HER defasında ayni şeyi düşünürüm. İnsan nasıl olur da, hem bu kadar cok, hem bu kadar farklı şeyler üretebilir? Bir sergisi, ötekine benzemez. Bitmez tükenmez yaşama sevincini, kendi deyimiyle "çocuksu ruhunu", araştırmacı kişiliğini hiç durmadan eserlerine aktarır.
Sergi üstüne sergi, sürpriz üstüne sürpriz yapar. İyi dinler, iyi inceler, kafasında kurduklarını olağanüstü bir düzen içinde yansıtır. Böyle olunca da, dünya çapında " Sıtkı Usta" olunur, zaten..
Son sergisi, Çırağan Palace Kempinski Sanat Galerisi'nde.. "Sırlı Gemiler ".. Küratör Beste Gürsu'yla beraber İstanbul'un fethinin 555. Yılı için hazırlanan bir proje ve 30 çok özel eser.. Son senelerdeki en başarılı çalışmalarından biri.. Duvar panoları ve tabaklar.. Değil!. Açılışta kulağıma çalınan bir kelimeyle.. "Tablo"lar onlar..
Koskoca Akdeniz'e asırlar boyu egemen olan Osmanlı Donanması'na ait gemilerin, mozaiklerin, İstanbul sembollerinin, bezemelerin, minyatür ve çini desenlerinin içiçe geçtiği tablolar.. Çırağan Sarayı'nın içine nasıl da yakışmışlar, ayrıca..
Sergi için müzikolog Tolga Ünaldı tarafından bir de özel beste yapılmış. Açılışta dinledik.. Eserlerle birlikte enfes bir atmosfer oluşturdu. Keşke her gün, her saat çinilere eşlik edebilse..
Sergi, 17 Haziran'a kadar gezilebilir.
***
Sıtkı Usta'nın sergisini, Serpil Gogen yazdı bizler için. Hafta sonu ben de gezdim. Serpil'in yazdıkları az bile.. Sıtkı Usta'nın en güzel sergisi bu bence.. Bu gemiler dünyayı dolaşmalı.. Seramik sanatına mozaik desenleri katarak enfes ve emsalsiz bir "Sıtkı Usta" üslubu yaratan üstadı, Sydney'den New York'a dünya izlemeli.. Galiba izleyecek de..