Her şey bir sabah Abdurrahman Şimşek ile Ferhat Ünlü'nün odama gelmeleriyle başladı. Ayın ilk günleriydi.
"Ağabey" dediler, "Bizi on gün unut..."
Her zamanki gibi heyecanlıydılar. Projelerini anlattılar: Gece-gündüz sürecekleri bir izin peşindeydiler.
Belirli aralarla gelişmeleri aktarmaları koşuluyla kabul ettim. Gittiler...
İzleyen on gün içinde birkaç kez telefon ettiler. Epey mesafe almışlardı.
Aşağı-yukarı 10 gün kadar sonra yine bir sabah telefon. Abdurrahman coşkulu bir sesle "Ağabey tamam!" müjdesini verdi.
Öğleye doğru da odama daldılar. Ellerinde bir tomar fotoğraf ve kamera kayıtlarıyla.
Tüm kareleri tek tek inceledim. Kararımı bekliyorlardı: "Bu haliyle vermem" dedim. "Mutlaka kendisiyle konuşacak, kimliğinizi açıklayacak, belirlediğimiz soruları yönelteceksiniz. Cevap verir ya da vermez ama hiç değilse bilgisi dışında, kaçak bir çalışma yapmadığımızı anlar."
Tekrar gittiler. İki gün daha geçti. Ve yeni fotoğraflarla ve kamera kayıtlarıyla döndüler.
Bağlantı kurmuşlardı. Kendilerini tanıtmışlardı. Kartvizitlerini vermişlerdi.
Ve her türlü güvenceyi sıraladıktan sonra soruları yöneltmişlerdi. Hiçbirini yanıtlamamıştı ama sonuna kadar dinlemişti. Kartvizitleri de cebine koymuştu.
Abdurrahman'ı sonra bir avukat aradı. "Müvekkilimi mağdur etmeyeceksiniz değil mi" diye sordu. "Asla" yanıtıyla rahatlattık.
Türk medyasında olay yaratan Fadime Şahin haberinin ardında işte böylesine yoğun çaba ve sabır var.
Haberin öyküsünü hemen yan sütunlarda Ferhat Ünlü'nün kaleme aldığı yazıdan öğrenebilirsiniz.
Ben bu haberin gerek hazırlanışında, gerekse yayınında titizlikle uyguladığım kriterleri saymak istiyorum.
- Fadime Şahin'e kesinlikle tuzak kurdurmadım.
- 28 Şubat döneminin simgesinin yeni kimliğini asla açıkça yazdırmadım.
- Kendisini nerede bulduğumuzu, nerede yaşadığını özenle ve önemle gizli tuttum. O kadar ki, Yazı İşleri'ndeki arkadaşlarım bile Fadime Şahin'in yeriniyurdunu bilmiyorlar, bilmeyecekler.
Sonuna kadar etik davrandım, davrandık; çünkü bizim niyetimiz bir insanı teşhir etmek değil, hakkında yapılan spekülasyonlara (Yok "Tanık koruma programına alındı", yok "Estetik ameliyatla yüzü değiştirildi", yok "Buharlaştı" gibi...) son vermekti. Yani bir esrar perdesini yırtmaktı; o kadar.
Gündem değiştiren bir haber hazırladığımız, SABAH'ı bütün bir gün ve gece boyunca TV kanallarının, radyoların, gazetelerin ve internet sitelerinin odağına yerleştirdiğimiz için elbette mutluyuz.
Zira biz kendimizden haberlerimizle söz ettirmek istiyoruz.
Sağlıklı ve mutlu bir hafta dileğiyle...