Fransız -elektronik- medyasında Türkiye ile ilgili herhangi bir haber yer aldığında kuyruğuna takılan okur tepkilerini okumaya bayılıyorum. Öylesine eğlenceli oluyor ki...
Hem Fransız medyası, hem de üşenmeden tepkilerini ileten okurları sağolsunlar; beni yine çok güldürdüler.
Biliyorsunuz, Başbakan Erdoğan önceki gün İbrahim Tatlıses'i hastanede ziyaretinden çıkışında bir soru üstüne Libya krizinde gelinen son noktayı değerlendirdi: "Paris artık devre dışı kalmaya başladı. Ben bu gelişmeyi Libya'daki süreç için çok olumlu görüyorum."
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'ye bundan daha kibar ama bir o kadar da hınzır çimdik atılmazdı.
Erdoğan'ın açıklamasını tabii uluslararası ajanslar anında "Acil" koduyla geçtiler. En başta da AFP, yani "Agence France Presse". AFP'nin haberi 10-15 dakika sonra "Le Figaro" gazetesinin internet sitesinin manşetine yerleşti. Ve başladı okur tepkileri... 5, 10, 20, 30, 40... Ben "Bu kadarı yeter" diye siteden çıktığımda 20 dakikada 46 okur tepkisi gelmiş ve haberin sonunda sıralanmıştı. Buyurun o tepkilerden bir demet: n"Son 10 günde aldığım en güzel haber bu."
"Fransa (Daha doğrusu Sarkozy) gücünün yetmediği bir alanda büyüklük taslamaya kalkıştı ama aslında bir cüce. Zerrece başarı şansı da yok."
"Türkiye'ye bravo. Herkesin alçak sesle mırıldandığını yüksek sesle haykırdı." n"Bir devlet başkanı için ne utanç verici bir durum."
"Fransa'nın özellikle de cumhurbaşkanının tutumunun sadece seçim hesaplarına dayandığını ve ikiyüzlülükten başka bir şey olmadığını herkes görmeye başladı. Fransız diplomasisi hiç bu kadar alçalmamıştı."
"Önümüzdeki günler Fransız diplomasisi için epey sıkıntılı geçecek. Bu tür krizlerin yönetiminde çok daha olgun davranan Türkiye'nin bilgeliğine tebrikler."
"Sarkozy bu gidişle Fransa'yı Avrupa'nın dışına itecek. Böylece Türkiye'nin girişi de kolaylaşacak!"
"Biz de Erdoğan gibi dobra bir lider seçemeyecek miyiz? Dedikleri o kadar doğru ki."