Disiplinde sihirli anahtar: Sevgi

Çocuk disiplininde sevgi büyük bir rol üstlenir. Tabii doğru kullanıldığı takdirde...

Giriş Tarihi: 22.8.2017 15:58 Son Güncelleme: 5.1.2018 16:51
Disiplinde sihirli anahtar: Sevgi
Disiplin, çocukların hayattan zevk almasını bilen, kendine güvenli, kendini ve insanları seven bir birey olarak yetişmesi için gereklidir. Üstelik disiplin; "Sevginizi çocuğunuza belli etmeyin, ancak katı bir tutum ile bu şımarıkların üstesinden gelebilirsiniz!" anlamına gelmiyor. Tam aksine sevgi çok önemlidir, yeter ki doğru bir ölçüde çocuğunuza hissettirmesini bilin. Nasıl mı? İşte Klinik Psikolog Didem Güven Güneysu sevgi ile uygulanan disiplinin önemini sizler için anlattı.

Disiplin ne demek?

Disiplin, çocuğa uygun ve istenen davranışları öğretmek, alışkanlık kazandırmak, çocuğun kurallara uymasını sağlamak üzere onu eğitmek demektir. Disiplin kuşkusuz, sağlıklı psikolojik, zihinsel ve sosyal gelişim için gereklidir. Disiplin çoğunlukla ceza ile eşdeğer tutulur ve bu nedenle zaman zaman anne-babalar tarafından göz ardı edilir. Oysaki disiplin ceza değildir; kurallar bütünüdür. Söz konusu kurallar, çocukların istenilen davranışları öğrenebilmeleri, iç denetim edinebilmeleri ve dolayısıyla kendilerini kontrol edebilme becerisi kazanabilmeleri, bu sayede hem aile hem toplum içerisinde uyumlu bireyler olarak yaşayabilmeleri noktalarını hedef alır. Bu anlamda, kurallar ve sınırlar, sağlıklı ve adaptif bir yaşam adına kaçınılmazdır.

Ev ortamı ve kurallar

Kuralların öğrenileceği ilk ve en güvenli yer ailedir. Baş edilmesi zor, söz dinlemeyen, kural tanımayan, yetişkin otoritesini hiçe sayan ve kendi isteklerini her şeyden önde tutan, isteklerini ertelemeyi ve sınırlandırmayı bilmeyen çocuklar, küçük yaştan itibaren onlara belirli sınırlar oluşturmaktan kaçınan anne-babaları ve sağlıklı kurallardan yoksun bir ev ortamını işaret eder. Çocukların davranışları, aile içerisindeki istikrarı ya da istikrarsızlığı gösterir. Buradaki önemli nokta, sınırlar ve kurallar dendiğinde olumsuz bir durumdan bahsedilmediğidir. Aksine, çocuğu koruyan, belirsizliği/ bilinmezliği ortadan kaldıran ve ona güven duygusu sağlayan sağlıklı kural ve sınırlamalar, ancak ve ancak yine sağlıklı yetişkinler ve uyumlu bir ev ortamı sayesinde var olabilir. Ev ortamı içerisinde kural ve sınırlamaların olmadığı, ya da kural ve sınırların olduğu fakat bunların sürekli olarak çocuğun istekleri doğrultusunda esnetildiği/ortadan kaldırıldığı, hatta kural ve sınırların çoğu zaman çocuğun talepleri doğrultusunda şekillendirildiği ve bu anlamda temel bir disiplin anlayışının hakim olmadığı durumlar, çocuğun temel anlamda nerede-nasıl davranması gerektiğini öğrenememesi sonucunu doğurur. Bunun yanında, böylesine bir ev ortamında yetişen çocuk, uyması gerektiği kuralların varlığından haberdar olmayan ya da kuralları tanımayan, kurala uymazsa karşılığında nasıl bir yaptırım ile karşılaşacağını bilmeyen, çoğu zaman yalnızca kendi koyduğu kuralları tanıyan ve çevresindekilerin de bunlara uymasını isteyen ve eğer uymazlarsa huzursuzlaşıp keyfi kaçan ve bu nedenle sosyal ilişkilerinde problem yaşayan biri haline gelebilir.

