Galatasaray'ın yeni stadı cumartesi günü açıldı. Aynı gece Ziraat Türkiye Kupası maçında görevli olduğumdan açılışa katılamadım. Hayırlı olsun diyorum. Ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a böyle bir açılışta yapılan protestolara çok üzüldüğümü belirtmek isterim.
Her şeyden önce Başbakan'ın Türk sporuna çok önemli katkıları var. Bu konuda yeni bir örnek de önümüzdeki hafta start alacak olan Universiade 2011 Erzurum Kış Oyunları. Hiç akıllara gelir miydi ülkemizde Kış Olimpiyat'ı düzenleneceği? İşte bu yüzden Türk Telekom Arena'da yaşananları hiç ama hiç hak etmedi.
SEYİRCİSİZ MAÇ TATSIZ AMA...
Geçtiğimiz cumartesi gecesi Bursaspor- İstanbul Büyükşehir Belediye maçında TRT'nin canlı yayınında yorumcuydum. Seyircisiz maçın hiç tadı olmadığı konusunda herkesle hemfikirim. Ne sahadakiler, ne tribündeki görevliler ve yöneticiler, ne de ekran başındakiler kesinlikle maç havasına giremiyorlar. Ama seneler önce sadece saha kapama cezaları verilirken; bunun ülkemiz şartlarında yanlış olduğunu, mutlaka seyircisiz oynama cezası verilmesi gerektiğini gerekçesiyle açıklayan bir yazı yazmıştım.
Gerekçem şöyleydi: "Bizde dünyada benzeri olmayan bir durum var; Üç Büyükler. Ülkemizde hemen hemen herkes Üç Büyükler'den birinin taraftarı. Bu şartlarda hangi büyük takımın sahası kapanırsa bu ceza değil, adeta ödül oluyor. Ceza maçında öncelikle İzmir tercih ediliyor, 70 bin seyirci geliyor. Hem taraftar desteği artıyor, hem de daha fazla gelir elde ediliyor. Böyle ceza mı olur?"
2-3 sene sonra yeri geldiğinden dışarıdan bir örnekle bir kere daha bu görüşümü gündeme getirdim: "Milan şampiyonluğa gidiyor. Sahasında 80 bin kişiye oynuyor. Seyirci olaylarıyla 1 maç saha kapatma cezası aldı. Cezalı maçı Milano'ya 350 km uzaklıktaki Floransa'ya verildi. Hem karayoluyla hem de hızlı trenle Milano-Floransa ulaşımı çok kolay olduğu halde o önemli maçı 4 bin civarında Milanlı taraftar takip etti. Çünkü Floransa'da başka Milanlı yok. Ama bizde öyle mi? Üç Büyükler'in örneğin cezalı maçını hangi Anadolu şehrine verirseniz verin, kapalı gişe oynar." Geçen zaman içinde artan tribün olaylarıyla birlikte UEFA'da da FIFA'da da seyircisiz oynama cezası çıktı. Doğal olarak biz de uygulamaya başladık.
Bizde her seyircisiz maçtan sonra medyada mutlaka eleştiriler oluyor. Bu sene de çok oldu. Buna bir çözüm bulunsun. Başka ağır yaptırımlar yapılsın. "Seyircisiz maç cezası kaldırılsın" isteniyor. Ancak unutulmamalı ki, en ağır yaptırım seyircisiz cezadır. Zaten bugün için bunu değiştirmek mümkün de değil. Çünkü UEFA Kriterleri'ni uyguluyoruz. Ama Şiddet Yasası çıktıktan sonra küfürlü tezahürat yüzünden seyircisiz maç cezası kalkar. Çünkü toplu küfürlü tezahürat bizden başka hiçbir yerde olmadığından UEFA'da bu konuda bir ceza maddesi yok.
