İşte Tuna'nın yazısındaki o not:
"NOT: Bu yazıyı yazdıktan sonra Genel Yayın Yönetmenimiz İbrahim Karagül, 'Kimden öğrendin?..' diye sordu… Yemin ederim bilmiyordum. Vaktiyle bu köşede 'Mehmet Altan Yeni Şafak'ta'(09.02.2012) başlıklı bir yazı yazmıştım ya, bu yazının da aynen onun gibi bir dilek mesabesinde kalacağını sanıyordum. Meğer Yeni Şafak, Hasan Cemal'e teklif götürmüş… Sevindim, çok sevindim. Hadi bakalım."
Tuna'nın "Ve Hasan Cemal Yeni Şafak'ta!" başlıklı yazısında ise, Hasan Cemal'i yazdı. "M. Yakup Yılmaz'ın arzı endam ettiği matbuat aleminde Hasan Cemal gibi bir yazarın yer bulamaması çok canımı sıkıyor. (Gerçi M. Yakup Yılmaz'ın bulunduğu matbuat aleminde bulunmak da az can sıkıcı değil.) Uzun lafın kısası Hasan Cemal behemehal yazmalı…" diyen Tuna'nın yazısından bazı bölümler şöyle:
(…) Yazmalı ki, Milliyet'ten ayrılır ayrılmaz gittiği Kandil'de Karayılan'a sorduğu şu soruyu adamakıllı teşrih masasına yatırabilelim: 'Türkiye'de bazı çevreler diyorlar ki; bu defa Kürtler Türkleri satacak ve kendi istediklerini alırken, Erdoğan'ı da başkan baba yapacaklar; yani Kürtler kendi haklarını elde ederken Türkiye'de otoriter bir rejime kapıyı açacaklar…'
Hasan Cemal yazabilmeli ki, 'Türkiye'de bazı çevreler' dediğinin nasıl çevreler olduğunu sorabilelim.
Hasan Cemal yazabilmeli ki, 'Kürtlerin sattığı Türkler kim?' diye sorabilelim?
Hasan Cemal yazabilmeli ki, Erdoğan'ın başkan olmasının 40 bin insanın ölümünden daha korkunç olduğunu düşünen Türklerin ne menem Türkler olduğunu sorabilelim.
Medya kulislerinde çalkalanan Hasan Cemal söylentileri için Salih Tuna'nın köşesini ve Yeni Şafak'ı takip etmekte fayda var.