Kadın-erkek herkes bir ömür mutlu olmak yolculuğuna çıkar. Tabii sırasında aynı evi paylaşmak, olmak, maddi-manevi sorumluluklar konular yüzünden pek çok sorunla karşılaşılabilirsiniz. Kimi çiftler karşılıklı anlayış ve empatiyle bu sorunları kolayca aşarken kimi evlilikler derin darbeler alır. Böyle olumsuz durumlarda ise en az çiftler kadar çocuklar da zarar görür ve aileye bir mutsuzluk hakim olur. Halbuki aile içi iletişimde birkaç püf noktaya dikkat ederek hem eşler arası aşkı taze tutmak hem de çocuklara mutlu bir yuva sağlamak mümkün.
Psikolog Serap Duygulu'nun mutlu bir evlilik için olmazsa olmazlar arasında gördüğü 25 önerisi, mutlu bir aile olmanın aslında ne kadar basit olduğunu size bir kez daha hatırlatacak. Unutmayın, mutlu olmak sizin elinizde… Yeter ki isteyin!
Mutluluk odak noktanız olsun!
Sevgiyle ve bir ömür sürmesi hayaliyle evlenen birçok çiftin bir süre sonra sıradan hale gelen hayatlarından yakındıklarını görüyoruz. Mutlu bir ömür hayaliyle evlendikleri halde, sonradan tekdüze hayatlara dönen beraberliklerde bir şeylerin yanlış gittiğini düşünmekte fayda var. Özellikle de çocuk sahibi olunduktan sonra çiftler arasındaki ilişkinin artık ebeveynlik rolüne bürünmesiyle ilişki, git gide kendi haline bırakılmış monoton bir yaşama doğru yol açabiliyor.
Oysaki anne-babanın evliliğinde mutlu olması çocuğu da doğrudan etkileyen bir durumdur. Bu yüzden ailenin odağında mutluluk yer almalıdır. 25 altın öneri Mutlu bir aile olmak için bazı basit noktalara dikkat etmeniz faydalı olacaktır. İşte hem sizin hem de çocuğunuzun mutlu olmasını sağlayacak
25 altın öneri…
1 İlk ve en önemli kural kendi mutluluğunuzu önemsemenizdir. Siz mutlu olmadıkça ailenizdeki kimseyi mutlu edemezsiniz.
2 Aile içinde kimse birbirine karşı süregelen eleştirel tavır takınmamalıdır. Aksine birbirinin olumlu yönlerinden bahsedip bu yönleri motive edilmelidir. Bu sayede herkes birbirine karşı daha pozitif bir tavır sergilemeye başlayacaktır.
3 Televizyon veya bilgisayar başında, olması gerekenden fazla vakit geçirmemeye özen gösterin. Ev içinde zamanınızı çocuklarınızla oyun oynayarak ya da eşinizle sohbet ederek, geçirdiğinizde daha verimli sonuçlar alacağınızı göreceksiniz.
4 Erkekler için maç izlemek ya da kadınlar yemek programı izlemek gibi bazı özel saatlerde birbirinize karşı saygılı olun ve belirli ölçülerde eşlik ederek bu anları beraber geçirmeye çalışın. Bu tarz etkinlikler çiftleri birbirine yakınlaştırır.
5 Anne ve baba olarak çocuklarınızla hem bir hem de ayrı ayrı zaman geçirin. Bu, çocuğunuza kendini değerli hissettirecektir.
6 Ebeveyn olmanın yanı sıra kendinizin bir eş olduğunu ve bunun da ayrı bir sorumluluk getirdiğini unutmayın. Bu yüzden sadece eşinizle baş başa geçirebileceğiniz romantik programlar düzenleyin.
7 Doğum günü ve evlenme yıl dönümü gibi özel günleri unutmayın. Her insan hatırlandığını önemsendiğini bilmek ister.
8 Sadece özel günlerde değil sırf içinizden geldiği için eşinize çiçek alın ya da en sevdiği yemeği yapın. Aynı şey çocuğunuz için de geçerli: Ona çok sevdiği bir oyuncağı hediye edebilirsiniz. Bu, aile içi ilişkiyi her daim taze tutacaktır.
