Dini Yayınlar Genel Müdürü Yüksel Salman, yaptığı açıklamada, 26 Kasım 2014 tarihli ve 29187 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararıyla Bediüzzaman Said Nursi'ye ait eserler üzerindeki 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'ndan kaynaklanan tüm hak ve yetkilerin Diyanet İşleri Başkanlığına verildiğini hatırlattı.
Bakanlar Kurulu kararının ardından eserlerin asıl nüshaları üzerinde konunun ilgilileriyle bir araya gelerek yaptıkları toplantılar sonucunda görüş birliğine vardıklarını belirten Salman, "Bugünden itibaren de Diyanet İşleri Başkanlığı olarak Risale-i Nur Külliyatı'nın basımı konusunda talepte bulunanlarla ilgili gerekli incelemeler yapıldıktan sonra yetki vermeye başladık. Başkanlığımızla sözleşme imzalayan yayınevleri, Kültür ve Turizm Bakanlığına başvurarak bandrol alabilecekler" şeklinde konuştu.
Salman, ilk etapta 6 yayınevine yetki verildiğini belirterek, bir ay içerisinde yeni basımların raflarda yerini alacağını dile getirdi.
"ASILSIZ HABERLERİN KAYNAĞINI KURUTACAK"
Eserlerin basımı konusunda görüşlerine başvurulan Barla Platformu Başkanı Said Yüce, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Risale-i Nur'a sahip çıkmasının, ülke açısından iftihar vesilesi sayılacak bir gelişme olduğunu söyledi.
Yasal düzenlemenin bir süredir bazı çevrelerce "Risale-i Nur'un neşri yasaklanıyor" şeklinde gerçek dışı haberlere konu edildiğini bildiren Yüce, şunları söyledi:
"Asılsız haberler üreterek, iftira ederek, 'nasıl olsa izi kalır' diye çirkin yakıştırmalar yaparak bir müddet için kamuoyunda algı yanılmasına yol açmak mümkündür. Fakat hakikatler er geç ortaya çıkar. Bandrol konusunda da durum böyle olmuştur. Risale-i Nur'un devlet himayesine alınmasıyla çıkarları zedelenen bazı grupların yaydığı 'Risale-i Nur yasaklanıyor' şeklindeki haberlerin asılsızlığı zaten meydandayken, büsbütün açığa çıkmıştır. Yasal düzenleme çerçevesince Risale-i Nurları 'aslına uygun yayınlama' taahhüdü verenlere Diyanet İşleri Başkanlığınca basım izni verilmiştir."
BEDİÜZZAMAN'IN VASİYETİ YERİNE GETİRİLMİŞ OLDU
Yüce, asliyeti kanunla koruma altına alınan eserlerin basımı konusunda yayıncılara izin verilmesinin Risale-i Nur talebelerini iki yönden sevindiren bir gelişme olduğunu bildirdi. Risale-i Nurlar üzerindeki her türlü tahrifin önlenmesi ve bu yöndeki teşebbüslerin cezayı gerektiren suç şeklinde tescil edilmesinin, ilk sevindirici gelişme olduğuna dikkati çeken Yüce, "İkincisi de şudur: Diyanet İşleri Başkanlığının Risale-i Nurlar'a sahip çıkması, zaten Bediüzzaman Hazretleri'nin bir vasiyetiydi. Müellifin bu vasiyeti de yerine getirilmiş olmaktadır" diye konuştu.
Devletin Risale-i Nur'a sahip çıkarak Türkiye Cumhuriyetine yaraşanı yaptığını ifade eden Yüce, "Devletimiz kendisinden bekleneni yapmıştır. Başta bu kanun ve kararnameyi imzalayan Sayın Cumhurbaşkanımıza, Sayın Başbakan ve Bakanlar Kuruluna, Kültür Bakanımıza ve bu kanunla eserlerin korunarak kamuoyuna ulaşmasını sağlayan Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Mehmet Görmez'e ve bu husus da emeği geçen herkese en içten teşekkürlerimizi sunuyoruz" dedi.
DEVLET GÜVENCESİ ALTINA ALINDI
Sözler Yayınevi Genel Müdürü Osman Sevimli de Diyanet İşleri Başkanlığının Risale-i Nurları hem bizzat neşretmesi hem de himayesine almasının, Bediüzzaman Said Nursi'nin hayat gayelerinden birisi olduğunu belirtti. Sağlığında bu hususta ciddi ve ısrarlı teşebbüsleri olduğunu ancak zaman şartlarının arzusunun gerçekleşmesine imkan vermediğine işaret ederek, bugün, vasiyetin yerine getirilmesinin mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti.
Diyanet İşleri Başkanlığının, eserleri hem kendisinin yayınlaması hem de aslına uygun basacak yayınevlerine basma yetkisi vermesini sevindirici bir gelişme olarak değerlendiren Sevimli, "Yasal düzenlemeyle getirilen yenilik, risalelerin aslına uygun basılmasını devlet güvencesi altına almaktan başka bir şey değildir. Bu da Risale-i Nur müellifinin en büyük önem atfettiği bir husustur" şeklindeki görüşlerini paylaştı.
"DÜZENLEMEYİ SON DERECE YERİNDE BULUYORUZ"
Nesil ve Söz Yayınevleri Yönetim Kurulu Başkanı İlyas Karademir ise Risale-i Nurlar'ın aslına uygun neşredilmesinin, Bediüzzaman Said Nursi'nin üzerinde hassasiyetle durduğu bir mesele olduğunu belirtti.
Risale-Nurlar'a sahip çıkılmasının, Bediüzzaman Said Nursi'nin vasiyeti olduğunu bildiren Karademir, "Üstad bu konuda muhtelif teşebbüslerde bulunmuş ve bu gayesini tahakkuk ettirmek için talebelerini yetkili makamlara göndermiştir. Bu konuda hükümetçe yapılan yasal düzenlemeleri biz de yayınevi olarak son derece yerinde buluyor ve Risale-i Nurlar'ı bu düzenlemelerin gereğine uygun yayınlamayı taahhüt ediyoruz" ifadelerini kullandı.
"ASLININ KORUNMASINDAN MEMNUNUZ"
Hizmet Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı ve aynı zamanda Bediüzzman Said Nursi'nin hayattaki yaşayan talebelerinden Hüsnü Bayramoğlu da Risale-i Nurlar'ın, Bediüzzaman Said Nursi'nin vasiyet ve beyanlarına uygun yayınlanması ve aslının kanun korumasına alınmasından son derece memnun olduklarını kaydetti.