Ne yazık ki yaşadığımız bölgede insanların rahat nefes alacakları bir zemin yok. İçeride ve dışarıda çok gerilimli günlerden geçiyoruz.
Açlık grevlerini geride bırakıp rahat bir nefes alamadan, bu kez İsrail Gazze'ye saldırarak bölgesel bir gerilim başlattı. Suriye zaten yanıyor.
Irak'ta Şii-Kürt gerilimi insanları korkutuyor.
İçeride açlık grevlerinin bitmesiyle yumuşayan siyasetin devam edip etmeyeceği de belirsiz. Ama hayatın başka yüzleri de var.
Önceki akşam İstanbul Boğaziçi'nde bir teknede Kürt ozanları, dengbejleri dinledim.
Kürtçede deng ses, bej ise söyleyendir. İşin uzmanlarına göre "Sesi sözle terbiye ederek kelamını anlatan kişidir dengbej."
Ama aynı zamanda Kürt tarihinin de anlatıcılarıdır dengbejler. Acıları, ağıtları, çatışmaları, ihanetleri, hasretleri, sevinçleri ve aşkları anlatarak günümüze ulaşmasını sağlayan kültür taşıyıcıları...
TRT 6'da program yapan Kürt edebiyatçısı Ahmet Aras, 1960'lı yıllarda omzunda teybiyle köy köy dolaşarak kaydetmeye başladığı o dengbejleri, bu kez daha görünür kılmak için yoğun bir çaba harcıyor. Boğaziçi'nde bir teknede olmamızın nedeni de bu çaba.
O gece aynı masayı paylaştığım bir Kürt siyasetçi şöyle diyor:
"Kürtler Boğaziçi'ni de İstanbul'u da çok seviyor."
Kim sevmez ki denebilir ama Kürtlerin Boğaziçi'yle ilişkisi bugün başlamış değil, çok eskilere dayanıyor. Abdullah Cevdet'ten Bedirhanilere, Aşiret Mektebi'nden Musa Anter'e o günlerden bugüne bu ilişki hiç kesilmedi. Sürgünler, kıyımlar yaşandı ama Kürtler İstanbul'da hep var.
Teknedeki yemek masası da bu çizginin sürdüğünün işareti... AK Parti'li Mir Dengir Mehmet Fırat, CHP'li Eşref Erdem, Kürt hareketinin önemli isimlerinden Dr. Şivan'ın (Sait Kırmızıtoprak) oğlu mimar Dara Kırmızıtoprak, son "yüzleşme" sergisiyle göz dolduran ressam Ahmet Güneştekin, Koç Üniversitesi Öğretim üyesi Ruken Tekeş, çok sayıda dengbej ve işadamı...
Mir Dengir geceyi noktalarken şöyle diyordu: "Kürt kültürü bugün varsa dengbejler sayesinde var. Dengbejler Kürt kültürünü bugüne taşıdı. Şimdi çağdaş sanatçılarla yoluna devam ediyor. Arp sanatçısı Tara Caf'ı, Opera sanatçısı soprano Mizgin Tahir'i herkesin dinlemesini öneririm. Sanat, toplumları birbirine daha da yakınlaştırıyor."
Son sözü ise "Kürtler Boğaziçi'ni seviyor" diyen siyasetçi koyuyor: "Bu tablo Türklerle Kürtlerin ayrılmayacağının da göstergesi."