ABD Merkez Bankası'nın dolar basımını azaltacağını söylemesi önce kendi piyasalarını bozdu. Daha az dolar basılacağını duyan yatırımcı, paranın fiyatı artacak düşüncesiyle elindeki bonoları sattı. Bunun üzerine on yıllık ABD Hazine tahvil faizleri yaklaşık bir puan artarak yüzde 2.82 düzeyine yükseldi. Eğer on yıllık faizler bu seviyede kalırsa ABD ekonomisinin işi zor. Çünkü yüksek faiz yatırım maliyetini çoğalttığı için büyümeyi engelleyecek. İşte bu nedenle on yıllık faizler yüksek kaldığı sürece ABD Merkez Bankası dolar basmayı azaltsa bile politika faizlerini 2015'in sonuna kadar artırmayacağı düşünülebilir. Bir de önemli bir konuyu unutmamak gerekiyor, ABD Merkez Bankası varlık alımını durdurup ilave dolar basmasa bile şirketlerin ellerinde bol miktarda dolar var. Hemen bir örnek verelim Toyota Motor'un elinde 32.4 milyar dolar, Mitsubishi'nin elinde 16.8 milyar dolar, Sony'nin elinde 15.7 milyar dolar, Honda Motor'un elinde 13.5 milyar dolar nakit ve nakit benzeri varlık bulunuyor.
Şimdi gelelim yükselen ülkelerin dolar basımının azalmasından nasıl etkilendiğine... Bildiğiniz gibi ucuz dolar, euro ya da yen ile borçlanıp Hindistan, Brezilya, Türkiye gibi yükselen ülkelere pahalı fiyattan para satmaya taşıma ticaret (carry trade) diyoruz. İşte bu ticaret türü zengin ülke para birimlerinin maliyeti artınca yavaşlıyor ya da duruyor. Dolayısıyla doların maliyeti artınca dolarla taşıma ticaret yapanlar artık bu ticaret kârlı olmaktan çıktığı için para getirmiyorlar. Mevcut kredilerini de vadesi geldiğinde götürüyorlar. Hemen hatırlatalım bu taşıma ticaret genellikle bir yıldan daha az vadelerde borç verme türünden yapılıyor. Yani kısa vadeli oluyor.
Gelelim asıl sorumuza... Dolar maliyetinin artmasıyla yükselen ülkelerde varlık fiyatlarında bir düzeltme mi oluyor? Evet bir düzeltme oluyor. Varlık fiyatları yeniden şekilleniyor. Bazılarının fiyatı düşüyor, bazılarının artıyor. Peki bu bir kriz anlamına mı geliyor? Hayır bu şu anda bir kriz değil. Çünkü krizde varlık fiyatları donar. Varlıklar nakde dönüşemez.
O halde son günlerde yaşananlar ne olabilir? Bu soruya şöyle cevap verebiliriz: Son günlerde yaşananlar yükselen ülkeler için bir reform süreci başlatabilir. Özellikle Türkiye gibi kamu bütçesi açığı ve borç yükü düşük olan ülkelerde sıcak paradan ve taşıma ticaretten kurtulma reformu başlatılabilir. Çünkü "taşıma ticaret"in çok ucuza borçlanılan paranın kısa vadeyle pahalıya satılması anlamına geldiğini yukarıda belirttik. O halde Türkiye taşıma ticarete prim vermeyecek biçimde faizleri çoğaltmadığı takdirde bir reform yaparak yükselen ülkelerin yaşadığı bu hastalıktan kurtulabilir. Böylece döviz kazandırıcı sektörlere yatırımları çoğaltarak büyüme hızını ve istihdamı hızla artırması mümkün olur.
İşte bu nedenle ABD Merkez Bankası'nın varlık alımını azaltarak daha az dolar basması kamu maliyesi sağlam olan Türkiye için bir reform olabilir. Bu fırsatı kaçırmayalım.