Yargıtay Onursal Üyesi Cevdet İlhan Günday, "Evet! Yüksek yargı Alevilerin elinde" başlığı ile kaleme aldığım yazıma dair bir açıklama göndermiş.
Demiş ki; "Yargıda geçmişte yaşanan siyasal kadrolaşmaları eleştirirken, eski meslektaşlarım olan hâkimlerin nitelemesini, hiçbir inanç ve bölgeyi hedeflemeden aktarmış olduğum halde, bu sözler benim görüş ve iddialarım olarak kamuoyuna aktarılmak suretiyle aşağılanmış bulunuyorum.
Öte yandan bu açıklamayı yazılı basına aktaran gazete ve yayın politikası kaynak gösterilerek, beyanlarım ile alakası olmayan afaki ve yanlış yorumlarda bulunulmuştur. Bunun sonucunda yazılı ve elektronik medya sitelerinde hakkımda yapılan yayınlar ile bir kısım inanç ve dünya görüşü sahipleri aleyhime tahrik edilmiş bulunmaktadır!"
Günday'ın tekzip yerine geçmesini niyet ettiği bu açıklamayı okuyunca ister istemez, "Pessss" deyiverdim içimden.
Benim bu açıklamadan anladığım aynen şu: "Hâkim arkadaşlar geyik yaparken birbirleriyle, 'Yargıda bir yere geleceksen, TSE damgalı, yani ya Tuncelili, ya Sivaslı, ya da Erzincan kökenli olacaksın' derlerdi. Ben de onların bu nitelemesini Zaman gazetesine verdiğim söyleşide aktardım. Yoksa bu fikir benim falan değil. Ben sadece ortada dönen dedikodusal bir olayı gündeme taşıdım!"
Şimdi... Emekli yargı üyesi bu muhtereme, benim dönüp şu soruları sorma hakkım doğmaz mı, bu açıklamanın üzerine sevgili okurlarım:
Sayın Yüksek Yargıcım! Siz ki bu meslekte doçentlik unvanına kadar kariyerinizi yükseltmiş bir şahsiyetsiniz. Ne yani? Siz bazı mesai arkadaşlarınızın, sırf, 'laf olsun, torba dolsun' diye bütün bir Alevi toplumunu hedef alan bu geyiklerini mi Türkiye'nin en yüksek tirajlı gazetesine aktardınız? Yani pardon ama bir yüksek hukuk adamı olarak, arkadaşlarınızın o TSE adını vererek yaftaladığı bölge insanı üzerinde bu açıklamaların infial yaratacağını akıl edemediniz mi? Sonradan ortaya çıkacak reaksiyonları hiç hesaba katmadınız mı? 'Yav arkadaş ben şimdi bunu söylersem, sayıları 15 milyonu bulan Alevi kökenli vatandaşlarımızı gereksiz yere tahrik etmiş olurum. Alınırlar. Kızarlar bana' diye düşünmediniz mi hiç? Sayın Günay... Siz diyeceğinizi dediniz. Ben de insanları ayrıştırmaya, ayrımcılığa dönük bu açıklamanızı bir gazeteci hakkı görüp eleştirdim! Söyler misiniz bana. Bu durumda siz arkadaşlarınızın sıradan bir geyiğini gazete sayfalarına taşıyarak aşağılama yapmadınız da, ben sizi eleştirerek aşağılamış oldum? Öyle mi?