Anne-babaların dikkat etmesi gerekenler

-Disiplin, ancak koşulsuz sevginin varlığıyla etkisini gösterebilir. Ne yaparsa yapsın, her koşulda anne-babası tarafından sevildiğini ve kabul edildiğini bilen çocuk, mevcut ya da gelecek kurallara tepki göstermeyecektir. Koşulsuz sevgi yokluğunda yetişen çocuk ise, otoriteye karşı başkaldırma ya da söylenenlerin tam tersini yapma eğiliminde olacaktır.
-Anne-babalar kontrol sağlamaya çalışırken çocukla iyi iletişim kurduklarını düşünürler; fakat uzun/detaylı açıklamalarıyla çocuğun kafasını karıştırabilirler. Gerek dikkat sürelerinin azlığı, gerek zihinsel becerilerinin soyut kavramları anlamak için yeterli olmayışı nedeniyle çocuklar anne-babalarının yaptığı açıklamaları dinlemek, akıl tutmak ya da anlamak noktalarında zorlanabilirler. Bu nedenle, fazla açıklama yapmak yerine çocuğa neyin uygun olup neyin uygun olmadığı kısa ve basit bir şekilde anlatılmalıdır.
-İstenmeyen davranış karşısında fiziksel ceza kullanılması söz dinlememe davranışını arttırır ve çocuklara nasıl davranmaları gerektiğini öğretmek noktasında etkili bir araç değildir.
-Kurallar, çocukların gelişim ve yaş düzeylerine uygun olmalıdır. Çocuğun düzeyinin ve yapabileceğinin üzerinde bir performans beklemek, onun başarısızlık yaşamasına ve kendine güveninin olumsuz yönde etkilenmesine neden olacaktır. Kuralları koyarken dikkat etmeniz gereken en önemli nokta, beklentilerinizin çocuğunuzun yaşına, bilişsel ve psikolojik gelişimine uygun olmasıdır. Çok fazla kural koymak yerine, çocuğun güvenliğini sağlayabilecek, onu tehlikelerden koruyacak, hayatını düzene sokacak basit kurallar seçin. Örneğin; okul öncesi dönemde daha çok öz bakıma, yemek ve uykuya yönelik düzenlemeler yapın. İlerleyen yaşla ve artan sorumluluklarla beraber kuralları güncelleyin; gerekirse yeni kurallar ekleyin.
-Kural koymanın öneminden bahsederken kuralların önceden belirlenmesinin gerekliliği de unutulmamalıdır. Çocuklar ne zaman ve nasıl davranmaları gerektiğini önceden bilmeye ihtiyaç duyarlar ve birden bire ortaya çıkan bir talebe cevap vermek konusunda çok istekli olmazlar.
-Tüm aile üyelerini ilgilendirebilecek konularda, istenmeyen davranışlara karşı herkesin uyacağı kurallar konmalıdır. Örneğin, çocuğunu dinlemeyen bir anne-baba, onun da kendisini dinlemesini beklememelidir. Sadece çocuğun değil tüm aile bireylerinin uyması gereken kuralların varlığı, aile içi ilişkileri olumlu ve sağlıklı yönde geliştireceği gibi, çocuğun sosyal ortamlarda tüm bireylerin sınırları olduğunu öğrenmesine ve uygun davranış kalıplarını sergilemesine temel oluşturacaktır.
-Anne-babalar, kuralların uygulamaya konulması ve kurala uyumun takibinin sağlanması noktalarında oldukça dikkatli ve tutarlı davranmalıdırlar. Herhangi bir kural, ev ortamında bulunan tüm yetişkinler tarafından tutarlılık ve sabitlikle korunmalıdır. Yapılması yasak olan bir şey, başka bir vakitte kabul ediliyorsa ya da anne-babaların biri tarafından hoş görülüp diğeri tarafından kabul edilmiyorsa, çocuğun bu kuralı gerçek bir kural olarak benimsemesi zorlaşacaktır.
-Uygun disiplin yaklaşımlarını sergilerken anne-babaların karşılaşabilecekleri zorluklardan biri de, çocuğa bakım sağlayan farklı bir kişinin (bakıcı) ya da büyük ebeveynlerin çocuğa yönelik tutumlarıdır. Özellikle anneanne-babaanne ve dedelerin, torunlarının yetiştiriliş ve gelişiminde daha esnek olabilmeleri ve onların tüm isteklerini ellerinden geldiğince yerine getirme çabaları, anne babalar tarafından oluşturulmuş temel disiplin anlayışını sarsabilir.

Hazırlayan: Aytülike KESKİN

ARKADAŞINA GÖNDER
Disiplinde sihirli anahtar: Sevgi
* Birden fazla kişiye göndermek için, mail adresleri arasına “ ; ” koyunuz
SON DAKİKA