Son günlerde İstanbul, yeni yapılaşmalar nedeniyle sürekli gündemde.
Daha çok Çamlıca ve Göztepe Parkı'na cami, Taksim Meydanı'nın yeniden düzenlenmesi, yeni konut projelerini tartışıyoruz.
Son 8 yıllık Kadir Topbaş döneminde yapılanlarla İstanbul'un havasının ve renginin değiştiğini ve bir dünya kentine doğru yol aldığını görüyoruz.
Elimde İstanbul Büyükşehir Belediyesi Basın Danışmanlığı'nın hazırladığı bilgi kartları kitapçığı var. Hangi alana bakarsanız bakın, kavşaklardan metroya, eski eserlerin restorasyonundan Haliç'in temizlenmesine kadar onlarca proje hayata geçirildiği ve milyarlara ulaşan yatırım yapıldığı görülür.
Ama nedense başkan Topbaş'ın altını çizdiği şu sözün gereğinin yapıldığını İstanbullular hâlâ hissetmiyor:
"Biz 'Ben yaptım oldu' mantığına prim vermedik. Her işimizde üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının, meslek birliklerinin ve tüm İstanbulluların katılımını aradık ve sağladık."
Acaba, son dönemde tartışma yaratan bütün projeler bu yolla mı devreye sokuldu yoksa "Ben yaptım oldu" mantığıyla mı? Bu projeler, uluslararası yarışmalar açılarak ve halkın katılımı sağlanarak "probleme" dönüştürülmeden de yapılabilir. Birilerinin kendilerini tek otorite görüp her şeye karşı çıkması yüzünden bu yol kapatılmamalı.
Anlaşılan kentin görünen yüzüyle ilgili girişimleri daha çok tartışacağız.
Ama bence depremle ilişkili kentsel dönüşüm dışında, onun kadar önemli asıl üzerinde durulması gereken altyapı yatırımları...
7 Tepe 7 Tünel
Birçoğu bilinmediği gibi bazı yatırımların neden geciktiği üzerinde de durulmuyor.
Bu şehri kilitleyen ulaşım sorunu halledilmedikçe şehrin üstüne ne yaparsanız yapın şehir rahatlamaz.
Bunun için de ulaşımı çeşitlendirecek, boğaz köprülerinin yükünü azaltacak, yeni ulaşım akslarının hızlı biçimde devreye girmesi gerekiyor.
Bu açıdan yeraltında süren çok sayıda önemli proje var. Bu projeler ne durumda bilen ve ilgilenen var mı?
Şu iki örnekle başlayalım. Lastikli Tüp Geçiş ve 7 Tepe 7 Tünel...
İstanbul'u yeraltından birbirine bağlayan 7 tünel projesi çok eleştirildi ama bildiğim kadarıyla hayata geçirilen üç tünel de işlevini fazlasıyla yerine getirdi ve kullanılıyor. En son açılan Maslak Hacıosman-Sarıyer Tüneli, Sarıyer, Kilyos ve Demirciköy'de oturanlara ve hafta sonlarını orada geçirenlere ilaç gibi geldi.
Peki, neden arkası gelmedi? Tünellerin 4'üne ne oldu? Ne çabuk unuttuk.
Gelelim Lastikli Tüp Geçiş projesine...
Akıbetini bilen var mı bilmiyorum ama bu projenin ihalesi 5 Ağustos 2008'de yapıldı. İhaleyi Güney Koreli SK ve Türk Yapı Merkezi şirketlerinden oluşan Türk-Kore Ortak Girişim Grubu kazandı.
İhale sözleşmesi ise 13 Ocak 2009'da imzalanarak onay için Yüksek Planlama Kurulu'na (YPK) gönderildi.
O imzadan iki yıl sonra Sabah'ta çıkan haberde şöyle deniyor:
"Ulaştırma Bakanlığı ile Hazine Müsteşarlığı, Maliye Bakanlığı ve DPT arasındaki müzakereler devam etti. Müzakerelerde bütün sorunlar çözüldü."
Sorunlar çözüldü denilen tarihten bu yana da neredeyse iki yıl geçti.
Peki, neden kazma vurulmadı? Hazine Müsteşarlığı neyi bekliyor merak ediyorum.
Eğer İstanbul bir dünya şehri olacaksa bu projelerin devreye girmesi gerekiyor.
Trafik cehenneminden başka türlü kurtulamayız.