Mahkemesi tarafından kabul edilen "FETÖ Çatı İddianamesi"nde örgütün mali yapılanmasının arkasında Kaynak Holding, Koza-İpek Holding, Naksan Holding, Akfa Holding, boydak Holding olduğu öne sürüldü. Kaynak Holding'in ortaklarına çok az kar dağıttığına dikkat çekilen iddianamede elde edilen kârın yurtdışındaki FETÖ okulları ve kuruluşlarına gönderildiğine dikkat çekildi.
O YILLAR ARASINDA 4 MİLYON 857 BİN 735 LİRA
Çatı iddianamede Kaynak Holding şirketlerine bağlı firmalardan gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'na 2011-2016 yılları arasında 4 milyon 857 bin 735 lira havale gönderildiği, havalelerde en büyük payın vakıf yöneticisi Cemal Uşşak'ın ortağı bulunduğu Fon Da Ajans A.Ş.'ye yapıldığı iddia edildi. Vakıf hesabından ise 3 milyon 312 bin 986 lira karşılığındaki dövizin ABD ve İngiltere'ye transfer edildiği, işlemlerin vakfın niteliği ile uyuşmadığına dikkat çekildi.
KREDİ VERİLEN ŞİRKETLER
Asya Katılım Bankası'ndan şüpheli bildirimlere yakalanmamak için "Şirinler yöntemi" ile yurt dışındaki örgüt kurum, kuruluşlarına para gönderildiği iddia edilirken; İspanya'da Colegios De Educaion, Fransa'da Association Educactive, İskoçya'da Axis Educational Trust, Irak Erbil'de Fezalar Educational Company, Almanya'da Gesellschaft Für Freie Schulen Und, America'da Milkway Education (Pioneer Academy), Lehiggh Dialogue Center, North American Univercity (Texas Gulf Foundation), Brooklyn Amity School, İngiltere'de Wisdon School, Danimarka'da Horisont Fonden isimli kuruluşlara kredi verildiği ifade edildi. FETÖ tarafından bu kuruluşlara, toplam 115 milyon 136 bin lira kredi kullandırılarak finansman desteği sağlanırken, bankanın mali durumu hakkında hiçbir kanaat oluşturmayan bir firmaya 19 yıl vadeli kredi kullandırmasının bankacılık ile ve teammüllerine aykırılık teşkil ettiği belirtildi.
Örgütün topladığı maddi kaynaklarla kurulan ve doğrudan örgüt tarafından yönetilen şirketlerin görünürdeki sahipleri ile gerçek sahiplerinin farklı kişiler olduğu vurgulanırken, şu ifadelere yer verildi:'17 ARALIK SONRASI EL DEĞİŞTİRDİLER'
"17 Aralık 2013 sonrası örgüt dikkat çekmemek için gerçek sahibi cemaat olan şirketler hızla kısa sürelerle el değiştirip aynı örgütten deşifre olmamış başka kişilere devredilmiştir. Diğer yandan FETÖ mensubu gerçek kişiler, Türkiye'deki şirketleri ve malvarlığını satıp kayyum atanmasını veya malvarlığına el konulmasını önlemek için hızla paraya dönüştürmektedir. Şirketler muvazaalı olarak gerçek sahiplerinden başkasına devredilip gerçek sahipleri gizlenmeye çalışılırken, kişiler üzerlerindeki mal varlığını da başkasına devrederek örgütle irtibatının sağlanmasını engelleyerek el konulmasını önlemeye çalışmaktadır.
FETÖ'nünü himmet sisteminin de yer aldığı iddianamede "Para Himmetinin Sisteme Sokulması" bölümünde örgütün en önemli gelirlerinden birini himmet yoluyla toplanan bağışların oluşturduğu vurgulandı. Örgütün en çok himmet paralarını sisteme sokmakta zorlandığı, söz konusu paraların aşama aşama sisteme sokulduğu iddia edildi. İddianamede müşteki Ü. U'nun hayır amaçlı tıp fakültesi yaptırmak için nasıl kandırıldığına da yer verildi. Ü.U'nun parasıyla örgüte ait bir şirketin poliklinik açtığı şöyle anlatıldı: "Kişinin hayır için verdiği para veya arsa ticari şirketin geliri ve sermayesi olmuştur. Hayır yaptığını düşünen Ü.U'ya anası atası için hatim okutturulduğu söylenip gözü boyanıp örgütün malvarlığına verilen para ve arsa eklenmiştir. Hayır, okul yaptırma bahanesi ile alınmış ama şirket sermayesi, özel hukuk tüzel kişisinin mülkiyeti olmuştur."Ü.U'YU NASIL KANDIRDILAR?
ŞİRİNLER (SMURFİNG) YÖNTEMİ İLE PARA NASIL KAÇIRILIYOR?
Şirinler yöntemi, Mali Suçları Araştırma Kurulu'nun (MASAK) internet sitesinde yer alan "Aklama Yöntemleri" başlığı altında şöyle anlatılıyor:
"Ülkeden ülkeye değişmekle birlikte konuyla ilgili düzenlemelerin yapıldığı ülkelerde belirli tutarların üzerindeki nakit işlemlerin bildirilmesi zorunluluğu bulunmaktadır. Bu limit ABD için 10 bin dolardır. 4208 sayılı Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesinin değişmeden önceki hükümlerine göre; bu miktarı aşan işlemler MASAK'a bildirmek zorunda idi. Bu tutar, tespit edildiği tarihte yaklaşık 20 bin ABD dolarına tekabül etmekte idi.) Bildirim yükümlülüğünden kurtulmak için eldeki fon bu limite yakın tutarlara bölünür ve çok sayıda kişi (smurf) tarafından çok sayıda bankaya veya aynı bankanın farklı şubelerine yatırılır. Kaba bir hesapla örneğin 20 kişi bir banka veya farklı şubelerine 9 biner dolar yatırsa, günde 180 bin dolar, 10 günde 1 milyon 800 bin dolar yatırılmış olur. Aynı işlem aynı kişiler tarafından bir başka bankaya da yapılsa bunun anlamı 10 günde 3 milyon 600 bin dolarlık bir tutarın nakit bildirim zorunluluğu olmadan bankaya yatırılmış olması demektir. (Bu durum sadece nakit işlem bildiriminden kurtulmayı sağlar, yoksa şüpheli işlem bildirimi şüphelenilen her durumda yapılabilir) Para bu şekilde sisteme girmiş olur (Yerleştirme aşaması). Bu şekilde sisteme giren para kasa çekleri, havale veya fiziki olarak ülke dışına çıkarılabilir." (Milliyet)