Galatasaray tribünlerinin rakiplerinden farkı nedir?
Her tribünün kendine has özellikleri vardır. Takımların taraftarları ait oldukları camianın özelliklerini taşırlar. Bizim yapımız
Galatasaray armasına duyulan sevgiyle şekillenir. Biz ultrAslanlar olarak dünyada hiçbir taraftar grubunun yapamadığını başardık; 5 kıtada 58 ülkede temsilciliğimiz var. Hepsi hadi dediğimiz anda organize olup harekete geçebilecek yapıda.
Taraftar grupları arasında koordinasyonu nasıl sağlıyorsunuz?
Iğdır dahil Türkiye'nin her ilinde temsilciliğimiz var. İl temsilcilikleri de illerden sorumlu koordinatörler tarafından yönetiliyor. Tüm grup başkanları bana bağlı ve bu o kadar büyük bir mesai gerektiriyor ki, aile hayatımı da sosyal hayatımı da etkiliyor. 5,5 milyon ultrAslan (uA) var bu da benim telefonlarımın neden 24 saat boyunca durmadığını açıklıyor. ultrAslanuni kapsamında 130 üniversitede temsilciliğimiz var. Üniversitelerin öğrencileri arasından seçilmiş başkanlar tarafından yönetiliyor. Şimdi liseli ultrAslanlar için çalışma yapıyoruz. Gençlerimizin Galatasaray'a yakışır şekilde yetişmesini amaçlıyoruz. Liseli ultrAslanlar ilk aşamada ultrAslan-uni'ye bağlı olacak.
Bir ultrAslan ve tribün lideri olarak sahada ne kadar etkilisiniz?
ultrAslanlar boş bir popülizmin peşinde koşmuyor, hepimiz pozitif bir popülizmin peşindeyiz. Her durumda ön plana çıkabilecek bir yapıya sahibiz ama biz bu yapımızı maçın gidişatına yönelik kullanıyoruz. Tribün maç sırasında takımın gidişatını kesinlikle etkileme gücüne sahiptir. Tribün lideri kötüye giden maçta takımı da tribünleri de harekete geçirme, yüreklendirme ve yeniden motive edecek güçte olmalıdır. Biz bu güce sahibiz. Tribünlerin oyuncular üzerinde de hakem üzerinde de etkili olması için futbol bilincinin yükselmesi gerekir. Ülkemizde hakeme baskı küfür olarak algılanıyor. Öncelikle bunu aşmak lazım. Stat yanlış karar karşısında tek vücut olarak tepkisini ortaya koyduğunda hakemin bunu hissetmemesine imkân yok. Küçük bir ayrıntı bile olsa, güzel bir hareket karşısında futbolcuya yapılacak onore edici tezahürat oyuncuları da tribünleri de yüreklendirmeye yeter. Hatalı pozisyonda, top kaçırıldığında veya ortada bir mağlubiyet varken homurdanmak yerine maçı çevirecek tezahüratta bulunmak gerekir. Biz bunu yapabiliyoruz, elimizdeki gücü pozitif yönde kullanarak karşılıklı tezahüratlara başlıyoruz ve her zaman ortak hareket ediyoruz. Taraftar iş bitmedi diyebildiği zaman oyuncuların konsantrasyonu artırıyor.
Mağlup durumdayken maçı çevirebilir misiniz? Tribün lideri maçın gidişatına hakim olabilir mi?
36 yıldır Galatasaray tribünlerindeyim elimdeki gücün farkındayım, üstelik bu gücü olumlu ya da olumsuz her şekilde kullanmak elimde. Ben Galatasaray armasına yakışır şekilde kullanıyorum. Sırf bu yüzden yöneticilerle de oyuncularla ikili ilişkiye girmem, samimiyet kurmam. Racon keserken zorlanmamak için böyle davranmayı uygun buluyorum. Muslera bir açıklamasında "maçın başındaki üçlü tüylerimi diken diken ediyor" demişti. Tribünleri yönlendirerek futbolcuyu da maçı da etkilemek mümkün.
Tribün lideri olarak maçlardaki şiddet olaylarına bakışınız nasıl?
Biz ultrAslan oluşumunu Galatasaray ceza alsın, statlarda şiddet artsın, rakibe saldırı düzenlensin, tanınmış isimlere sinkaflı söz söyleyelim diye kurmadık. Tam tersine Galatasaray'ı ileriye taşıyacak hatta tüm dünyaya rol model olacak şekilde kurmayı hedefledik. ultrAslanlar'ın liderliğindeki tribünler her zaman Galatasaray'ın kültür ve terbiyesine sahip olduğunu gösterir. Bunu da ancak ceza almayarak kanıtlamak mümkün. Derbi maçlarda tamamen kendi inisiyatifimizle 52 bin 500 adet broşür bastırıp teker teker koltuklara bırakıyoruz. El ilanları dağıtıyoruz, afişler hazırlayıp metro girişlerine yerleştiriyoruz, stadın kritik noktalarına tanınan simaları yerleştirerek küfür ve şiddete karşı kendi önlemlerimizi alıyoruz. Bu söylemlerden kimse "ultras felsefesi"nden uzaklaştığımız gibi bir algıya kapılmasın. Biz yine rakibi baskılayan, hakemi baskılayan, sert, coşkulu, tutkulu ama küfürden şiddetten uzak taraftar profili çiziyoruz. Yönetici gibi düşünüyoruz, saha kapanırsa sadece seyircinin maç keyfi sekteye uğramaz, hasılat kaybı da büyük olur ve biz buna da müsaade etmeyiz. ultrAslan üst kimliktir, bu kimliğin altında sırasıyla üniversiteliler, iller, liseliler ve tayfa vardır. Hiyerarşi hepimiz için geçerli. Ben de Sebo Reis'in yol vermediği hiçbir şeyi Galatasaray tribünlerinde hayata geçirmem. Üstelik biz sosyal sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Ankara'da Metin Oktay ilköğretim okulunu dış cephesinden bilgisayar laboratuvarına kadar tepeden tırnağa yenileyen de biziz, huzur evlerini çocuk esirgeme kurumlarını ziyaret eden de. Kızılay'a kan bağışlıyoruz, LÖSEV'e kemik iliği bağışlıyoruz, şehit ailelerini statta misafir ediyoruz. Teröre karşı tavrımızı koyuyoruz; maç sırasında şehit haberi geldiğinde eğlenceli tezahüratları kesen de biziz. Sonuç olarak en büyük mesajları tribünden vermek mümkün.