Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün'ün DYP'ye geçeceğini geçen hafta bu köşede yazmıştım.. Bunun üzerine Aygün aradı ve şunları söyledi.
"DYP ile bir görüşmem yok. Ama Mehmet Ağar'la 1988'den beri tanışırım ve haftada bir, 15 günde bir biraraya geliriz. İyi bir dostluğumuz var.
Bu da siyasi değil, gönül beraberliğidir. Aramızda siyasi olarak hiçbir pazarlık olmadı. 5 il istemem de mümkün değil. Ama Mehmet Ağar bana "gel" dese giderim, ben de DYP'ye gitsem Ağar "hayır" demez.
Elbette benim de bir reytingim var. Mehmet Ağar'la bir fotoğraf vermem olumlu olur.
Bunda da bir problem yok. O benim ağabeyimdir.
Bir de şu "ulusalcı" tanımını doğru bulmuyorum. Ben kendimi daha çok milliyetçi, muhafazakar olarak görüyorum. "Millici" demek bana daha uygun geliyor." Kuşkusuz cevap hakkına saygımız var. Ama DYP'lilere göre de işin bittiği kesin.
Siyaset kulislerinde sadece Aygün-DYP ilişkisi konuşulmuyor. DYP yönetiminin "merkez sağın tek adresi" olmak adına yoğun çaba harcadığı da biliniyor.
Daha ilginci, henüz seçim sathına girilmese de DYP'nin, mevcut partilerle de dirsek teması kurduğu konusunda ciddi işaretler olması. Bu açıdan BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'yla ilişki kurulması dikkat çekici. Geçmişte ANAP'la benzer bir işbirliği yapan BBP, başta Yazıcıoğlu olmak üzere üç kişiyi meclise sokmuştu.
Şimdi de DYP ile BBP'nin benzer bir işbirliği yapmak için zemin yokladıkları konuşuluyor.
Bakalım seçim sathına girildiğinde kulisleri hareketlendiren bu öngörüler gerçekleşecek mi?