İstanbulensis Şiir Festivali için Türkiye'ye gelen Bosna'nın Milli Şairi olarak bilinen Prof. Dr. Cemalettin Latiç, başından beri sürdürülemez olan Dayton anlaşmasının, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da masada bulunması şartıyla artık yenilenmesi gerektiğini söyledi.
Yeni Türkiye'nin her anlamdaki büyüyüşünü duayla izlediklerini söyleyen Latiç, Yeni Şafak gazetesinden Yusuf Genç'e önemli açıklamalarda bulundu.
İşte Latiç'in o açıklamaları;
'TÜRKİYE, SUUDİ ARABİSTAN VE MISIR...'
Şiir Festivali için bir şair olarak buradasınız. Türkiye'de Bosna Hersek'in 'Milli Şairi' olarak biliniyor, Türkiye'yi yakından tanıyorsunuz. Henüz ve hala yaralarını sarmaya çalışan bir ülke olan Bosna'dan Türkiye nasıl görünüyor?
Sizin de artık söylemeye başladığınız tanımla söyleyeyim; 'Yeni Türkiye'nin her bakımdan, hem entelektüel hem siyasi olarak büyüdüğünü çok yakından görüyor ve takip ediyoruz. Sizin büyüyor olmanız yine her bakımdan bizi sevindiren, güvenimizi yerine getiren bir şey. Çünkü siz ne kadar büyürseniz, biz de o kadar güçlenecek ve büyüyeceğiz. Kardeşlik, dostluk ve akrabalık söz konusu zaten aramızda… Hem Yeni Türkiye'nin büyüyüşü için hem de o büyüyüşün mimarı Erdoğan için, bütün Bosna halkı olarak dua ediyoruz. Türkiye, Suudi Arabistan ve Mısır, bütün İslam dünyası için çok önemli üç lider ülke konumundadır. Ümit ediyoruz ki bu üç ülke de, aynı çizgide dünyaya yaklaşmayı başaracaktır.
'FATİH BİZİM BÜYÜK BABAMIZDIR'
Bahsini ettiğiniz o kardeşlik ve dostluğun çoğu yerde yalnızca dini bağlar sebebiyle oluştuğu sanılıyor. Neler söylenebilir?
Bizim bağımız sadece ortak tarihi paylaşıyor olmamız değil. Biz bunu çok iyi biliyoruz, eğer hala Türkiye'de bilmeyen birileri varsa onların da iyi bilmesi gerekiyor. Biz gerçekten akrabayız da… Fatih Sultan Mehmet, bizim büyük babamızdı. Bugün de Türkiye'de yaşayan Boşnaklar, Bosna'da yaşayan Türkler var biliyorsunuz. Pek çok evlilikler tesis edildi iki halk arasında. Biz hem akrabayız, hem de çok önemli bir tarihi paylaşıyoruz. Osmanlı, beş yüz yıl Bosna topraklarında kaldığı için İstanbul yüzyıllarca bizim de başkentimizdi. Hem akrabayız, hem aynı tarihin çocuklarıyız hem de aynı Allah'a inanıyoruz. Yüzyıllara dayanan bu aziz akrabalığı düşmanlarımız bozguna uğrattı ve bugün işte, ne Boşnaklar Türkçe konuşabiliyor ne de Türkler Boşnakça biliyor. Bizim ilişkimizi düşmanlarımız kesti.
'PEK ÇOK DÜŞMANIMIZ VAR'
Düşman tanımını netleştirelim biraz. Elbette bir fikrim var bu konuda ama 'oradan' nasıl görünüyor, onu öğrenmek isterim.
Düşman derken, elbette zamanında Osmanlı'yı da yıkmaya çalışan koalisyonlardan söz ediyorum. Bugün belki geçmişteki gibi görünür, resmi bir düşmanımız yok ama siz de biliyorsunuz pek çok düşmanımız var. Ve kendilerince bize düşmanlık etmekte haklılar.
'ONLARA SÖZ VERDİM'
Rahmetli Aliya'nın da kurulmasını istediği bir Balkan İslam TV projesi vardı. O ne oldu, ne aşamada şu anda? Türkiye'den destek istediniz mi?
Bunun için öncesinde bir vakıf kurmamız gerekiyor ve çok yakın bir zamanda bu vakfı kuracağız. Bununla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan'la, Başbakan Davutoğlu'yla ve Hakan Fidan'la da pek çok görüşme yaptık, Hakan Fidan, o zaman TİKA'nın başkanıydı kendisine söz verdim. Önümüzdeki ay vakıfla ilgili çalışmaları hızlandırmış olacağız. Bütün Balkan yarımadasına ve hatta Avrupa'ya da İslam'ı anlatan bir kanal olacak inşallah. Aliya İzzetbegoviç'in en büyük hayallerinden biri de buydu, Erdoğan bu hayalin gerçekleştirilmesini istemişti bizden, onlara söz verdim derken bunu kastediyorum. Bu projedeki asıl amacımız, Avrupa'da kendi kültürümüzü ve kimliğimizi koruyarak İslam'ı anlatmak.
İKİNCİ DAYTON'DA MASADA ERDOĞAN DA OLMALI
Tüm tarafların belli rahatsızlıkları olduğunu biliyoruz buna rağmen adım atılmıyor? Dayton, bağımsız Bosna'nın ertelenmesi demek. Dayton'ın yenilenme zamanı gelmedi mi?
Şu an değiştirmek istiyoruz. Sürdürülmesi artık imkânsız bir anlaşma. Allah'a dua ediyorum ikinci Dayton için fakat önemli bir hususla birlikte; artık yeni bir anlaşma olmalıdır ama bu kez masada Türkiye ve Suudi Arabistan da olmalıdır. Onlar olmadıkça yeniden adaletsiz bir anlaşma yapılacaktır. Dayton anlaşmasında biliyorsunuz Müslüman bir ülke yoktu masada, inşallah biz bunu yenilediğimizde kesinlikle Cumhurbaşkanı Erdoğan da masada olmalıdır.
Kaynak : Yeni Şafak