9 Birbirinize isimleriniz yerine hoş sözlerle ifade etmeniz de doğru bir davranış olacaktır. Bu, karşınızdakinin kendini özel hissedeceği bir davranıştır.
10 Sadece dışarıya çıkarken değil, evin içerisinde de eşler bakımlı olmalı en azından kılık kıyafetinin temizliğine dikkat etmelidir. Kimse eve geldiğinde karşısında pijamalı birini görmek istemez.
11 Sosyal hayatta ya da iş hayatında ne kadar zorlukla karşılaşılırsa karşılaşılsın evin huzurlu bir yuva anlamını taşıdığı ve çocukların huzurlu bir yuvada büyümesinin önemi unutulmamalıdır. Dışarıdaki sorunlar eve taşınmamalıdır.
12 Sürekli söylenen bir kadın ve sürekli agresif bir erkek sağlıklı iletişimi olumsuz etkiler. Birbirinize karşı her zaman sabırlı ve tahammüllü olun.
13 Size basit gibi görünen bir tartışma çocuğunuzun dünyasında bir kaosa dönüşebilir. Onun yanında tartışmamaya özen gösterin.
14 Evliliklerdeki tartışmalar yatak odasının kapısında son bulmalıdır. Yatak odası sizin özel alanınızdır ve dışarıda olup biten hiçbir olumsuzluk, o özel alana girmemelidir.
15 Aranızda yaşanan sorunlar ne olursa olsun, evlilikte en önemli şey iletişimdir. Unutmayın tartışmak bile bir iletişimdir, ama suskunluk tehlikelidir. Eşinizle olan iletişiminizi asla kesmeyin.
16 Birbirinizin kariyer planlarını ve çabalarını engellemeyin. Eşinizin işinde yükselme hedefini destekleyin.
17 Aynı şey çocuğunuz için de geçerli. Çocuğunuzun hayalleriyle ve ileride seçmek istediği meslekle dalga geçmeyin. Onun hedeflerini önemsediğinizi hissettirin.
18 Herkes güzel göründüğünü duymak ve iltifat işitmek ister. Bu konuda cömert davranın.
19 Empati kurmak, yani birbirinizin duygularını anlayabilmek, onun bakış açısıyla olaylara bakabilmek bir evlilikte olmazsa olmaz bir özelliktir. Unutmayın empati; evlilikte uyumun ve mutluluğun en önemli koşuludur.
20 Kabul etmek gerekir ki cinsellik evliliğin temel taşıdır. Cinsel sorunlar yaşıyorsanız bu sorunu çözüme kavuşturmak için kesinlikle geç kalmayın ve seks hayatınızla alakalı soru ya da sorunlarınızla ilgili olarak mutlaka bir uzmandan yardım alın.
21 Seksi asla bir ceza olarak kullanmayın. Yatak odasına küs gitmeyin ve cinselliği birbirinize koz olarak kullanmaya kalkışmayın.
22 Evlilik tek taraflı kararlar alıp, uygulayabileceğiniz bir beraberlik değildir. Önemli kararları mutlaka birlikte almalısınız. Çocuk sahibi olmak böyle bir karardır ve eşinizin istemediği bir anda tek başınıza böyle bir karar alıp uygulamak hem çocuğun hem de evlilik hayatınızın mahvolmasına yol açabilir.
23 Kimi zaman mali sıkıntılar yaşayabilirsiniz. Bu durumda eşinizi suçlamak ve yargılamak, olabilecek en yanlış davranıştır. Karşınızdaki insana kendisini yetersiz hissettirecek davranışlar sizi de evliliğinizi de olumsuz etkiler. Bu dönemi, atlatılacak bir süreç olarak görmelisiniz.
24 Geçmişte yaşanmış kırgınlıklar, üzüntüler, tartışmalar varsa bırakın geçmişte kalsınlar. O tatsız anları ve olayları bugüne taşımayın, gündemde tutmayın. Yoksa evliliğinizde asla ilerleyemezsiniz.
25 Gerek eşinizi gerekse çocuğunuzu başkalarıyla kıyaslamayın. Bu, incitici ve kendini yetersiz hissettirici bir davranıştır. Kimse bunu yaşamak istemez.