilmesine neden olur. Oysaki disiplin ceza değil, kurallar bütünüdür. Kuralların öğrenileceği ilk ve en güvenli yer ailedir. Çocuk kurala uymayı evde öğrenmediyse bunu öğreneceği yer okul ortamı olur. Okul ortamı her zaman sevgi dolu ve destekleyici olmayabilir. Bu da çocuğun özgüven gelişimini zedeleyip olumsuz davranışlar sergilemesine neden olabilir.
Disiplin, koşulsuz sevgiyle birlikte etkisini gösterir
Ne yaparsa yapsın her koşulda anne-babası tarafından sevildiğini ve kabul edildiğini bilen çocuk disiplin yöntemlerine karşı tepki göstermez. Koşulsuz sevgi göremeyen çocukta ise otoriteye karşı devamlı başkaldırma, söylenenlerin tam tersini yapma davranışları görülür. Kurallar yalnızca çocuğun uygun olmayan davranışlar sergilediği, söz dinlemediği zaman uygulanmamalı, her koşulda uygulanmalıdır. Kurallar kuralı koyan kişiye ait değil, davranışa ait olmalıdır. Eğer anne yemek bitt ikten sonra çikolata yenebileceğine dair bir kural koyduysa bu kural sadece çocuk anne ile birlikteyken değil, diğer insanlarla (baba, dede, teyze gibi) birlikteyken de uygulanmalıdır.
Kuralları belirlerken…
Kurallar belirlenirken çocuğun yaşı, becerileri ve kişilik özellikleri göz önünde bulundurulmalıdır. Her çocuk aynı yaşta aynı becerilere sahip olmayabilir. Öncelikle çocuğun içinde bulunduğu yaş dönemine ait beceriler incelenmeli ve sahip olduğu becerilerle karşılaştırılmalıdır. Yapmakta zorlandığı beceriler desteklenirken yapabildikleri kural haline getirilebilir. Örneğin; giysilerini katlamakta zorlanan bir çocuğa bu davranışı kural haline getirip uymasını beklemek yarar sağlamayacağı gibi çocuğun kendine olan güvenini de zedeleyecektir. Bunun yerine destekle giysilerini katlama becerisi geliştirilirken, öte yandan yatağını toplayabiliyorsa bu davranış kural haline getirilip buna uyması beklenebilir. Kuralların somut olması çocuğun kendisinden beklenen davranışı göstermesini kolaylaştırır. Örneğin; çocuğun düzenli olmasını beklemek yerine düzenli olma kavramını somutlaştırıp davranışlara dökmek (yatağını toplamak, giysilerini askıya asmak gibi) daha yararlı olacaktır. Kuralların alışkanlık haline gelmesi ve çocuğun yapması gerekenleri unutmaması için anne-baba çocuktan bekledikleri davranışları bir liste yapıp odasının duvarına asabilir. Örneğin; sabah kalkınca el yüz yıkamak, yatağını toplamak, dişlerini fırçalamak, oyuncaklarını toplamak, giysilerini asmak, yatmadan önce çantasını toplamak gibi... Bu şekilde çocuk her gün yapacağı işleri listeden takip edebilir.
Kurallar nasıl anlatılmalı?
Kuralları anne-baba birlikte belirlemeli ve çocuğa da birlikte anlatmalıdırlar. Çocuk okuma yazma biliyorsa kurallar yazılı hale getirilebilir ve bütün aile hep birlikte kurallar hakkında konuşabilir. Daha küçük yaştaki çocuklara kuralların tamamını anlatıp sonra da bunlara uymasını beklemek haksızlık olur. Çünkü küçük çocuklar söylenenlerin çoğunu unutabilirler. Kuralların olumlu bir ifade ile anlatılması da kurala uymayı kolaylaştıran etkenlerden biridir. Yapılacak davranışların emir cümlesi ile söylenmesi, çocuğun aksi davranışlar sergilemesine neden olabilir. Çocuğa "ödevini yapmazsan bilgisayarla oynayamazsın" demekle "Ödevini bitirdiğinde bilgisayarla oynayabilirsin" demek aynı anlama gelmekle birlikte, ilk cümlede bir ceza ifadesi sezilirken ikinci cümlede ödül hissedilmektedir. Olumlu ifade kurala uymayı kolaylaştırdığı gibi, çocuk-anne-baba iletişimini de destekler.
