Öğleye doğru Güven'le yola çıktık..
CNR'da Bilişim Fuarı var.. Benim Bilişim'le pek işim olmaz.. Bugüne dek bir kez gittim yıllar önce.. Sabah'ın standı vardı, arkadaşlar rica etmişlerdi..
Bu defa Sevgili Dostum Ertan Birinci gazeteye kadar geldi davet için..
Onlar taa Kıbrıs'tan gelmişler. Kıbrıs, yani bizim taraf, Fuar'ın Türkiye ile ortağı.. 17 firma olarak gelmişler..
Dört yıl önce sadece birken.. "İnternette ambargo falan yok. Bu yüzden Kuzey Kıbrıs firmaları olarak tüm dünyaya servis ve hizmet verebiliyoruz. Bu da büyük gelişme sağladı" dedi.
Ertan, Kıbrıs'ın gizli muhtarı gibidir. Genç TV'nin sahibi.. Yanında oğlu, işleri yüklenmeğe hazırlanan genç Tekin..
Ben de Güven'i aradım. Yıllar yılı CNR'da çalıştı. Özlemiştir diye..
"Sekiz salondaymış Fuar" dedim.. "5 kilometre yürümeye hazır ol" dedi.. "Deli misin" dedim.. "Kıbrıs standı bana yeter."
Şimdi evden 11.30'da falan çıktık, TEM'e.. Dikkat buyurun cumartesi, tatil günü.. Yani trafik göreceli olarak rahat.. Saat da iyice rahat.. Tam 1.5 saat sürdü yol..
Niye?..
Çünkü Tekstil Kent civarında trafik kilit oluyor.. İki senedir Tekstil Kentte trafik her saatte kilit..
Yahu bir Allahın kulu çıkmaz mı "Burası niye kilitleniyor" diye merak eden?.. Hayır, çıkmıyor..
Bu ülkede kimse, hiçbir şeyi merak etmiyor.. Etme makamında olanlar yolda takılmıyorlar.
Eskortlar, yüzlerce polisi, ekip arabasını yola dökmeler, emniyet şeritlerini kullanmalar.. Onlar uçup gidiyorlar, sanıyorlar ki vatandaş da otoban keyfini aynen sürüyor.. "Vay be.. Biz ne yollar yaptık.."
Ben söyleyeyim, niye kilitleniyor?. E-5'te de, Mecidiyeköy niye kilitleniyorsa.. Köprüler durduk yerde niye kilitleniyorsa..
Hepsi yol hatası..
"Bunlar Karayolu değil, Kaldırım mühendisi olamazlar" diyorum kızıyorlar.. Aslında yanlış bende.. Kaldırım değil, "Huni" mühendisi bunlar.. Otobanda huniler yapmağa bayılıyorlar.. Yani durduk yerde 8, 10 hatta 12 şeride çıkarıyorlar yolu, sonra birden üçe inince al sana huni..
En bariz örneği Boğaziçi Köprüsü'nde.. Paralı geçiş kalktı. Artık trafik akıyor.. Köprüden hızla geçiyorsunuz.. Gişelerden de.. Sonrası düğüm..
Niye?..
Çünkü para ödendiği devirde, duraklamalar azalsın diye gişe sayısı 20'ye falan çıkarılmıştı. Para ödeme kalktı, gişeler gene 20.. 3 şeritte hızla akan trafik gişelerde 20'ye yayılıyor, köprüden çıkar çıkmaz da dörde inmiyor mu şeritler aniden.. Al sana huni.. Karayolları'nın dehası sayesinde yol tıkanıyor.. Bir tek Karayolu, bir tek trafik, bir tek belediye görevlisi de "Niye tıkanıyor" diye gidip bakmıyor, çözüm aramıyor.. Böyle gelmiş, böyle gidecek.. Ta ki, bir gün Başbakan'ın aklı takılacak, nasıl olacaksa, o emir verecek. o zaman, 24 saatte tıkır.. Bu ülkede her şey Başbakanla yürüyor çünkü. Gerisi hikaye..
Tekstil kent civarı da öyle.. Baştan aşağı yol hatası.. Karayolları yanlış yapmış.. Çünkü bu kurumda Otoyol mühendisi yok..
Yahu Trans Europe Motorway'de, ayni bölgede oto yola, sağdan soldan, üçer, dörder şerit katılır mı?. Al sana huni.. Hunilerde dolu otoyolun, oto yolluğu kalır mı?. Hiç mi gidip bakmadılar, Amerika'da, Avrupa'da katılımlar nasıl oluyor?. Katılımlar nasıl tek şeride iniyor, otoyolun hızını kesmemek için..
Londra'dan Bağdat'a giden adam, Okmeydanı'ndan Mahmutbey'e gidecek kent trafiğinin yolunu bekliyor TEM'de.. Olacak iş mi?.
Oluyor.. Burası Türkiye oluyor..
Kimse hesap sormadığı, kimse "Düzeltin.. Çözün" demediği için de, yıllarca olduğu gibi kalıyor..
Vatandaş sürünsün.. Kime ne?..