Hafta sonu nasıl içim gitti, Contemporary İstanbul Fuarı için.. Hele internette Ekavtv'yi tıklayıp da görüntüleri izleyince, sevdiklerimi, Komet'i, Bedri'yi (Baykam), Burhan Ağabey'i (Doğançay) ve ötekileri orda görünce.. Ama kendimi tuttum.. Gitmedim..
Yazmıştım ya.. Dağa küsen tavşandım ben.. Hem de Hasan Bülent gibi, bu ülkenin en liberal, en demokrat, en sanat âşığı on adamından birinin yönetiminde olduğu halde, bir galeriye "Haluk Özden'in resimlerini almazsanız gelin" diyebilen bir Sanat (!) Fuarını hiç değilse bir kişi protesto etmeliydi.. Öyle oldu zaten..
Benden başka bir tek sanatçı, bir tek gazeteci "Neden" dahi demedi..
Arabama atladım.. Lütfi Kırdar yerine Akaretler'e gittim.. Bali Galerisi'ne.. Fuarı protesto için 3 Haluk Özden tablosu ile "Protesto Fuarı" açmışlardı. Üç tablo ile fuar ve tek ziyaretçi ben..
Tek başıma, muhteşem ve devasa Haluk tablosunun karşısındaki divanda otururken aklıma Sarı Öküz öyküsü geldi..
Contemporary İstanbul'un yasaklı, sansürlü fuarlaşmasına ses çıkarmayanların gelecek senelerde bana gelip ağlamaları gözümde canlandı..
***
Çakal sürüsü, yakında bulunan öküz sürüsünü tehdit etmeye başlar. Her gün yeni bir saldırı, kavga dövüş. Her gün bazı öküzler yaralanır, bazıları vahşilere yem olur. Ancak öküzler de güçlü kuvvetli hayvanlar olduğu için, bir araya gelip bunların saldırısına karşı koyarlar.
Aç çakallar öküzlere bir teklif götürürler..
"Şu sarı öküz bize ters bakıyor, tavır koyuyor. Onu verin, barış yapalım. Bir daha size saldırmayalım."
Öküzler aralarında uzun uzun konuşurlar, Sarı Öküz'ü vermeyi kabul ederler. Yaşlı Öküz karşı çıkar, "Sarı Öküz'ü verirseniz bu işin sonu gelmez" der ama sözünü dinletemez... Çakallar, savaş bitsin diye kurban edilen Sarı Öküz'ü birkaç dakika içinde yiyip bitirir. İki günlük barış sonrasında çakal sürüsü bu kez Alacalı Öküz'ü ister. "Söz, onu da verirseniz bu son olacak.."
Öküzler onu da verirler!
Birkaç gün sonra çakallar yine gelir. Bu kez Kara Öküz'ü sonra başkalarını alıp götürürler. Durum kötüye gitmektedir.
Gün gelir, çakallara yem olan sürü iyice küçülür. Çakal sürüsüne dayanacak güçleri kalmaz... Çakallar istedikleri zaman gelir, bir öküz seçer, alır giderler..
Yaşlı Öküz'e sorarlar..
"Biz niye böyle perişan olduk? Bunlar bize diş geçiremiyordu. Şimdi sürümüzü dağıttılar, moralimizi yok ettiler, bizi korkuttular. Nerede yaptık hatayı?.."
Yaşlı Öküz kafasını sallar..
"Siz Sarı Öküz'ü verdiğiniz gün bu savaşı kaybettiniz. Hata Sarı Öküz'ü vermekti. Geçmişler olsun."
