"Türk kökenli Alman siyasetçi" dendiğinde ilk akla gelen isimlerden biri Ozan Ceyhun...
Ceyhun'u Türkiye'nin o heyecan yaratan AB Müzakere sürecinin başladığı 2004 yılında Almanya Sosyal Demokrat Parti (SPD)'nin Avrupa Konseyi parlamenteri olarak hatırlıyoruz.
Ama onun siyasi yaşamı bir hayli gerilere uzanıyor.
Türkiye'de başlayıp 12 Eylül darbesinden sonra Almanya'da devam eden bir siyasi geçmiş.
1986 yılında Yeşiller Partisi Hessen Eyaleti Yönetim Kurulu Üyesi, 1988'de Yeşiller Partisi Federal Yönetim Kurulu Üyesi ve 2000 yılında Alman Sosyal Demokrat Partisi üyesi...
SPD'de il genel meclis üyeliği, Avrupa Parlamentosu Milletvekilliği, Almanya Çok Kültürlüler Konseyi Eş Başkanlığı ve son olarak da SPD MYK Türkiye Politikası Birimi (KOGRU Türkei) Başkan Yardımcılığı...
Türkiye ve Kıbrıs'ta danışmanlıklar...
Listeyi uzatmak mümkün...
Bir ayağı Almanya'da bir ayağı Brüksel'de bir ayağı Kıbrıs'ta ve doğal olarak bir ayağı Türkiye'de bir siyasetçi... Çok yönlü siyasetçi Ozan Ceyhun, uzun süredir Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün AB ve Almanya danışmanlığını yapıyordu.
Bugünlerde Ceyhun yeni bir hazırlığın içinde, Sarıgül'ün danışmanlığından ayrılıp AK Parti'ye geçiyor.
Bu da nereden çıktı demeyin, AK Parti Numan Kurtulmuş, Süleyman Soylu ve Osman Can hamlesinden sonra AB ülkelerindeki sosyal demokrat siyasi aktörleri de kapsama alanına alıyor.
Ceyhun'un Sarıgül'den ayrılıp AK Parti'ye geçeceğini duyunca arayıp sordum: "Neden?" Önce kısa bir tespit yapıyor:
"Mustafa Sarıgül'le CHP'nin eski başkanı Deniz Baykal ve onun anti-demokratik parti yönetimine karşı mücadele ettik. Ancak son dönemlerde Sarıgül'ün çevresini saran bazı eski vekiller ve bazı kişilerle ortak hiçbir siyasi yanımın olmadığını gördüm."
Sonra da eleştiri oklarını Sarıgül'e yöneltiyor: "Yıllardır aynı şeylerin söylenmesini tasvip etmediğim için ayrılıyorum. Ayrıca başta Ortadoğu ve Kıbrıs olmak üzere dış politika, Kürt Sorunu'nun çözümü, Türkiye'nin demokratikleşmesi ve karanlık cuntacı geçmişiyle hesaplaşması gibi önemli konularda Mustafa Sarıgül'ün hangi görüşü savunduğunu anlayamadım.
Daha doğrusu anlaşılır bir politika göremedim. O nedenle kişisel değil siyasi bir nedenle ayrılıyorum."
Aslında Ozan Ceyhun'un AK Parti'ye üye olma ihtimali yok çünkü Sosyal Demokrat Partili birinin Sosyalist Enternasyonal üyesi olmayan bir partiye üye olması mümkün değil.
Bu gerçekten hareket eden Ceyhun,
"AK Partiye geçecek misiniz?" sorusuna şöyle cevap veriyor:
"Hem Alman hem de Türk vatandaşı bir sosyal demokrat olarak Türkiye'de de politikayı yakından izliyor ve inandığım doğruları destekliyorum.
Türkiye-AB ilişkilerinde başarılı çalışmalarını takdir ettiğim AB Bakanı Egemen Bağış'ın fahri danışmanı olarak karınca kararınca destek verebildiğim için mutluyum."
Anlaşılan CHP içinde ulusalcılar etkinlik kazandıkça sosyal demokratların yeni adresi AK Parti olacak.
Bu gerçeği CHP yönetimi görmediği sürece ne istifalar bitecek ne de iç gerginlik.