Aya İrini'deki ikinci gecem de coşku doluydu geçen hafta.. İstanbul Devlet Opera ve Balesi, "Açılış Konseri" diye aslında bir sezon tanıtımı yaptı..
Bu yıl izleyeceğimiz opera ve balelerden seçmeler sunarak.. Üstelik kostümleriyle..
Unutulmaz Sevil Berberi (Rossini) üvertürü ile başladık.. Ölümsüz Brindisi (La Traviata/ Verdi) ile bitirdik.. İçimizde müthiş bir coşku, ama daha içimizi kemiren hüzün bir aradaydı..
Orkestra ile performans sanatçılarını, bu yıl ilk, ama belki de son kez bir arada izlediğimizi biliyorduk. AKM kapandığından beri, İstanbul'da canlı orkestra eşliğinde opera ve bale oynayacak salon yok.. Ne acı ve ne ayıp değil mi?.
Şebnem Arda Usanmaz'ın çok şirin, çok tatlı sunduğu gecede, üvertürün ardından açılışı Hande Soner ve Hakan Aysev, Şen Dul'un ünlü valsi ile yaptılar.
Türk Balesi'nin kurucu Dame Ninette de Valois adına bu yıl sahnelenecek "Adım Adım" adlı gösteriden, Madam'ın koreografisiyle Çeşme Başı'ndan pas de deux'de Selim Borak'la Melike Manav'ı izlemeye gerçekten doyamadık. Gecenin tek bale gösterisiydi. Oysa bir iki örnek daha olmalıydı. Suat Arıkan müdürüm kendi dalına iltimas mı yapmış yoksa?.
Volkan Severcan gecenin sürpriz ismiydi. Midas'ın Kulakları operasından Berberin Tiradı'nı harika okudu ve oynadı.
Brindisi'de, Bülent Külekçi, Evren Ekşi ve Gökşen Koray'ın korosu çok çok iyiydiler.
Ama gecenin asıl yıldızı, Raoul Grüneis'in şefliğindeki Devlet Opera ve Bale Orkestrası'ydı. Resmen dinlemeye doyamadık.
Konser bu cumartesi gecesi Kadıköy Süreyya Salonlarında tekrarlanacak. Kaçıranlar ve karşıda oturanlar için bir fırsat daha..