Adalete gölge düşerse kamu vicdanı fena halde yaralanır.. O zaman da ne olur, varın düşünün.. "Son kurban fizik dehası" diyordu, SABAH'ın dünkü tek sütun birinci sayfa haberi.. Kurban fizik dehası olmasa haber dahi olmayacak..
Oysa haber dehşet.. Haber vahim.. Haber manşet, sürmanşetlik unsurlar içeriyor.. Haber haber olarak kalmaz, SABAH'ın açacağı kampanyanın tetiği olur..
O kadar önemli.. 17 yaşında bir velet.. Ehliyeti yok.. Direksiyona oturmuş ve yoldan geçen bir ailenin üzerine çıkmış.. Aşırı hız ve direksiyona hakim olamama.. ODTÜ Plazma ve Füzyon Fiziği Uzmanı, yetişmesi bu ülkeye milyonla dolara mal olmuş, yerine konması mümkün olmayan bir bilim adamı yok.. Bunu niye yazıyorum.. Ailenin onulmaz acısı değil sadece sorun.. Ülke de bir değer kaybediyor.. Onunla neler kaybediyoruz, düşünün..
Ve bakın ne oluyor..
Yaşı küçük olduğu için tutuksuz yargılanmak üzere serbest..
Direksiyona oturup adam öldürmeye yetiyor yaşı veledin. Yaptığı alçaklığın hesabını vermeye yetmiyor..
Bu mu bu ülkenin adaleti..
Bu adalet yarın başka 17 yaşındakilerin, insanların canlarını arka arkaya almalarını önler mi? Bu adalet, sokağa güven içinde çıkmanızı sağlar mı?.
Bu Adalet, ne demektir bilir misiniz?.. Töre cinayetlerine, kan davalarında öldürmeye karar verenler.. Çocukların eline silah verip başınıza tonla iş açacağınıza, bindirin bir arabaya, ezin kanlınızı..
"Tutuksuz yargılanmak üzere, serbest.." Ercan Arıklı'nın katili, aramızda.. Hatta Ercan'ı ezdiği otobüsü kullanıyor gene..
Delikanlı sarhoş sarhoş direksiyona oturuyor. Üstelik de yarış ediyor Bağdat Caddesi'nde.. Adam ezip öldürüyor.. Benim yargıcıma göre iki yıl yatıp çıksın yeter.. "Ezilen kendi ailesinden biri olsaydı eğer" diye düşünmüyor mu sanıyorsunuz, kamu vicdanı..
Bu ülkenin hukuku böyle..
Peki ya halkın Adalet Duyusu nasıl?.. Gökhan Özen ünlü bir şarkıcı.. Çete kurmak suçu ile tutuklandı. Eski yasa olsa, DGM'ye çıkacaktı yani.. O kadar ağır suçu.. Çete kurup adam dövdürmek, bela olmak.. İki ay hapis yattı.. Son duruşmada, iki ay içeride kalmasına sebeb olan davacı "Yanlış görmüşüm, Gökhan yoktu beni dövenler arasında" dedi ve Sedat Peker'in yakın arkadaşı Gökhan serbest kaldı..
Peki kamu vicdanı rahat kaldı mı?.. Bir gazete iki satır derinine girdi mi haberin?.. Cesaret edebildi mi girmeye..
Zavallı berber çırağı ilk ifadesinden niye vazgeçti sizce?.. Niye tam tersi bir ifade verdi?..
Ve Gökhan Özen, ünlü pop sanatçısı, yani bu tür işlerin zarar vereceği en hassas mesleklerden birinin sahibi, iftira atarak hapse düşmesine, özgürlüğünden iki ay çalınmasına, adına leke düşmesine sebeb olan berber çırağını niçin mahkemeye vermedi?.. Niçin sürüm sürüm süründürmedi?..
Biri benim hakkımda ileri geri konuşacak.. Hop yargıç beni tutuklayacak.. Biri, iki ay, üç ay, beş ay sonra, ifadesini geri alacak.. "Ben iftira ettim" diyecek.. Ve de beni aylarca içeride tutan yargıç, bana bu iftirayı atana hesap sormadan, onu içeri atmadan "Hıncal Uluç dışarı" diyecek. Ben de bana bu hainliği yapan müfteriyi dava etmeden, bana çektirdiklerinin, bana verdiği zararın hesabını sormadan çekip gideceğim..
Yok yahu?..
Kamu vicdanı bu kadar aptal, bu kadar geri zekâlı mı?.. İnanır mı?..
İnanmazsa ne olur?.. Adaletin üzerine kar yağar.. Öyle bir göle düşer ki, insanlar adaleti kendileri sağlamaya başlarlar ve bunda da haklı olduklarına inanırlar..
Bakın..
Yanlış bu ülkenin hukukunda mı?.. Yanlış yasalar yüzünden yargıçların eli kolu bağlı da ondan mı?..
Yoksa yargıçlar bu tür bile bile ladeslerin oyuncağı oluyor, yapabilecekleri çok şey varken yapmayıp, Adalete gölge düşmesine sebeb mi oluyorlar bilmem..
Bildiğim Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları adalete giderek daha az inanır oluyorlar..
Bunun sonunu bir düşünün..
Bir düşünün, bunun sonu tek sütunluk bir haberle geçiştirilecek kadar küçük mü?.. Yoksa SABAH'a, yoksa Hürriyet, Milliyet, Vatan, Akşam'a, yoksa televizyonlara, Adalete düşen gölgenin kalkması için kampanyalar açtıracak kadar korkunç, dehşetli ve vahim mi?.
Türk Adaletinin soruşturulması zamanı gelmiş de geçmiyor mu?.
Dördüncü güç medyanın umurunda değil.. Medyanın ne umurunda zaten?.. Birinci ve ikinci güçler, yasama ve yürütme de meydanda..
Ama üçüncü güç var ya, üçüncü güç.. Yargı..
En kutsal güçtür o.. Üzerinde en titizlenilmesi, toz kondurulmaması gereken güç Yargı'ya gölge düştü mü, biteriz.. Ülke biter..
Herkes vicdanına sorsun.. Bana değil, kendine yanıt versin..
BU ÜLKEDE ADALETE İNANIYOR MUSUNUZ?.