Bir dönemin en büyük sanayicileri arasında gösterilen Toprak Holding kurucusu Halis Toprak'la yaptığım röportajın yankısı epeyce sürdü. Hâlâ da sürmekte.
Özellikle kadın okurlarımdan, arkadaşlarımdan, Halis Ağa'nın ilk eşi Ayşe Toprak'a dair yaptığı açıklamalara inanılmaz bir ilgi var.
Ağa'nın, "Belki de ben Ayşe Hanım'a ettiklerimi çekiyorum. Onun benim üzerimdeki hakkı sorulsa ne bu dünyada ne de öbür dünyada yatacak yerim yok! Beni affetmesini isteyeceğim!" sözlerinden sonra neredeyse bütün kadınlar sokağa dökülüp, "Hepimiz Ayşe Toprak'ız" diye bas bas bağıracak.
Çünkü onlara göre Halis Ağa'nın bu itirafı aslında kadının zaferini işaret ediyor.
Diyelim ki böyle. (Ki ben öyle olmadığını düşünüyorum!)
Peki, kendisinden af dileyen eski eşi, 11 çocuğunun babası Halis Toprak'a ne cevap verecek Ayşe Toprak?
Acaba onu affedebilecek mi? Ya da başka biçimde, daha doğru biçimde sorayım; "Affetmeli mi?"
Doğrusunu isterseniz, Halis Ağa'nın geldiği o acınası durumu bire bir yaşayan ve kamuoyuna en doğru şekilde yansıtmaya çalışan bendeniz açısından bu soruyu cevaplamak biraz zor!
O nedenle ben de kendimi rahatlatmak, daha doğrusu yanıtını veremediğim bu soruya doğru cevabı bulabilmek için üşenmeden telefonla rahatlıkla ulaşabileceğim hemcinslerime, "Siz Ayşe Toprak olsaydınız, Halis Toprak'ı affeder miydiniz?" diye sordum. Ve o birbirinden ilginç yanıtları da sizlerle paylaşmak istedim!
Beyhan Bağış (AB'den sorumlu Bakan Egemen Bağış'ın eşi): Nasıl bir soru bu böyle ya? Çok zor bir kadın için yanıtını vermek ama şöyle diyeyim kısaca. "Unutmak ve affetmek iyi insanların intikamıdır!"
Özlem Türköne (AKP Milletvekili): Çok zor bir soru. Ama beni dünya âleme rezil etmiş, gururumu beş paralık etmiş. Ailemin canını yakmış bir adamı asla affetmezdim! Bu olay iki kişi arasında yaşansaydı belki kendi içinde hallolurdu ama tüm memlekette yankı bulmuş olaylardan sonra benden af dilemesini kabul edilir bulamam. Çünkü gurur, onur çok yüce değerlerdir benim için. Ayrıca kadınlar Halis Toprak'ın Ayşe Hanım'la ilgili sözlerini zafer olarak değerlendiriyor ama peki 17 yaşındaki Nazlıcan'ın durumu hakkında ne düşünüyorlar? Onun yaşadıkları ne olacak?
Aysel Tuğluk (Kapatılan Demokratik Toplum Partisi'nin eski eş Başkanı): Ya aslında bu tür konularda görüş belirtmek istemiyorum. Çünkü o iki kişi arasında ne yaşandığını bilmeden bunu cevaplamam çok zor. Evet ya da hayır diye bir cevap vermek zor. Bütün içinde değerlendirilmeli. Sevgi ve birlikte yaşamak ayrı şeyler. Ama Halis Toprak'ın kendisiyle yüzleşmesi, özür dilemesi çok olumlu bir şey.
Balçiçek Pamir (Habertürk Gazetesi Yazarı): Ederdim. Hem de hiç düşünmeden. Çünkü Halis Ağa'nın durumu beni çok üzüyor. Sonuçta çocuklarımın babasının o halde olmasını içime sindiremezdim. Adam andropozda belli ki. Ne kadar da aileyi kötü duruma düşürmüş olursa olsun onu o halde yalnız ve çaresiz bırakmazdım!
Elif Çakır (Taraf Gazetesi Yazarı): Aslaaa!!! Tabii ki affetmezdim. Yanıma bile yaklaştırmazdım! Ancak durumuna acır, uzaktan uzağa merhamet gösterirdim. Varsa gücüm maddi olarak ihtiyaçlarını giderirdim. Ama tabii bazıları, "Aşk her şeyi affeder" diyor! O da olur mu inanın bilemiyorum.
Nevin Gökçek (Melih Gökçek'in eşi): Af dilemesinden dolayı, "Hiç olmasa hakkımı geri veriyor" deyip, affederdim herhalde. Demek ki onda bir iz bırakmışım diye düşünürdüm. Ayrıca insan hata yapabilir. O yaştan sonra çocuklarımın babası olması sebebi ile başka türlü bakardım olaya. Gençken belki mümkün olmaz ama Halis Ağa ve Ayşe Hanım'ın yaşlarını göz önüne aldığında farklı olur durum. Sonuçta evlatlarımın babasının zor durumda kalmasına gönlüm razı olmazdı. Ama tabii bu demek değil ki, Melih Bey bana böyle bir şey yaparsa ben de onu affederdim. Çok şükür bizim ailemizde olmaz böyle şeyler ama yani olsa da asla affetmezdim herhalde!
Feryal Gülman (Kemal Gülman'ın eşi): Olur mu canım hiç? Köprünün altından o kadar su geçmiş. En güzel dönemimde beni yalnız bırakıp başka kadınlarla gününü gün etmiş, bana inanılmaz acılar yaşatmış Halis Toprak'ı geri alır mıyım canım! Alan varsa ona engel olmayayım ama çok mersi ben almayayım! Bu hikâye bana Alec Baldwin ve Meryl Streep'in oynadığı, "It's Complicated" filmini anımsattı! Orada nasıl mümkün olmuyorsa burada da olmaz kesinlikle!
Nilüfer Bulut (TİKAD Başkanı): Asla! Asla! Asla! Adamın yaptığı şeylere baksana. Ailenin bütün karizmasını yerle bir etti. Ben affetmem ve Ayşe Hanım'dan ricam o da affetmesin!
Ece Gürsel (Manken-model): Eğer bu evliliği bana ihanet ederek gerçekleştirmiş ve geri dönmek istiyorsa katiyen affetmem. Ama benden boşanıp, ondan sonra bu evliliği gerçekleştirmiş ve benden af diliyorsa düşünürüm. Yani o yaşa geldikten sonra insan başka şeyler arar herhalde. Çocuklarımın babası ve hâlâ ona gönül bağım varsa affedebilirim. Neden olmasın?
İclal Aydın (Vatan Gazetesi Yazarı): Ben o aileyi çok yakından tanıyorum. Çektikleri sıkıntıları biliyorum. Halis Bey çok hata yaptı. Tabii Ayşe Hanım'ın ne yapacağını bilemem. Belki evlatlarının hatırına affeder o ama benim şahsi fikrimi soruyorsan hayır asla affetmem!
Peki ben ne yapardım? Söyleyeyim... Affederdim. Çocuklarımın hatırına bunu yapardım ama onu eve aldıktan sonra da üç öğün karşısına geçer, "Eyyy Halis Ağa" diye söze başlayıp, bana çektirdiklerini yüzüne yüzüne haykırırdım. Yani bir yandan vicdanımı rahatlatırdım, bir yandan da adamı elimin altında tutup yaptıklarını ona unutturmazdım! Bazıları buna 'Çin İşkencesi' der hani. İşte onu yapardım!