Kural koyma zamanı
Çocuğun emeklemeye başlamasıyla birlikte kural koyma ihtiyacı ortaya çıkar. Emeklemeye başlayan çocuk etrafını keşfetme güdüsüyle dolapları karıştırır, çekmeceleri boşaltır, kendisini tehlikeye sokabilecek davranışlarda bulunur. Bu durumda anne-babaların en sık başvurdukları yöntem "yapma" demek, hatt a bağırıp kızmaktır. Bunun yerine küçük yaştaki çocuklar için "Hayır, yapılmaz" demek ve gerekli önlemleri almak (dolap kapaklarına kilit asmak, çocuğun hayatını tehlikeye sokabilecek eşyaları ulaşamayacağı bir yere kaldırmak gibi), yaş büyüdükçe de kuralları çocuğa hatırlatmak gerekir.
Ceza vermek, öfke birikimine yol açar
Kurala uymayı sağlayan önemli faktörlerden biri cezadır. Ancak ceza çocuğun yaptığı hatalardan öğrenmesini, ders almasını teşvik etmek yerine çocuğun içinde öfk e birikimine yol açar. Cezalandırılan çocuk "ben kötüyüm" diye düşünür. Oysa hatasının doğal sonucunu yaşamasına izin verildiğinde kişiliğinin değil, yaptığı davranışın uygun olmadığı mesajını alır.
Ödül çocuğu motive eder
Kuralı öğrenmenin ve öğretmenin en etkili yolu ise ödüllendirmedir. Ancak ödüllendirilen davranış tekrarlanır ve pekişir. Ödül yöntemi her yaş düzeyinde kullanılabilir. Küçük yaşlarda daha somut ödüller (şeker, gofret gibi) kullanılırken yaş büyüdükçe eğlenceli aktivitelerin (sinemaya, maça gitmek, birlikte oyun oynamak gibi) ödül olarak kullanılması etkili olur. Ödüller belirlenirken kullanılacak ödülün çocuk için değerli ve kolay elde edilemeyecek olması önemlidir. Bu noktada ödüller çocukla birlikte belirlenebilir. Böylece çocuğu kurala uyma konusunda motive etmek daha kolay olur. Kullanılacak ödül özellikle çocuğun anne-babasıyla birlikte yapacağı bir aktivite olarak belirlendiğinde bundan hem çocuk, hem de anne-baba keyif alır. Böylece "disiplin" kavramı otorite ve cezayı ifade etmekten çıkıp aile bireylerinin birbirleriyle uyumlu ve keyifl i bir yaşam sürdürmelerini sağlamış olur. Dikkat edilmesi gereken başka bir nokta da ödülün somut davranışlara yönelik olmasıdır. Çocuk kendisinden beklenen davranışın ne olduğunu ve sonucunda ne elde edeceğini net olarak bilmelidir ki o davranışı yapsın. Satış yaptıktan sonra ne kadar prim alacağını bilen bir satış görevlisinin işine daha sıkı sarılması gibi çocuklar da yaptıkları davranış sonunda kazanacaklarını bildiklerinde o kurala daha kolay uyum gösterirler.
"Kurallara uymadığında sonucunu kendi yaşamalı"
Kurala uymayı kolaylaştırmak ve kalıcı hale getirmek için ödüllendirme yöntemi idealdir. Kurala uyması için çocuğa kızıp bağırmak, rica etmek ve hatta yalvarmak etkili bir yöntem değildir. Bunun yerine anne-baba çocuğa sadece kuralı hatırlatmalıdır. Kurala uyup uymamak onun seçimi olmalıdır. Ancak kurala uyduğunda ödüllendirilmeli, uymadığında da sonucunu yaşamalıdır.
- Pedagog Duygu Çataltaş
Ne yapmalı, ne yapmamalı ?
• Disiplin kurarken anne-baba olarak göreviniz otorite olmak değil, çocuğa rehberlik etmek olmalı.
• Çocuğunuzdan beklediğiniz davranışları kendiniz de uygulamalısınız. Örneğin; ondan dişlerini fırçalamasını bekliyorsanız, siz de dişlerinizi fırçalayarak ona örnek olmalısınız.
• Çocuğunuzdan hangi davranışları beklediğinizi açık ve net biçimde açıklamalısınız.
• Çocuğunuzdan beklediğiniz davranışlar yaşına ve kişilik özelliklerine uygun olmalı.
• Kuralları eşinizle birlikte belirlemeli ve çocuğunuza da birlikte söylemelisiniz.
• Çocuğunuzdan beklediğiniz davranışları, ona anlatırken olumlu ifade kullanmalısınız.
• Çok özel durumlar dışında (ölüm, ebeveynlerden birinin evden ayrılması, ağır hastalık gibi) kurallarınız sabit olmalı, çocuğunuz sizin bu konuda kararlı ve tutarlı olduğunuzu anlamalı.
Hazırlayan: Aytülike KESKİN