Günlerdir yazılanları okuyorum.. Biraz da günah çıkarır gibi yazılanları.. Yaşadığı sürece yüzüne bakmadığımız, adını anmadığımız ama Nil (Karaibrahimgil" tanımadığını söyleyince "Niye tanımıyor" diye asıl kabahatın kimde olduğunu düşünmeden, yalancıktan ayıpladığımız olayla hiç değilse adını duyurduğumuz Neşet Ertaş'ı kaybettik ya..
Ben babası Muharrem Ertaş'ı daha çok dinlemiştim.. Türkülerin hasını Bedri Rahmi ile yarışacak kadar sevdiğim halde Neşet Ertaş'la yollarımız kesişmedi hayatta.. Almanya'ya göçtüğünden zahir..
Ardından yazılanları okurken, günlerdir, "Ben de yazmalıyım" diyorum ama, aklıma gelenler beni tatmin etmiyor.. Dedim ya özel bir anım da yok.. Derken Ahmet Hakan'ın yazısını okudum, büyük ustayı anlatan.. "Neşet Ertaş Türkiye'dir" diye başlık atmış ve yazmış. İşte o yazı benim yazım.. Altına imzamı koydum. Girin Google'a.. "Ahmet Hakan" yazın. Yanına da başlığı yazın, karşınıza çıkar..
Yaşar Kemal'in deyişi ile "Bozkırın Tezenesi" ancak bu kadar özetlenir..