Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Asıl güzel olan..

Asmalımescit Yakup'taydık, cuma gecesi.. Benim meyhanede ne işim mi var?..
Ayşe Sözeri aradı. Hasan Cemal'in, bizim Gagarin Hasan'ın kırkıncı meslek yılı.. Ayşe, kocasına bir sürpriz parti hazırlamış.. Asıl sürpriz benden de sıkı Galatasaraylı Hasan'a.. O gece Galatasaray'ın maçı var.. Ayşe Hasan'ı nasıl kandırıp, ekran başından ayırdı da, Yakup'a götürdü, hayret.. Ben maç bitince, gece 11'e doğru gittim. Erken gelenler gitmiş. Geç kalanlar bakıyorum..
Yani, fikir savaşı çıksa, elde baltalar birbirlerini doğrayacaklar, sarmaş dolaş..
İşin güzelliği burada işte..
Dostluklar, arkadaşlıklar, sevgiler ve saygılar yerli yerince olunca, terbiyesizlik öne geçmeyince, ona buna yaranmak, ona buna hava atmak için dostluğu, arkadaşlığı vefayı öldürmeyince, farklı fikirler ayrışmaya sebep olmuyor..
"Farklı" dediğimiz fikirler de ne oluyor zaten..
İnsanın fikirleri sabit mi kalıyor ki?..
O gece orda olanlara baktım..
Nerden çıkmışlar, nereye gelmişler, inanmazsınız..
Nasıl azılı solcular, hatta ihtilalciler, bugün nasıl uslu uslu, liberal liberal oturuyorlar orada..
Salı, cuma yazdığım spor yazılarında Eczacıbaşı'nın spora yaptığı hizmetleri yazdığım, Cumhuriyet'teki yazımda bir holdingin adını geçirdiğim için beni "Bu faşistin Cumhuriyet'te ne işi var" diye Nadir Bey'e şikâyet edenler, şimdi benim çok sağıma geçmişler.. Her devirde sosyal demokrat Hıncal, şimdi onların yanında azılı komünist..
Şimdi fikirler bu kadar değişkenken, insanlar fikir yüzünden düşman olurlar mı, olabilirler mi?..
Olur.. Terbiyesizler, saygısızlar ve hoş görüsüzler olur..
İnsan olanlar, olmaz..
O gece tek, ama tek fikrimin uyuşmadığı eski dostlarımla nasıl sarmaş dolaştım. Onlarla birlikte bir gece geçirdiğim için nasıl mutlu oldum.. Ayrılırken geceyi hazırlayan Ayşe'ye nasıl içten sarılıp, teşekkür ettim..
Bu arada Ezgi Başaran bir 40'ıncı yıl Armağan Kitabı hazırlamış, Hasan'a..
Enfes.. Nasıl kıskandım..
Sevgili Hasan, daha nice nice güzel yıllara..
Ama orda dediklerimi, burada tekrar ediyorum..
Mülkiye'nin o mini sahası Wembley'de futbol oynarken tanıdım seni. Ben sondayken, sen başlıyordun ve harika oynuyordun. "Gazeteci değil, futbolcu olsaydın keşke" dedim yıllarca.. Öyle harika oyuncuydun..
Hâlâ da öyle diyorum..
"Keşke futbolcu olsaydın!.."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA