Forbes dergisi geleneksel "Dünyanın en zenginleri" listesinin 2010 versiyonunu yayınladı.
İlk üç sırayı yine aynı isimler paylaşıyor. Ama bir farkla; yerleri değişti: Lübnan'dan Meksika'ya göç eden Osmanlı vatandaşı Julian Slim Haddad'ın oğlu Carlos Slim 53.3 milyar dolar servetiyle üçüncülükten birinciliğe yükseldi, geçen yılın birincisi Bill Gates 53 milyar dolarla ikinciliğe, 2009'un ikincisi Warren Buffett ise 47 milyar dolarla üçüncülüğe indi. (Not: Maruni Hıristiyan olan Julian Slim Haddad, Osmanlı ordusunda askerlik yapmamak için 1902'de Lübnan'dan Meksika'ya kaçtı. Çünkü, o sıralar Balkanlar karışmıştı, askere alındığında Makedonya taraflarına gönderilecekti... "Vicdani retçi" diyebilirmiyiz acaba?)
Böylesine büyük servetlerin sahipleri, belli bir yaştan ve belli bir zenginlikten sonra varlıklarının önemli bölümünü hayır işlerinde değerlendirirler.
Gates'in milyarlık vakfı
Örneğin, Bill Gates, eşi Melinda ile birlikte bir vakıf kurdu. 2000 yılı başında. Halen 1.6 milyar dolarlık bir mal varlığına sahip olan vakfın amacı: Sağlık alanındaki ve bilgi teknolojilerindeki gelişmelerden tüm dünyanın, öncelikle ve özellikle de güney yarıkürenin yoksul halklarının yararlanmasını sağlamak. Bu çerçevede, dünyanın her yerinde yeni doğmuş bebekleri kurtarmak için "Save the Children" vakfına 50 milyon dolar bağışladı, Afrika'da menenjit hastalığına karşı aşı kullanımını yayınlaştırma kampanyasına 70 milyon dolar verdi, Dünya Sağlık Örgütü'nün sıtma, verem, AIDS ile mücadele kampanyalarına yaklaşık 1 milyar dolarlık katkıda bulundu...
Ancak kimilerine göre Bill-Melinda Gates Vakfı'nın faaliyetleri göründüğü kadar masum değil. Örneğin bağışlarla oluşturduğu fonun yüzde 95'inin amacın ruhuna ters yatırımlarda değerlendirildiği iddia ediliyor. Bir de somut örnek veriliyor: Vakıf, Nijer Deltası'nda yaşayanların aşılanması kampanyası yürütürken, bir yandan da "Eni", "Royal Dutch Shell", "Exxon Mobil", "Chevron", "Total" gibi şirketlere yatırım yapıyor. Oysa Nijer Deltası'ndaki hastalıkların başlıca nedeni bu şirketlerin yol açtığı çevre kirliliği... Neyse...
Yiğitlerin yoğurtları
Portföy yatırımlarıyla dünyanın en zengin üç kişisinden biri olmayı başaran Warren Buffett de yardımsever. O kendi adına vakıf kurmak yerine Bill-Melinda Gates Vakfı'na destek vermeyi tercih etti. Hem de ne destek; servetinin yüzde 83'ünü bağışladı! Tabii şartlı olarak: Sağlığında kampanyalara katkıda bulunacak, ölümünden sonra da o tarihte mal varlığı ne kadarsa, yüzde 83'ü vakfa devredilecek. (Not: Vasiyeti de hazır. Şöyle başlıyor: "Dün öldüm...")
Carlos Slim'e gelince... Latin Amerika'da yoksullukla ve cehaletle mücadele kampanyalarına destek veriyor, ayrıca yoksul kesimler için hazırlanan spor projelerine yardım ediyor...
Ama servetinin bir bölümünü bağışlara ayırmayı ya da yardım vakfı kurmayı asla düşünmüyor. Felsefesini şöyle özetliyor: "İşadamları yatırımlarıyla daha çok iş ve zenginlik yaratırlarsa, Noel Baba'cılık oynamaktan çok daha faydalı bir şey yapmış olurlar."
Yani, Çin atasözündeki gibi "Balık vermeyi değil, balık tutmayı öğretmeyi" tercih ediyor Carlos Slim.
Sizce Bill Gates ve Warren Buffett mi doğru yapıyor, yoksa Carlos Slim mi? Bizim oyumuz Osmanlı vatandaşının oğluna...