Birkaç yıl önce Brüksel'de bir kafede Zübeyir Aydar ve Remzi Kartal'la bir araya gelip, birkaç saat boyunca Türkiye'yi, AK Parti'yi, Gülen Cemaati'ni ve silahlı mücadelenin gerekli olup olmadığını konuştuk.
Aydar'ın Radikal'den Murat Yetkin'e verdiği söyleşiyi okuyunca o günleri hatırladım. Geçmişten de tanıdığım bu iki siyasi aktör, o günlerde AK Parti'nin güven vermediğini, klasik sol bakışla "gerici" olduğunu ısrarla söyleyip durdular. Ben de ısrarla empati kurmalarını, AK Parti'nin değişimci bir parti olduğunu ve özellikle de Başbakan Erdoğan'ın bir şans olduğunu söyleyip durdum. Kafalarında soru işareti yarattı mı bilmiyorum ama bugün geldikleri nokta önemli. Aydar şöyle diyor:
"Hükümet bir risk alıyor, bu doğru, biz de alıyoruz. Tayyip Erdoğan gibi risk alan bir kişinin aynı zamanda halkın desteğinden gelen gücünün de bulunması barış için şanstır."
Keşke Aydar ve arkadaşları bugün söylediklerini o gün söyleyebilselerdi bu kadar ağır bedeller ödemezdik.
Bu nedenle bugün de olmazları değil, olabilecekleri öne çıkarmak gerekiyor.