Üç büyük sanat adamını daha geçen hafta sonunda kaybettik. Sinemacı Lütfi Akad.. Tiyatrocu Erdoğan Göze ve Çetin Köroğlu..
Lütfi Akad, Yeşilçam'ı o zamanki biz üniversite gençlerinin dalga geçme konusu olmaktan çıkaran ve bugünlerin temelini atan bir kaç öncü yönetmenden biriydi. Kanun Namına, "Film gibi film" dediğim ilk yerli filmdi mesela.. Arkası hem ondan, hem yeni gençlerden geldi..
Erdoğan Göze ve Çetin Köroğlu, 60'lı yıllarda hele tek oyununu kaçırmadığımız Ankara Devlet Tiyatrosu'nun yükselme devrinin oyuncularıydılar.. İkisini de sayısız oyunda, keyifle izledim.. Erdoğan zaman zaman gayya kuyusuna dönen kulislerin hep dışında kalan ve sadece oyunlarını düşünen, sessiz ve saygın bir kişiliğe sahipti.. Kız kardeşi Arsen de, Devlet Tiyatrosu'nun büyük oyuncularındandı..
Çetin,iddialıydı.. Yönetici vasıfları vardı.. Zamanın en ünlü jönü Kartal Tibet'le birlikte, devletten ayrılıp, özel Meydan Sahnesi'ni kurdular Ankara'da.. Harika oyunlara da imza attılar.. Özel tiyatrolar bugünkü gibi sadece hafta sonları vodvillerle perde açmazlar, en zorlu oyunları, altı gece üç matine, haftada dokuz kez, dolu salonlara oynarlardı.
Meydan Sahnesi'nde Camus'nün Caligula'sını izleyebilmek için sabah erkenden kuyruğa girdiğimi bilirim..
Tiyatrolar krize girince, Çetin, Devlet Tiyatrosu'na döndü, ama gene yönetici kurucu olarak.. İzmir Devlet Tiyatrosu'nu kuran ve bugünlere gelmesini sağlayan adamdır..
Nur içinde yatsınlar..