Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERDAL ŞAFAK

Perşembe sabahı

SABAH'TAN MEKTUP

Geçen perşembe sabahı, Haber Ajansımız'ın Müdürü Cuma Ulus ile yardımcısı Ertuğrul Erbaş gündem toplantısını yaptığımız salona geldiklerinde yüzlerinden düşen bin parçaydı.
Oysa meslek hayatlarının en büyük başarılarından birine imza atmışlar, Münevver Karabulut'un katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun teslim olması veya edilmesi haberinde SABAH'ın tüm rakiplerine fark atmasını sağlamışlardı. "Ne bu hal çocuklar" dedim.
Başlarını salladılar: "Ağabey haber sadece SABAH'ta yer alacaktı, kıl payı kaçırdık, ona yanıyoruz..."

***

İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'ın SABAH'a "Çember daralıyor, Cem bir hafta, bilemediniz 10 güne kadar yakalanır" açıklamasıyla birlikte Cuma Ulus'un yönettiği Haber Ajansımız, Şaban Arslan ve Burak Artuner'in liderliğindeki Haber Merkezimiz ve Gece Yazıişleri Sorumlumuz Kemal Kök'ün ekibi en üst düzey alarma geçtiler. Her gün gazeteyi hazırlarken, hem birinci sayfayı, hem de içerde en geniş alanı Cem'in gecenin bir vaktinde yakalanması ya da teslim olması durumunda en hızlı değiştirecek biçimde düzenliyorduk. İddialıydık; haberi bazı rakiplerimizin tek çözüm olarak düşünecekleri üstünkörü bir sürmanşet değişikliğiyle geçiştirmeyecek, birinci sayfayı, mesleğimizin jargonuyla, "Yıkacaktık."
Yıktık da. Çarşambayı perşembeye bağlayan gecenin ileri bir saatinde (01.00 sıralarında) Kemal Kök aradı, "Ağabey iş tamam gibi. Bahçelievler'de teslim almışlar. Emniyet'te ve sağlık kontrolü için götürülebileceği hastanelerin önünde Cuma gerekli tüm tedbirleri aldı, arkadaşlarımız tetikte bekliyor. Ben de sayfayı yıkıyorum" dedi. "Emin misiniz" diye sordum. Cevap: "Yüzde 1500!" Bunun üstüne "Yıkın" dedim.
O alarm günlerinin ve özellikle de çarşamba gecesinin geniş öyküsünü bugün Ombudsmanımız Yavuz Baydar'ın köşesinde okuyabilirsiniz.

***

Ertesi gün Cem'in yakalandığı sadece SABAH'ta manşetti. Biri sürmanşete taşımıştı, diğerleri, özellikle de rakiplerimiz üstünkörü yama haberden ötesini yapamamışlardı. Ve masamda Kemal Kök'ün raporu duruyordu:
"Erdal abicim günaydın,
'Cem yakalandı' haberini İstanbul'da 120 bin baskının 105 binine girdik. Ankara ve Adana baskılarının üçte ikisine yetiştirdik. İzmir'in baskısı bitmişti ama önemli merkezler için ek baskı yaptırdık. Sevgiler, kolaylıklar..."
Bizim müthiş başarının keyfini sürdüğümüz o sabah, rakiplerimiz ise refleks körelmesinin yol açtığı hazin sonucun ezikliğini yaşıyordu.
SABAH işte böyle bir ekip.
Ve bu ekip başarıdan başarıya koşmaya devam edecek. En taze örnekleri bugün elinizde tuttuğunuz gazetede var:
Münevver cinayeti dizisi...
Kuzey Irak'taki Mahmur kampına giren SABAH ekibinin izlenimleri dizisi...
Roma Muhabirimiz Yasemin Taşkın'ın 3 Ekim 2006 tarihinde Tiran-İstanbul seferini yapan THY uçağını kaçıran hava korsanı Hasan Ekinci ile röportajının ilk bölümü...
SABAH gazeteciliğin her cephesinde hep en ön safta. Ve hep öyle olacak.
Sağlıklı ve mutlu bir hafta dileğimle...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA