Tezahüratla sahayı özellikle de hakemi etki altına almak mümkün mü?
Bazı yorumcular İngiltere'de topun sahadaki her hareketi için tribünün çıkardığı farklı bir ses olduğunu söyler. Bu sesin tribün hakemi baskı altına almak istediğinde daha güçlü çıkar ve hakemi kontrol altına aldığı savunulur. Bu görüş Türkiye ile karşılaştırılamaz, Türkiye'de işler tam tersine işler. Siz baskı kurmak için hakem aleyhine tezahüratta bulunduğunuz sürece hakem daha çok hırslanır ve bu stadın kabadayısı benim dercesine onlarca düdük çalar. Millet niye çıldırıyor zannediyorsunuz?
Futbolcu etkilenir mi peki?
Tribünden hakemi etkilemek ne kadar zorsa oyuncuyu etkilemek o kadar kolaydır. Eğer taraftar futbolcusuna güveniyorsa onu sonuna kadar destekler. Halk arasında tekmeye kafa atan futbolcu diye bir söylem var, işte anlatmak istediğimiz de bu. Çünkü bu iş tamamen sevgiye, takıma olan bağlılığa ve oyuncuya olan güvene dayanır. Taraftarın nefesini ensesinde hisseden futbolcu taraftardan korkmaz. Takımlar da taraftarın gücünü hissettiği sürece başarılı olabilir.
Binlerce taraftarı tek vücutmuşçasına harekete geçirmek kolay mı?
Tribünü yönetmek için öncelikle takıma inanmak gerekiyor. Çarşı uzun yıllar Beşiktaş'a güvendi, en kötü zamanda en farklı yenilgide bile ayağa kalkıp takıma destek verdi. Beşiktaş'ın 90. dakikada bile yüksek moralli olması ve golü bulması bu sayededir. 22 yıldan bu yana Kapalı'da amigoluk yapıyorum. Bir gün biri 'tribün lideri' diyerek yeni bir boyut getirdi. Adına ister tribün lideri diyin ister amigo orada insanları yüreklendirmek ve birlikte hareket etmeyi sağlamak liderlikle değil sevgiyle alakalıdır.
Takımı negatif etkilemek mümkün mü?
Taraftar olmak arada sırada maça gidip koltuklara oturmak değil hayatının bütün karelerini tribüne yöneltmektir. Ben taraftarı gözlerimle hareket geçirip bir bakışla bağırtabilirim. Önemli olan bunu takımın lehine olacak şekilde kullanabilmek. Van depreminden sonra maç sırasında üzerimizi çıkarıp siz üşüyorsanız biz de üşüyoruz diye pankart açtık. Bütün bunlar elimizdeki gücü olumlu yönde kullandığımızın göstergesi.
Ama sonuçta kavgalar da tribünde başlıyor…
Tribünlerde kavgayı biz bitirdik. Her maçta kazanmak diye bir şey yok, insanların öncelikle bunu anlaması lazım. Taraftar onurlu mücadele eden futbolcuyu da takımı da sonuna kadar destekler. Yenilse bile. Milan maçında 4 – 0 yenilirken de basketbol maçında 30 sayı gerideyken de Beşiktaş taraftarı oyuncuları desteklerken tribünleri inletmeyi bilmiştir. 1 – 0 malup olduk bırakıp gidelim diyerek taraftar olunmaz.
Tribünler futbolcuyu her durumda motive edip maçı çevirecek güçtedir. Ancak burada gereken etkiyi sağlamak için tribün liderinin tek başına mücadele etmesi yetmez. Kulüp yöneticileri, gazeteciler, spor programlarının yapımcıları, kolluk kuvvetleri birlikte hareket etmeli ki statlarda arzu edilen atmosfer oluşsun. Biz üzerimize düşeni yaptık tribünde kavgayı bitirdik.