Antalya'nın en önemli su kaynaklarının başında gelen Kırkgöz Gölü'nde yaşanan kirlilik sorunu sürüyor. Sanayileşme, tarımsal ilaçlar ve kaçak sondajların tehdidi altındaki gölde hem su seviyesinde azalma, hem de kirlilik tehdidi yaşıyor. SABAH Akdeniz'in daha önce defalarca gündeme getirdiği doğa harikası gölün yüzeyi çöplerle kaplandı. Nilüferlerin yerini çöp yığınları aldı. Gölün yüzeyi, şimdilerde poşet, şişeler, su bidonları, bardak gibi çöp yığınları ile kaplanmış durumda.
CHP'Lİ BELEDİYEYE TEPKİ
Yaşanan kirlilik, Döşemealtı Belediyesi'ne de tepkiye neden oldu. CHP'li Belediye Başkanı Turgay Genç'in geçen dönem vaatleri arasında yer alan 'Kırkgöz Gölü Yaşam Vadisi Projesi', aradan geçen sürede hayata geçemedi. '5 yıldızlı vizyon proje' olarak lanse edilen çalışma yapılmadığı gibi, gölde temizlik çalışmaları da aksayınca ortaya kabus gibi görüntüler çıktı. Gölün çevresindeki oturma gruplarındaki şişeler, plastik atıklar ve ambalaj gibi çöpler vatandaşı bıktırdı.
GERİ DÖNÜŞÜ OLMAZ
Su kaynaklarıyla ilgili araştırmalarıyla tanınan Jeofizik Mühendisi Atakan Yüklü tehlikeye dikkat çekti. Kırkgöz Gölü'nün su seviyesinin 25 yıl öncesinden daha düşük olduğuna dikkati çeken Yüklü, "Su kaynağını korumamız gerekiyor. Bunu korumak için de öncelikle yer altı havzasını korumamız gerekiyor. Kaçak sondajlara izin vermemeliyiz. Sondaj açılmadan önce etütlerin yapılması lazım" diye konuştu. Atakan Yüklü, kirlenme riskine de dikkat çekti. Çevrede irili ufaklı kimyasal işlem yapan birçok sanayi tesis olduğuna da dikkat çeken Yüklü, "Burada kimyasal bulaşma anında önüne geçme şansımız yok. Bir kimyasal bulaşma anında burayı bir su deposunu boşaltma gibi şansımız olmadığı için 100 yıl beklememiz gerekiyor. Antalya'yı terk etmemiz gerekir" şeklinde konuştu.